- 536 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ACI AMA GERÇEKLERİ ÇOK
Muhterem gelin gittiği evde eşinin annesi ile birlikte oturuyorlardı. Eşi Sinan ’ın başka kardeşi yoktu tek çocuktu . Senesine bir kızları Oldu . Muhterem Eşinin annesi ile çok güzel anlaşıyordu , Kayınvalidesine çok saygılı davranıyordu. onları tanımayan anne kız sanırdı .Muhterem hamile kaldı kayınvalidesi gelinine mümkün olduğunca iş yaptırmıyordu . Böylece dokuz ay oldu Muhterem bir kız çocuğu dünya’ ya getirdi . Mutlulukları daha’ da büyüdü . Evin neşesi güzeller güzeli bebek büyümeye , emeklemeye ve yarım yarım konuşmaya başladı. Babaanne torunu ile ilgilenirken Muhterem ev işlerini yapar öğlenden sonra ’da komşu oturmalarına giderlerdi . Muhterem kayınvalidesine bir kerede olsa yalın olarak anne demedi , hep anneciğim diye hitap ederdi . Eşi ’de bu durumdan çok memnundu . Kızları dört yaşına gelmişti bir kızları daha oldu aile genişliyordu . Babaanneleri torunlarını dizlerinin dibine oturtup onlara masallar anlatırdı . Güle oynaya altı yıl daha geçti .Büyük kızı on yaşına Küçük kızı altı yaşına geldiğinde Muhterem yine hamile kaldı . Bu sefer bir erkek çocuğu dünyaya geldi herkeste çok mutluydu. Güle oynaya ardan yedi yıl daha geçti . Evin büyük kızı Yatılı hemşire okulunu kazandı başka bir şehirde okuyacaktı . İstanbul’da oturuyorlardı ,kazandığı okul İzmir’deydi. Aile kızlarından hiç ayrı kalmamıştı kara ,kara düşünmeye başladılar . Okullar açılmak üzereydi Anne ve babası kızlarını İzmir de ki yatılı okula yerleştirme ye gittiler , Eve döndüklerinde Kızlarından ayrı kalmak aileyi çok üzdü . Bu yıl küçük kızları ortaokula , Evin oğlu Melihte bu İlkokula başladı .Babaanneleri ’ de iyice yaşlandı . Romatizmadan ayakları tutuluyor zor yürüyordu .Bu arada ne olduysa muhteremin huyları birden değişmeye baladı .Artık kayınvalidesine eskisi gibi saygılı değildi. Zamanlı zamansız kadıncağız ne söylerse azarlamaya başladı . Bunu genelde evde kimse yokken yapıyordu . Kadıncağız ürkmeye hatta korkmaya , sinmeye başlamıştı . Oğluna ve torunlarına belli etmemeye çalışıyordu . Bu yıl Kızlarının son senesiydi Arık hemşire çıkacaktı . Herkes çok mutluydu . Nihayet okullar kapandı Hep bir araya geldiler . Yaz geldi güle oynaya geçti. Bu seferde tayin meselesi vardı . Kurada tayini Erzurum’da bir Kasa ba’da Sağlık ocağına çıktı . Baba annesi büyük torununu çok seviyordu ilk göz ağrısıydı onda emeği çoktu Torununun gidişine çok üzülüyordu ama başka seçenek yoktu . Eşyalar hazırlandı ve kızlarını yolcu ettiler. Ev sus pus oldu herkes çok üzgündü . Hayat normal akışını sürdürmeye devam etti. Muhterem iyice zıvanadan çıktı akıl almaz işler yapıyordu. Kayınvalidesini hiç konuşturmuyor Azarlıyor , yemeğini hep geç veriyor ,Komşuya tek başına gidiyor annen neden gelmedi diyenlere ayakları çok ağrıyormuş kızım sen git ben gelemeyeceğim herkese çok selamımı söylersin diye cevap veriyor . Daha sonraları kadıncağıza olmadık iftiralar atıyordu. Bir gün yine Kayınvalidesi uyurken çekmecesinden temiz çamaşırların dan alıp leğende suda ıslatıyor bir kenara koyuyor . Akşam eşi geldiğinde çamaşırları gösteriyor bak görüyor musun arık dayanacak gücüm kalmadı her gün , her gün böyle ne yatak ne çarşaf kalıyor yıkamaktan canım çıkıyor diyor . Eşi de gerçeği bilmediği için karısına inanıyor . Artık yemeğe çağırmıyorlar odasına götürüyor , Kadıncağız tek başına kalıyor .Mesafeler iyice açılıyor . Bir gün yine temiz çamaşırları suya bastırırken oğlu görüyor anne ne yapıyorsun neden babaannemin temiz kıyafetlerini suya bastırdın. Kadın oğlunun geldiğinin farkında değil bir den irkiliyor. Sen sus bakayım bu gördüğünü kimseye söylediğini duymayacağım seni çok fena döverim diye korkutuyor . Çocuk ne yapsın bir anlam veremiyor ama korkup susuyor . Hemşire olan kızları ailesini özlediği için on beş günlüğüne tatil yapmak için izin alıyor ama evdekilere bildirmiyor sürpriz yapıyor . Herkes şaşırıyor tabii çok’ ta seviniyorlar Babaannenin gözlerinin içi gülüyor . Akşam geç vakte doğru çocuklar , Anne ve babalarının konuşmalarına şahit oluyorlar . Anneleri biz baban ile konuştuk Babaannenizi Bakım evine yatıracağız .Çocuklar şok oluyor. Buda nereden çıktı neden diyorlar . Babaanneniz artık çok yaşlandı annene eziyet ediyor . Komşular geldiğinde annenizi komşulara şikayet ediyormuş .Her gün altını ıslatıyor .Yemek yerken döküyor elbiseleri yağ içinde anneniz artık baş edemiyor bu yüzden böyle bir karar aldık diyorlar . Halbuki misafir geleceği zaman seni içeriye çağırsalar da sakın gelme Ayaklarımda çok ağrı var yatmam lazım de diye kadını tembihliyor kadıncağızı o kadar yıldırmış ki sesini çıkartamıyor peki diyor. Hemşire olan kız babaannesinin odasında yattığı için on beş gün boyunca altını ıslattığına rastlamıyor ve şaşırıyor . Annesinin yalan söylediğini anlıyor çok üzülüyor. O gün sabaha kadar düşünmekten gözlerini kırpmıyor uyumadan kalkıyor .Babasına ve annesine böyle bir şey olmayacağını çünkü babaannemi ben evime götüreceğim diyor . Olurdu olmazdı kız kararlı , giderken babaannesini ’de beraberinde götürüyor . Babaanne bu durumdan çok memnun kadına can geliyor , gözlerinin içi gülüyor Torunu her gün Babaannesinin yemeğini hazırlıyor. İşe gidiyor akşam bir araya geldiklerinde babaannesine bana Çocukluğu mu anlat diyor eski anılar ortaya dökülüyor anlatıyor gülüyorlar anılar tazeleniyor. Aradan aylar geçmiştir babaannesinin altını ıslattığına hiç rastlamıyor . babaanne canlanıyor akşamları kısa, kısa ona yürüyüşler yaptırıyor artık ayakları eskisi kadar ağrımıyor . Babaanne torun üç yıl mutlu şekilde birlikte yaşıyorlar . Ve bir sabah uyandığında babaannesinin öldüğünü görüyor .Cenazeyi İstanbul’da ki aile kabristanına dedesinin yanında ki mezarlığa göm dürüyorlar . Evine döneceği gün anne babasına sizler yanlış yaptınız Babaannemin hakkını nasıl ödeyeceksiniz diyor . Sizler hep böyle genç mi kalacaksınız babaannemin yaşına geldiğinizde sizlerde böyle olacaksınız hiç düşündünüz mü diyor .Anne ve babaları hata yaptıklarını anlıyorlar ama iş işten geçmiş oluyor . Hayatta yeri doldurulmayan Anne, baba, kardeş ve evlattır . Bu bir hikaye ama ben bunun gerçeğine çok şahit oldum . Bazı erkekler evde neler olduğunun farkında değil. Bu yüzden ne annenizi , nede eşinizi ezdirmeyin ikisinin de yeri çok farklı .
Ayten Özgün