- 265 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İMANIN VE PARANIN KİMDE OLDUĞU BİLİNİR
“Elhamdülillah Müslümanım” demekle, Müslüman olmaz insan. Müslüman, inanmak ve inandığını iddia ettiğin şeyi yaşamakla ve İslâm’ı bilmekle olur. Müslüman bilir; Müslüman hem de birçok şeyi bilir. Cahil Müslüman olmaz. Zaten Müslüman olmak gelenekçi gibi yaşamamak, düşünmemektir. Dil, kalp ve beden birlikte Müslüman olur. Dil söyler, kalp tasdik eder ve iman edersin ve beden de eylemde bulunur. “İnandım” diyebilirsin , “inandım” dediğin şeyleri Allah karşına getirir ve inanıp inanmadığını sana gösterir; seni, kendine şahit kılar.
Kovulmuş Şeytandan Rabbime Sığınırım
Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla
“İnsan yalnız ‘iman ettik’ demekle, hiç imtihân edilmeden bırakılacaklarını mı sandılar? Ant olsun ki biz, onlardan öncekileri imtihan ettik. Elbette Allah (imtihan ederek), doğru söyleyenleri de bilir, yalancıları da bilir.” (Ankebut, 2-3)
Eğer bir görev icabı Müslüman olduğunu gizlemek zorunda değilse imanın kimde olduğu bilinir, Müslüman bilinmez değildir. Yaşadığı hayat, fikirleri müslümanın Müslümanlığının delilleridir. Cahiliye insanı ise, dini, vicdan dedikleri bir alana hapsetmiştir ve bahsi geçen vicdan kavramının Kur’an’daki anlatımıyla ilgisi yoktur. İmanlarının, Müslümanlıklarının sadece dillerinde olduğu gerçeğinin üzerine örtmek amacıyla cahiliye insanı bu tür klişelere inanır. Bu tür sözlere inanan kesim “kalbi temizler” zümresidir. İslam’ın 5 şartı var zannederler ve bu insan grubu bu 5 şartı dahi yerine getirmez. Kur’an’daki İslam’ı bilmezler, kötü niyetli insanlar olmadıklarını düşünerek kendilerinin de iman sahibi olduğunu vehmederler. Oysa, Kuran’da tarif edilen müminin karakterinin birçok özelliği vardır. Bir insanın, bu konulardan hiç haberdar olmadan kendini iman sahibi olarak düşünmesi ise bilgisizlikten ileri gelen yanlış bir bakış açısıdır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.