- 476 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ALLAH İSMİNİN YERİNE TANRI KULLANILABİLİR Mİ?
Allah zat ismidir, Cenab-ı Hakk’ın bütün esmasının ve sıfatlarının ifade ettiği tüm manaları kendisinde toplar. Hâlbuki Cenab-ı Hakk’ın diğer kendine has isimleri sadece o ismin sahibine işaret ve delalet eder. Sair esma ve sıfatlara delalet etmez ve onları tazammun etmez.
Allah; bütün sıfat-ı kemâliyenin sahibi, varlığı zaruri ve ibadet edilmeye layık olan Zat-ı Akdes’in ismidir.
Cenab-ı Hakk’ın her ismi O’nun eşsiz ve benzersiz özelliklerine delalet eder ve O’nu daha iyi tanımamızı sağlar.
Evet Cenab-ı Hakk’ı anlatırken Rahman, Rahim, Kerim, Ğaffar, Kahhar Allah’ın isimlerindendir deriz ve diyebiliriz; ama Allah Rahman’ın isimlerindendir, Allah Kahhar’ın isimlerindendir demeyiz ve diyemeyiz. Zira Allah ismi diğer bütün isimlerin anlamlarını kendisinde toplarken diğer isimler tek başına hiçbir şekilde Allah ismini tam manasıyla karşılamaz.
Nitekim Âlemlerin Rabbi Allah Kur’an’da şöyle buyurur:
“En güzel isimler (el-esmâü’l-hüsnâ) Allah’ındır. O hâlde O’na o güzel isimlerle dua edin. Onun isimleri hakkında eğri yola gidenleri bırakın. Onlar yapmakta olduklarının cezasına çarptırılacaklardır.” (1)
Binaenaleyh “Lâ ilâhe illallah” diyen bir insan esma-i hüsnanın tamamını söylemiş olmakla birlikte Cenab-ı Hakk’ın hiçbir isminde, hiçbir sıfatında, hiçbir fiilinde hiçbir şekilde ortağının ve benzerinin olmadığını ilân eder ve şirkin her türlüsünü reddeder. O hâlde “Lâ ilâhe illallah” diyen bir insan aynı zamanda “Lâ hâlıka illallah” der, hem “Lâ râzıka illallah” der ve hakeza…
Neam, Ceziret-ül-Arab’da yaşayan müşrikler Âlemlerin Rabbi Allah’ın güzel isimlerini tahrif etmişler ve onları uydurma ilâhlarına, putlarına vermişlerdi. Allah ismini tahrif ederek bu ismi “Lat” denen puta, Aziz ismini tahrif ederek onu “Uzza” denen puta vermişlerdi.
Sabıkan zikrettiğimiz âyette Allah bu isimlerin yalnızca kendisine has olduğunu ilân etmektedir. Müminlerin bu konuda hiçbir tahrife gitmeden ve dalalete girmeden bu güzel isimleri zikrederek kendisine (ibadet ve) dua etmelerini, bu konuda sapanları, sapıtanları ve saptıranları terk edip; onların sapık itikadlarına, amellerine ve fikirlerine aldırmayarak ve meyletmeyerek yalnızca Allah’a (ibadet ve) dua etmelerini emretmektedir. O’nun isimleri hakkında sapıklığa gidenler bırakılmalıdır. Zira onların işleri Allah’a havale edilmiştir. Bu hareketlerinden ötürü kendilerini büyük azap beklemektedir.
İslâm’da, bütün kâinatın yaratıcısı, tüm âlemlerin sahibi ve idare edicisi, hem tüm mahlukatın rızık vericisi, ibadet edilmeye layık ve hakeza bir ve tek olan Zat-ı Akdes olarak “Allah” ismi kullanılmaktadır. Cenab-ı Hakk’ın zatını anlatan tek isim “Allah” iken; O’nun diğer sıfatlarını ve özelliklerini anlatan sair isimler de Allah’ın tasvirinin yapılabileceği isimlerdir.
O hâlde Türkçe’de kullanılan “Tanrı”, İngilizce’de kullanılan “God”, Almanca’da kullanılan “Gott”, Fransızca’da kullanılan “Dieu”, İtalyanca’da kullanılan “Dio”, Farsça’da kullanılan “Huda” ve hakeza hiçbir dildeki hiçbir isim, hiçbir şekilde “Allah” ismini tam olarak karşılamaz ve karşılayamaz. (2)
Binaenaleyh hangi dilde olursa olsun Allah isminin yerine Tanrı, God, Gott, Huda gibi isimler kullanılmaz, kullanılamaz ve kullanılmamalı. Zira bu kelimeler tam manasıyla tüm isim ve sıfatlarıyla Allah’ı ifade etmez ve edemez.
Allah; bir ve tek olan, eşi ve benzeri olmayan, kâinatı yoktan var eden, nihayetsiz ilim, irade ve kudretiyle mizanı koyan, intizamı kuran ve devam ettiren, tüm mahlukatı halk eden, dilediğine hayat veren ve hayatlarını devam ettirebilmek için onlara türlü türlü rızıklar ihsan eden, mahlukatın ölüm zamanlarını ve hayatlarındaki tüm akışı belirleyen, kâinattaki, bildiğimiz ve bilmediğimiz, gördüğümüz ve göremediğimiz tüm âlemlerdeki her şeyin tek sahibidir, ezelidir ve ebedidir. Hiçbir tasarrufunda ortağı yoktur. İlah O’dur, O’ndan başka ilah yoktur. O hamd, şükür ve tüm ibadetlerin sunulabileceği tek ilahtır. Şanı akılların idrak edemeyeceği derecede yücedir, O mükemmeldir ve her türlü noksanlıktan münezzehtir.
(1) A’râf Sûresi, 7/180
(2) Tanrı, God, Gott, Dieu, Dio, Huda ve hakeza sözcüklerin Arapça’daki karşılığı Allah değil, ilahtır. Binaenaleyh Tanrı Türkçe, Allah ise Arapça demek kavram karmaşasına düşerek hata yapmaktır.
Kaynak: Şair’ül İslam Yunus Kokan, Allah’ı Ne Kadar Tanıyoruz? 1, Tilki Kitap Yayınevi, s. 23-26