- 305 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
KIZILIRMAK HALA AKIYOR
Sosyalist şair Hasan Hüseyin, 1960’lar dan başlayarak kendisine özgü, gür bir şiir sadası getirmiş; yürürlükte olan ’’kıytırık’’ ve ’’pısırık’’ kent soylu şiir geleneği’’ni yıkmakta, öbür şairlere göre en etkili şiir dilini kurmayı başarmıştır. Denebilir ki, 1950-60 arasında filizlenen ve adına ’’ikinci yeni’’ denen dejenere akıma, en büyük darbeyi Nazım Hikmet’in şiiriyle birlikte Hasan Hüseyin ve Attila İlhan şiiri vurmuştur. Hasan Hüseyin’in çok geniş sosyo-kültürel perspektifi, Anadolu gerçeğini tutarlı verimli bir estetik potada yorumlamasına yardımcı olmuştur. ’’Ağlasun Ay adını şafağı’’ adını taşıyan 220 sayfalık bir tek şiirle, destansı boyutlar içinde Anadolu kültürünü ve Anadolu insanının dramatiğini yansıtmış, edebiyata içten ilgi duyanlarla, şiirseverlerde gerçek bir heyecan uyandırabilmiştir. Ülkemizde sık görülen garip bir tür edebiyat olayının kahramanlarından biri olmuş, burjuva adaleti önünde ağır ceza mahkemelerinde şiirinin hesabını vermeye çağrılmış ve bu hesap vermeden de sosyalist dünya görüşü adına yüzünün akıyla çıkmayı başarmıştır.
Hasan Hüseyin’in; ’’Kızılırmak’’ adlı destansı uzun şiiri, Nazım Hikmet’in büyük yapıtı ’’Memleketimden İnsan Manzaraları’’’nın yeni ve değişik bir yorumunu şiir okuruna sunuyor; 27 Mayıs ilerici devriminden sonra hala yürürlükte kalmayı başaran pısırık ve bireyci şiir anlayışına eleştirel göndermelerde bulunuyordu.
’’Kızılırmak’’, zamanında düşünür, şair, yazar ve gazetecilerin başlarının üstünde Demokles’in kılıcı misali sallanan TCK’nın 141 ve 142. maddelerinin hışmına uğramış , Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen davada 25 Kasım 1968’te şair’’Üç yıl ağır hapse ve ayrıca sürgün cezasına mahkum edilmiştir. Zamanın Amerika’nın dümen suyunda giden işbirlikçi burjuvazisi , 1938 Harp Okulu Olayı’nda olduğu gibi ilerici Türk şiirinden bir kez daha öç almak için zelil bir duruma düşmüştür. Savcı ’’Kızılırmak’’ın ilk basımının 11. ve 12. sayfalarında demokrasinin yerildiğini ileri sürüyor, Yargıtay’dan dönen iddiayı savunmayı sürdürüyordu. Şu dizelerle yermişti Hasan Hüseyin, o kutsal demokrasiyi:
’’Bir büyük vurgun düzeni-belki de bir lavrens
vurgunun soygunu nevyork’ta döllediği
bir kucak sakal sanmak belki de marks’ı
toprakları denizleri insanları ingilizlemek
silahlarla beklemek sömürge sofralarını
vaşington ağalarının pilatin dişlerine.’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.