- 513 Okunma
- 0 Yorum
- 3 Beğeni
ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE PANDEMİ
2019 yılının son aylarında yerküremizde adını hiç duymadığımız yeni bir virüsle karşılaştık. Bu virüsün adı; Covid-19’du. Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve bir hayvandan bulaştığı öne sürülen virüs hızla Çin’deki insanlara yayılmaya başladı. Buradan dünyaya dalga dalga yayılıyordu. Dünyaya hızla yayılan bu virüs ölümcüldü.
Covid-19’un dünyada hızla yayılmasıyla insanlar bu virüse karşı tedbir almaya başladılar. Dünyadaki devletler basamak basamak tedbir alıyordu. Dünya Sağlık Örgütü bu konuda çalışmalara çoktan başlamıştı. Her gün dünyada bu hastalığa yakalananların vaka sayıları açıklanıyor ve ölüm haberleri veriliyordu. Bu salgın, dünyayı bir karabulut gibi sarmıştı. Zengin ve fakir ayırt etmeden herkesi yokluyordu. Dünya devletleri bu salgına karşı gün geçtikçe daha sert tedbirler alıyordu.
Dünya devletler pandemi tedbirleri alıyordu. Pandemi nedir? Sorusunu sizlerden duyar gibiyim. Geniş bir alanda yayılan salgın hastalıklara biz pandemi diyoruz. Pandemi sürecinde hayatımızda bazı değişiklikler oldu. Mesela dışarı çıkarken maske takıyoruz, sürekli ellerimizi yıkıyoruz, dezenfektan, kolonya derken bilinçli bir şekilde bu dönemi atlatmaya çalışıyoruz.
Hepimiz üstümüze düşen sorumlulukları yapmak zorundayız kendi geleceğimiz için. Peki, bu süreçte ne yapabiliriz diye hiç düşündünüz mü? Pandemi sürecinde evde kaldığımız süre boyunca kimileri yeni hobiler edindi ve yeni şeyler öğrendi. Yemek yapmak, örgü örmek, resim yapmak, çalgı aleti çalmak bunlardan bazılarıydı. Hiç kendinize sordunuz mu? “Bu yıl neden az kar yağdı? Neden yağmur yağmıyor? Kuraklık için ne yapabiliriz? Enerjiyi en doğru biçimde nasıl kullanabiliriz? Evimizde kullandığımız bunca su, doğalgaz, elektrik nereye gidiyor, ne oluyor?” diye.
Dünyamız gün geçtikçe yaşlanıyor. Dünyaya ne kadar zarar veriyorsak misli ile karşılığını görüyoruz. Peki, bu süreci tersine çevirmek için ne yapabiliriz? Öncelikle değişime kendi çevremizden başlamalıyız. Örneğin biz canlılar için su çok önemlidir. Suyunuzu temiz tutun, kullanmadığınız zaman musluğu kapatın. Musluğunuz bir iki dakika açık kalsa bir şey olmaz demeyin. Bu bahaneyi uyduran herkesin suyu kapattığını düşünsenize. Tonlarca suyu israf etmemiş oluruz. Yürüme mesafesindeki yerlere araba ile gitmesek yürüyerek gitsek, onca zararlı gaz atmosfere salınmamış olurdu. Sonuçta o gazları solunum yoluyla vücudumuza biz alıyoruz.
Doğaya karşı saygılı olmalıyız. Ondan yararlanıyoruz, ağacından tut göllerine kadar. Peki, biz doğaya ne veriyoruz, sera gazlarından ve kirlilikten başka? Konuşmamız gereken konu bu. Doğaya sevgimizi vermeliyiz, onu ve içinde yaşayanları korumalıyız. Bunu şimdi yapmazsak yarın yapacak bir doğa bulamayabiliriz. Dünyada kullanabileceğimiz birçok yenilenebilir enerji türü var. Örneğin güneş panelleri sayesinde güneş enerjisi, rüzgâr türbinleri, termal sularla elde ettiğimiz jeotermal enerji bunlardan bazılarıdır. Yenilenemez enerji kaynaklarını kullanıp doğaya ve insanlara zarar vermek yerine, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak dünyamızı hep birlikte kurtarabiliriz.
Bu dünyada hep beraber yaşıyoruz. Dünyanın kurtulması için beraber hareket etmeliyiz. “Zararın neresinden dönersek kardır” anlayışı ile hareket etmeliyiz. Geleceğimizi ve dünyamızı birlikte kurtarmak için hâlâ geç değil. Unutmayalım ki dünyanın bize değil, bizim dünyaya ihtiyacımız var. Dünyadan başka yaşayacak yerimiz yok. Ya hep beraber dünyamızı kurtarırız ya da batar gideriz. El ele verelim dünyamızı kurtaralım…
01.11.2020
Yozgat
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.