- 442 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DONDURMA PARASI
Sıcak yaz günlerinin vazgeçilmeziydi dondurma yemek.ortaokulda okuyorduk.Arkadaşlarımla o uzun tenefüslerde bile kaçıp dondurma yemeye giderdik.Bugünki gibi okul kantinlerinde hazır dondurmalar bulunmazdı yada satılmazdı.Çocukluk işte,dondurma yemeye can atardık.Kendisine ’USTA’dediğimiz çok iyi bir dondurmacı vardı.Bizzat, kendisinin yaptığı tatlılar ve dondurmalar çok meşhurdu.Elimize ne zaman para geçse hemen dondurma yemeye onun ufacık dükkanına giderdik.Günlük harçlığım 25 kuruştu.Ne zaman babamdan 50 kuruş istesem,diğer 25 kuruşu ne yapacaksın diye sorardı.Ben de bi şeyler uydurur yine 50 kuruş alırdım.
Yine bir ikindi vakti;okuldan çıktıktan sonra,soluğu doğru ’usta’nın dükanında almıştım.Cebimde 50 kuruşum vardı.Külahı 25 kuruş,bardağı 50 kuruştu.Bir bardak dondurma o günkü hararetimizi ancak alıyordu.Usta’da bardağı bayağı dolduruyordu.Neyse dondurmayı yedikten sonra sıra para ödemeye gelmişti.Elimi cebime attım o da ne para yoktu.İyice ceplerimi aradım,ne yapsam nafile parayı bulamıyordum.Bu arada’Usta’benim ceplerimi aradığımı görmüştü.Masadan bardağı kaldırdı ve kasanın başına oturdu.Bense;ne yapacağımı,ne diyeceğimi bilmiyordum.Birden ayağa kalkıp Usta’nın yanına gittim.Biraz mahcup bir şekilde:
’Usta,parayı verdim galiba’ dedim.Yüzüme baktı evet anlamında başını salladı.Ne de olsa rahatlamıştım.Öyleya ,para cebimde olmadığına göre verdim diye düşündüm.Ama yine de içimde bi kuşku vardı.
Eve geldim, üstümü değiştirmek için soyundum.Ceketimi açarken kolum takıldı.Birden iki tane 25 kuruş onüme düşmez mi?! Çok şaşırmıştım.Ceketimin sol üst köşesindeki o küçük cebe parayı koyduğumu hatırladım.O an yüzümün kızardığını,Usta’ya yalan söylediğimi düşündüm.Kendi kendime:
Usta,bu parayı aldım mahiyetinde niye başını sallamıştı.Bir anlam verememiştim.Ertesi gün,doğruca Usta’nın dükkanına gittim.Biraz utangaç bir şekilde 50 kuruşu masaya koydum.V e sordum.
-Neden, ben parayı vermediğim halde almış gibi başını salladın dedim.
-Parayı vermediğini biliyorum.Ama bugüne kadar hiç öyle bir şey yapmadın.Seni o anda zora sokup mahcup etmek istemedim.Canın sağolsun, onu da benden yemiş ol.
Çok şaşırmış ve duygulanmıştım.Usta’ya çok teşekkür ettim ve bu yaptığını hiç unutmayacağım ve ömrüm oldukça herkese anlatacağım diyerek ordan uzaklaştım.
Şimdi düşünüyorum da her şeyin maddileştiği bu koca dünyada kaç tane böyle Usta var?
Abdurrahman KAHRAMAN