- 830 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
GÜZEL GÖREN GÖZLER
İnsan kalp ile aklıyla nasıl hüküm veriyorsa ve bunda ne yerleşiyorsa
olayları ona göre algılar ve yorumlarda bulunur.
Rabbimizin bizim fıtratımıza koyduğu bir ödül aslında..
Ödül diyorum, bu algı bu yorum karamsar ise mesajları o şekilde yorumlar.
Eğer iyimserlik, güzel düşünme penceresinden bakarsa olayların seyri ve sonucu hayırla güzellikle sonuçlanır.
İnsan olarak, ruhumuzu beslemeli, tefekkür durağında düşünmeli, meşguliyet bularak, onarmalıyız, o güzel görmeye çalışan, kendimizle bütünleştiğimiz ruhumuzu...
Bunun yanında takviye olarak kitap okumalıyız, özellikle ruhumuzu canlandıran, onaran psikolojik eserleri çok okumalıyız..
Önce kendimiz için..
Daha sonra bize bir el uzatan insanlar için..
İnanmayan bir insanı tasavvur ediyorum hayalimde...
Kainat onun için ne kadar basit ve anlamsız işe yaramaz olarak gördüğü için
yaşamı ve dünyası ona hep azap olur kabir gibi...
İnanan için ise herşey anlamlıdır, o mesajları güzel okur, güzel düşünür ve Rabbinin idaresinde olduğunu bilir ve şükreder.. Mutludur, huzurludur...
Aslında güzel gören gözler için ibadet bir gözlüktür..
Tam anlamıyla yapılan bir ibadetse insanda manevi güzellikler doğmaya başlar ve onun penceresinden seyreder alemi..
Hayata karanlık bir pencereden ve kapkara bir gözlükten bakan insanoğlu, her şeyi sıkıcı ve rahatsızlık olarak görür. Sineğin uçuşundan buluta kadar her şey ona korkutucu ve ürkütücü bir nesne olarak görünür.
Oysa bütün hadise, olaylara bakışıyla şekillenir. Güzelim bir bahçeye vardığında etraftaki çalı çırpıdan rahatsız olmak kendisinin elinde olduğu gibi, tebessüm eden ve gülümseyen güllerden, çiçek ve bitkilerden yararlanmak, onları koklayıp onlarla bütünleşmek ve yalnızlığını onlarla paylaşmak da yine kendi tercih ve iradesiyle mümkündür.Ve şu deyim "Güzel gören güzel düşünür; güzel düşünen hayatından lezzet alır.”
Her zaman her an aklımızda olmalıdır.
Aklımızda olması içinde ruhumuzu güzelleştirmeli, bakış açımızı nasıl olduğuyla ilgili çalışmalar yapmalıyız insan olarak...
Kuşkusuz, olaylara “güzel bakmak”, her şeyi tozpembe görmek, olayları hafife almak ve olumsuzlukları da olumlu göstermeye çalışmak anlamına gelmez.
Aşksız, duygusuz gönülden, sanat doğmaz. Taşlaşmış gönülden, pınarlar akmaz... Hissedemeyen insan, taş kesilmiştir. Hepimizin duygularını yitirdiği,hatta afedersiniz ama odun olduğumuz anlar olmuyor değil..
Hatta bazen insan, ölü gibidir belki. Ancak bir insanın duygularını yitirdiğinin farkında olması, henüz hislerinin ölmediğinin delilidir. Ancak sokaklar, hislerinin öldüğünün farkında olmayan
o insanlarla dolup taşıyor.
Elimizde olmayan şeyler için düşünüp strese girmek yerine elimizdeki in kıymetini bilip şükür etmeliyiz aslında bu bir nevi düşüncenin de gücü...
Böylelikle insan ruhunda ve kalbinde bahçeler olur, çiçekler açar...
Biz bahçe sahipleri olarak ruhumuzu olumlu beslediğimizde, baktığımız her konuya ve olaya güzel bakıp güzel düşünürsek pencerimizden, o güzellikler elbet bize geri yansıyacaktır...
Selamette kalın
16.10.2021
MK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.