- 784 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AİLE
AİLE
Aile, bir toplumu ayakta tutan en küçük fakat en önemli yapı taşıdır şüphesiz. Sahip olduğu değerin asırlardır varılmış, devletlerin yıkılmayan kalesi olarak görülmüştür. Özellikle bizim toplumumuzda aile her zaman el üstünde tutulmuş, ailenin kurulmasına ve kurulan aile yapısının korunmasına hayati derecede önem verilmiştir.
Bugün millet olarak her türlü zorluğun üstesinden gelebiliyor ve kolaylık ayağa kalkabiliyorsak bu sahip olduğumuz güçlü aile bağlarımız sayesindedir. Batılı ülkelerle kendi yapımızı kıyasladığımızda aradaki farkın uçurum olduğunu görmemiz zor olmayacaktır. Yalnız bu fark uzun vadede bizi sevindirmeye yetmeyecektir, yetmemelidir. Neden mi? Değişen dünya düzeni bizim aile yapımızı, aile bağlarımızı da yerinden oynatmıştır ne yazık ki. Eskiden övünmeye değer bulduğumuz kalabalık aileler neredeyse dağılmış, yerine anne baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aileler gelmiştir.
Bu aile günümüz dünyasının gençleri arasında pek rağbet görmüş, yalnız eksikleri ve kusurlarıyla hayatımızın başköşesine oturmuştur. Çünkü değişen dünya düzeni kalabalık aileleri dağıtmış, çekirdek aileler ise bu değişen düzene tam olarak adapte olamamışlardır. Hal böyle olunca pek çok sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu da aile yapısının yara almasına neden olmuştur. İnsanların beklentileri ve olaylara bakışı değişince aile kavramının değeri unutulmuştur. Boşanmaların artmasının bir sebebi de budur. Önceden boşanmak bizim kültürümüzde hoş karşılanmazdı. İnsanlar bunu dile dahi getiremezlerdi. Yalnız günümüz dünyasında boşanmak bizde dahi fazlaca yaygınlaşmış, büyük ümitlerle kurulan ailelerin bir çırpıda dağılmasına göz yumulmaktadır.
Bozuk düzenli aileler artınca toplum yapısında bozulmalar, bir çöküş söz konusudur. Hele bir de yıkılan ailelerin geride bıraktıkları da ayrı bir sorun olarak karşımızda çıkmaktadır. İki arada bir derede kalan çocuklar, uzun yıllar boyu nafaka ödemekle yükümlü babalar, tüm bunların yanında boşansa da dertleri bitmeyen kadınlar. İstatistikler gösteriyor ki, boşanmak da çözüm değil. Aile kurmak uzun ve meşakkatli bir iş, yıkmak ise anlık bir şey… Ama o yıkımın enkazını toplamak ise yıllar alıyor. Bazen de hiç geçmeyen yara olarak kalıyor ne yazık ki.
Böyle sorunlarla karşılaşmamak ya da bu sorunları en aza indirmek için ince eleyip sık dokumak gerekiyor. Özellikle hayat konusunda tecrübeleri eksik gençlere yol göstermek, büyüklerin asli sorumluluğundadır. Çünkü hayat tecrübelerle öğrenilir. İnsanın eğitim seviyesi ne kadar yüksek olursa olsun tecrübesi azsa hata yapmaya adaydır. Hataları gidermek ise aile büyüklerine ve topluma düşüyor. Çünkü yıkmak kolaydır ama bize yıkılan değil ayakta kalan, yapılan, lazım. Geleceğimizi teminat altına almak istiyorsak aile kurumumuza sahip çıkmalı ve son yıllarda meydana gelen bozulmaların önüne geçmeliyiz. Yoksa o çok değer verdiğimiz, her şeyin üstünde tuttuğumuz aile kurumumuzdan eser kalmayacak yakın zamanda.
Sanırım bu da bir toplumun kolayca dağılmasına yol açar. Çünkü aralarında herhangi bir bağ olmayan ya da var olan bağların önemsenmediği bir toplumun ilerlemesi, ayakta kalması mümkün olamaz. Lütfen ailelerimize sahip çıkalım. Unutmayın ki aile; bir toplumun mihenk taşıdır. Varın gerisini siz düşünün.
NECATİ DİLEK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.