- 1171 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BEYAZ ATLI PRENS OLMAK!
Yaşamın akışına bir dur deyip geçmişe yelken açtığımızda, annemizin anlattığı masalllar aklımıza gelir. Ne kadar güzeldi, o mutlu sonla biten yapay dünyalar. Düşümüzdü
"Beyaz Atlı Prens" olmak, başı göklerde olan canavarlarla savaşmak. Ne zaman başımız sıkışsa, bir peri kızı ya da bir iyilik meleği hemen imdadımıza yetişirdi. Yaşam, gerçek yüzünü hep saklardı, hep güzellikler akardı o büyülü anlatıların her yanından.
Gün geldi masallardaki hayat, hep masal olarak kaldı. Meğer aldanışlarla geçmiş çocukluğumuz. Meğer yaşamın olmayan yüzünü hep görmüşüz. Anladım ki duvara çarptıktan sonra duvarı görmemizin nedeni, hep o yalancı dünyalarmış. Masallar gereksizdir, demiyorum; ama keşke o ballandırılan anlatılarda bir parça yaşam olsaydı. Olsaydı da iyilik giysilerinin içinde kötülükler yayılmasaydı!...