Hakikat aleyhine hürriyet olamaz. -- salazar
Ümmühan Yıldız
Ümmühan Yıldız
@ummuhanyildiz
VİP ÜYE

Mutluluk can kenarı

10 Ekim 2021 Pazar
Yorum

Mutluluk can kenarı

12

Yorum

23

Beğeni

0,0

Puan

1929

Okunma

Mutluluk can kenarı

Mutluluk can kenarı



’Ümmühan, sakin ol.’’

Sabahın yarı karanlık erken saatinde Sabiha Gökçen Havalimanına doğru beş arkadaş koşuşturuyoruz. Sabırsızlığımı, heyecanımı dışa vurarak ’’sizleri seviyorum, iyi ki beraber gidiyoruz’’ diyerek kapıdaki kuyrukta yerimizi aldık.

Daha önce filmlerde olurdu. Günübirlik zengin insanlar jet kiralayıp akşam yemeğini başka bir ülkede yiyip aynı gün ülkelerine geri dönmeleri.

Yoğun iş temposunda ilk defa kendime zaman ayırmıştım. Aylar öncesi düşük fiyatla aldığımız uçak biletlerine bakarak,

-Hadi şımartın beni diye fısıldadım.

Düşleri tavrında gözüken çocuklar gibi kocaman gülümsemelerle hep bir ağızdan bağırdılar:
- Sen bir tanesin.

Öylesine sakin ve yüzünü hiçbir zaman ekşitmeyen, konuşurken insana rahatlık hissi veren, üstelik de gideceğimiz şehir konusunda fikir sahibi olan arkadaşım Arzu,

- Çok erkenden orada olacağız. Metanet Lokantasında Beyran çorbası içeceğiz dedi.

Hepimiz aynı anda,
-Hayır, biz mükellef kahvaltı yapmak istiyoruz.
Arzu,
-İyi de her gün zaten zeytin-peynir yiyorsunuz. Bu kez değişiklik yapacağız.

Öyle keskin konuşmuştu ki hiç birimiz gık dahi edemedik.

Bilirdik ki dostluklar bir konu hakkında fikir sahibi ve tecrübeli olana güven duyarak peşinden gidilirse güzelleşirdi.

Deli gibi çarpan yüreğimi dinleyerek uçağımıza bindik. Yolculuğumuz yaklaşık bir buçuk saat sürdü. Şehir merkezine giden otobüse binip merkeze vardıktan sonra, yayan çorbamızı içeceğimiz mekâna doğru yürümeye başladık. Dükkânlarını yeni yeni açmaya başlayan esnafların yüzlerinde pırıl pırıl gülümsemeyle sokağa gelen herkesi ’’hoş geldiniz’’ diyerek karşılıyorlardı.

Ara sokaklardan Arzu’nun da az buçuk hatırlamasıyla çorbacıya vardık. Kapının önü ana-baba günü. Bir kuyruk sırası en az bir kilometre. ’’Eee bu ne böyle kaçalım’’ diyecem de diyemiyorum. ’’Bu kuyruk boşuna beklemiyordur’’ dedim içimden. Çorbasını içinler saygı içinde bekleyenlerin olduğunu bildiğinden sırası gelenin oturması için oyalanmadan masadan kalkıyorlardı.

Masaya oturduğumuzda sabahın daha altı buçuğuydu. İşe her sabah erkenden gittiğim için erkenden kalkmaya alışkımdım. Bizimkiler yarı uykulu gözlerle kendilerine gelmeye çalışıyorlardı. Missss kokular iştahsız olanın iştahını açar güzellikteydi. Arzu bir porsiyon çorba istedi, içip içemeyeceğimiz konusunda tereddütlü olduğumuz için yarım porsiyon içelim dedik. O da ne yedikçe yiyesi geliyor insanın, duramadık üstüne bir porsiyon daha istedik. Muazzam yemek kültürüne sahip olan bu şehir daha ilk andan itibaren beni büyülediğini söylemeliyim. İnsanın karnı doyduğunda kendini zaten mutlu hissediyor o an tavandı.

Tarihi konusuna fazla girmeden, kahvaltıdan sonra Gaziantep turuna hazırdık. Gaziantep kalesinden başlayıp, Zeugma Mozaik Müzesi oradan tarihi evlere doğru öğlen yemeğinden önce en son bakırcılar çarşısına dolaştık.

Öğlen yemeğinde İstanbul’da yediğimizin üç katı büyüklüğünde lahmacun, yuvalama, çiğ köfte, mezeler ise mutluluğu en tepe noktasına çıkarmıştı.

Dönüş saatimiz yaklaşmak üzere en son baharatçılar çarşısı uğrayıp istediğimiz baharatları aldıktan sonra hepimiz ayrı ayrı eşimize, arkadaşımıza, ailemize tatlı almak için tatlıcıların olduğu caddeye gitmeye karar verdik.

Tam caddeye girmek üzereydik yetmiş yaşlarında yaşlı bir dedenin kendi ebadından daha kocaman sırtında yük taşıdığını gördüm. Beli neredeyse yere değecek şekilde ufak adımlarla yükünü zor taşıyordu. Yürüdüm üzgün ve düşünceli dönüp arkama baktım yapamayacaktım. Kayıtsız kalamazdım, kalmamalıydım. Geriye doğru koştum, Sebahat,
-Ümmü nereye gidiyorsun
Sadece elimle sende gel işareti yaptım
Sebahat da ardımdan beni takip etmeye başladı
Dedenin yanına vardım
-Dedeciğim soluklan biraz, senin bugün meleğin olmak istiyorum.

Dede yüzüme yorgun yorgun bakıp ne dediğimi anlamaya çalışıyordu.
-Dede bugün sırtındaki yükten başka hiçbir şey taşıma. Kazanacağın bütün paranı ve masrafını ben vereceğim.

Bir yandan dedenin gitmemesi için konuşuyorum diğer yandan da çantamın içindekini selpaka cüzdanımda olan tüm paramı koyuyordum.. Sebahat da olduğumuz yere varmıştı. Alışkanlık edindiğim bu durumu bildiğinden o da cüzdanında olan tüm parayı bana doğru avucunun içinden uzattı.

-Dede bu bizim sana hediyemiz. Sadece senden dua istiyoruz.

O anı ve dedenin yüzündeki nurlu gülümsemeyi hiç unutamam.

Kardeşimle ikimiz tüm paramızı dedeye vererek diğer arkadaşlarımızın yanına doğru yürüdük.

-Arzu paran var mı dedim, benim hiç param kalmadı.
Arzu,
-Allah senin iyiliğini versin. Yine duramadın son kuruşuna kadar verdin değil mi? Kız yaşlanınca kim bakacak sana. Ben kime diyorum ki. Öyle yüzüme tatlı tatlı bakma.
-Borç verir misin? Şirketteki arkadaşlarım baklava ısmarladı, baklava alacağım.
-Ümmü sen delisin. Seni çok seviyorum
- Bendeeee

Sadece işyerimdeki arkadaşlarımıza fıstıklı baklava alırken arkadaşlarım Gaziantep’e özgü tüm tatlılardan aldılar.

Ertesi gün ofise geldiğimde güvenlikçiler, adıma kargo geldiğini söyledi.

Gittim danışmadan kargomu almaya birde ne göreyim Gaziantep’te görevli olduğumuz bölgede sezonluk çalışan personelimiz eşinin yaptığı tatlılardan, baharatlardan, kurutulmuş sebzelerden, salçalardan oluşan yüklü koli göndermişti.

O an annemin sözü ve öğüdü aklıma geldi,

’’Veren el, alan elden üstündür.’’

Annem ellerim tıpkı sana benzeyecek. Emanetini devraldım.

Ümmühan Yıldız



Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Mutluluk can kenarı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Mutluluk can kenarı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mutluluk can kenarı yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Nezahat Yıldız Kaya
Nezahat Yıldız Kaya, @nezahat-yildiz-kaya
12.10.2021 19:34:13


Maşallah Süphanallah diyorum.
Ümmü'şüm, benim iyilik meleği bacım seninle gezmeler hep bende güzel anıları heybeme koymuş. Olduğun yerler hep güzelleşmiştir gözümde. Yeğenlerin bile seninle olmaktan hep mutlu olmuşlar. Vardığın yerlerde güzellikleri elinle tohum saçar gibi saçıyorsun. Kendini de aslında hiç düşünmüyorsun.
Çok fazla açık verme, zira pis gözlerden, habis kalplerden, haset düşüncelerden, kıskanç tavırlardan korkuyorum. Zira yürek sesini duymazlar, kim bilir anlatmak istediğini de anlamazlar, giderler sığ sularda boğulmaya, boğulurken de seni eteklerinden çekip boğmaya taşırlar.
Onun için duamda, yüreğimdesin ve o güzel annemin bize anlattığı diğer şeyleri de vakti gelince heybenden çıkarıp insanlara sunacağına, yazacağına inanıyorum.
Allah seni korkularından emin, umduklarına nail eylesin.
Günüme damgasını vuran, bana iyi gelen yazını kutluyorum.
Öte yandan her daim iyi insanlara denk gelesin inşallah diyor, yüreğini öpüyor, kocaman kucaklıyorum.

Etkili Yorum
kader hamağı
kader hamağı, @kader-hamagi
10.10.2021 22:19:04
En çok da, güzel bir yolda ilerlerken her şeyin yolunda gittiği hissine kapılırım. Küçük kasabada gökyüzü şehirde giydiğinden daha gösterişli elbise giyiyor olmalı ki kasabanın orman yolunda yürürken bulutlar, akşam kızıllığı ve ayın hızlı yer değiştirmesi çok fazla büyülüyor beni ve bu gördüğüm ağaçlar, kırmızı renkli toprak, başak tarlaları, bulutlar gerçek mi diyorum sık sık. Hem de dışımdan diyorum. Gerçek olamayacak kadar güzel bir dünyada yaşadığımı düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi. Hele bir de iyi insanların iyi davranışlarına şahit olursam; gün doğumu, gün batımı, deniz, gökyüzü de ne ki en güzel manzara bu diyorum. Evrenin sahibi evrenine çok özen göstermiş ve tam da ihtiyaç anında ihtiyaç duyanın yanına ulaşan bir ilgi elini de evreninde her an gezdiriyor. Sizi o dedenin yanına tam o anda götüren de O. Özetle; susuz kalan bir canlının yanına elinde su olan cömert bir insan muhakkak geliyor. Cömertliğiniz kim bilir ne güzel işler açacak başınıza.
Kalbikelamm
Kalbikelamm, @kalbikelamm
10.10.2021 20:57:51
Yüreği güzel anneniz mekanı cennet olsun.
Ne mutlu o anaya ki sizin gibi hayırlı evlat bırakmış.
Güzel yazınızı tebrik ediyorum.
Sevgiler selamlar gönderiyorum arkadaşım
GülRa
GülRa, @gulra
10.10.2021 20:53:20
10 puan verdi
Tadı damağınıza olan, annenizden size hatıra kalanlarla yazınız ve siz güzelsiniz.
Ben de güzel olanı tebrik ediyor sevgiyle selamlıyorum Ümmühan Hanım.
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
10.10.2021 19:47:58
Mekanları cennet olsun İnşallah.
Güzel yüreğinize selam olsun arkadaşım.
Sizi ve yazınızı kutluyorum.

Sevgimle yürek dolusu
Ümmühan Yıldız
Ümmühan Yıldız, @ummuhanyildiz
10.10.2021 19:46:15
....

Ümmühan Yıldız tarafından 10.10.2021 19:51:38 zamanında düzenlenmiştir.
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
10.10.2021 19:25:48
10 puan verdi
Pollyana Ümmü...
Ne hoş geliyor değil mi?
Yarın Rabbin huzurunda temiz vicdanla bulunmak nasibin...
Gittiğiniz yer Antep diyecektim ki açık etmişsiniz...
Beyran tek yeterdi kahvaltıya, afiyet olsun..
Cennet yurdum...
Çok saygımla.

hüzünlükent
hüzünlükent, @huzunlukent1
10.10.2021 18:48:07
Annenize haktan rahmet diliyorum

Heyecanla başlamış bir yolculuk ve yolculuğun sonunda yaşananlar kısa zaman içinde ne kadarda güzel.

Yaşlı dedeye yardım etmeniz takdire şayan aynı zamanda sevgiyle birlikte maddi ve manevi el uzatmanız.

Hayran kaldım..

Ve benim ailem K. Maraşlı ve babamın amcaları Antep ve kilise yerleşmiş vakti zamanında çok iyi bildiğim bir kültür Antep,


Baharatları gerçekten çok güzel hele kuru dolma:)

Anneciğim yapardı saydığınız kuru dolmalar salçalar sonra Kayseri ye yollardı.


Antep baklavası üzeri Maraş dondurmalı yeseymişsiniz gitmişken 🙃

Kaleminize gönlünüze sağlık olsun benide oralara götürdünüz okuyunca

Sevgiler olsun çok çok çokçaaaaaa

Dilek pınarı
Dilek pınarı , @dilekpinari
10.10.2021 18:10:54
Annenize babanıza rahmetler diliyorum
Ne güzel yetiştirmişler sizi . Yine gıpta ile okudum. Allah yolunuzu hep açık etsin, ayağınıza taş değdirmesin.
Tebrik ederim Ümmühancım...
Sahir Neva
Sahir Neva , @sahirneva
10.10.2021 18:03:56
10 puan verdi
- “ kız yaşlanınca kim bakacak sana ? “

Dedeye melek olanı şüphesiz Allah görüp gözetecektir :) öyle inanırız ve öyledir de !

Başlıkta tam isabet olmuş ;
mutluluğun en hissedilir olduğu yer karşılık beklemeden ve cüzdan hesabı değil vicdan muhasebesiyle yapılan hayır ve iyiliklerdir…

1- Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
2- Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
3- Başkalarının kusurlarını örtmede gece gibi ol.
4- Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
5-Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
6- Hoşgörülülükte deniz gibi ol.
7- Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
Hz. Mevlana Celaleddin.

Dipnot:
Ümmühan,
yazının alt mesajında yine güzel anneyi hatırlattın bizlere, annenden de senden de Allah razı , kulları hoşnut olsun :)

Sevgilerimle
Ömer Altun 2
Ömer Altun 2, @mercaltunc2
10.10.2021 17:35:32
Ne güzel bir cümle sen bir tanesin ...
Kutlarım...
BEKİR_ÇELİK
BEKİR_ÇELİK, @bekir-celik2
10.10.2021 17:24:33
10 puan verdi
Bir Gaziantepli olarak yazınızı heyecanla okudum. Daha beyran kelimesini duyduğum andan itibaren yazınızın memleketimle ilgili olduğunu anlayıp daha bir merakla okumaya başladım. Bir yandan merakla yazınızı okurken bir yandan da yazınızda geçen yemek v.s. ler gözümün önünden geçti bir bir. Adeta kokusunu burnumda duydum. Memleketten uzakta olunca memlekete dair yazılar daha bir heyecanla okunuyor. Yazınızı bir nefeste okurken Gaziantep'le ilgili düşüncelerinizden mutlu oldum. Ayrıca annenizden ne güzel miras devralmışsınız. Ne mutlu size...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.