- 633 Okunma
- 5 Yorum
- 6 Beğeni
ÇÜNKÜ BU BENİM...
‘’Kapama gözlerini; karanlıktan korkarım
Atlıları kaybeder yolunu, hasretimin
Posta güvercinleri geri dönmez ülkeme
Yaslı dereler gibi ıssızlığa akarım
Kapama gözlerini; karanlıktan korkarım.’’(Alıntı)
Düşlere talimim…
Talibim de aşka.
Tebessümler ektiğim hazanın çorak topraklarında rahmeti yağdırsın diye Rabbim, yaşlar salıyorum dört bir yanıma ve salıyorum çocuk kalbimi ve seviyorum doya doya nihayetinde kendimi.
Meali yoksunluk belki de varlıklarımızın.
Yoklukla ve açlıkla terbiye ettiğim bedenim ve susuz kaldığım aç kaldığım uzun yıllar ve ben mutluyum.
Cümleler can simidim.
Sevgi dişlediğim simidim.
Aşksa rüyam ve matemim ve mabedim hatta matemim.
Dokunsalar gülüyorum.
Dokunmadıklarında ise ağlıyorum…
Ah, ben…
Ayarım yok.
Sessizlikse minvalim ve öykündüğüm illa ki dünüm ve kendim ve kimsesizlik rüzgârını dindiriyorum O’nu her andığımda ve bandığım ruhum elbet özleme elbet sevgiye.
Hasretimse yeknesak.
Düşlerimse kimi zaman yerle yeksan.
Yerde açan çiçeğim kimi zaman bazense ruhumu salıyorum rüzgâra ve ansızın göğe konuşlanıyorum.
İşte Şimal Yıldızıyım.
İşte sultanıyım göğün ve mehtabın eteklerine dolanıyor varlığım ve ışıyan yüreğim ama üşümeyen ve düşen gözlerimden inancın eşliğinde bitimsiz damlalar ve sevginin furyasında değil sevginin samimiyeti ve içtenliğinde mest oluyorum.
Aralıksız seviyorum.
Acımla dağlanıyorum.
Dar bir koridorda sıkışıp kalmışken feraha çıkıyorum.
Sözcükler ve çiçekler ve renkler.
Koyu gözleri gecenin ve demlendiğim ela parıltıları gözlerimin ne cefası bitiyor ne sefasını sürüyorum ömrün ama insanlığımla da nam salıyorum.
Nemalandığım o kadar çok duygu var ki ve de reddettiğim.
Bir isyansa dünümde kalan tövbe haşa.
Bir rövanşsa dünümle ne ala.
Allah var gam yok madem…
Huzurun kumaşında saklı inanç ve sevgi ve delişmen yüreği bazen dalıp da uzaklara gittiğim bazense dibi gördüğüm ama fukara yüreğimle hep de tepede gözüm.
Ölü bir düş’ üm ben: ölümsüzlüğü düşünen
Sönmek bilmeyen bir yangın
Sevmekten, kaçmaktan bitap düşen
Hasretin otağı kurduğu bulutun minvalinde
Sakar bir sevdayım ben
Sevecen iklime nazire eden
Delişmen rüzgârıyım kalbin
İsyanını dindiren
Semada saklı bir yıldız
Belki de yüreğimde saklı o teyakkuz.
Issızlığı celp eden
Maviden mintanım ve gözlerim
Kurak iklimlerde yağan rahmetin
Beşi bir yerde duygularım
Ve ruhum
Ve efkârım
Ve devasa yalnızlığım…
Sarnıcım matem
Aşkla yıkadığım mabedim.
Refüze edildiğim yeryüzünde seken
Kör bir kurşun
Kör bir kuşu yuvasından eden
Kor hecelerde saklandığım
Külyutmaz yetilerimle küllerimden
Doğduğum
Zemherilerse saklı bir ıslık
Aşkı ıskaladığım katıksız bir ömür.
Resmi olmayan düşlerim var hakkını teslim etmem gereken de gülüşlerim en çok da sevginin muhatabı iken ve ben hayallerin de müdavimiyim aynı zamanda ve kaptan köşkünde yaşıyorum ruhumun ve yaldızlı yolunda bilinmezin sadece açmıyorum da ellerimi elbet açmaza her düştüğümde tüm benliğimle teslim oluyorum bilinmeze.
Bir milatsa anda saklı.
Dolan miadı ise dünün yarına odaklı.
Gün yüzlü bir seyyah ve derviş gibi gidip geldiğim yürek tekkem ve umut teknem ve tekmili sevginin ve tezahürü umudun ve ufkun bitiminde yeniden doğuyorum ve doğuruyorum da binlerce duyguyu asılı kaldığım kubbe ve soytarı karanlık ve semazen yüreğim emsalsiz bir rüzgâr beni uzaklara götüren ve tahayyül dahi edemeyeceğim güzelliklere vakıf oluyorum.
Atlas yüreğinde aşkın.
Semanın da salkımlarında sürüklenen bir yıldız gibi kuyruğumda saklı peşimden gelenler.
Bir ben bir ben daha asla iki etmiyor ve içten içe bölünüyorum de artçı sarsıntılarla bir azalıyorum bir çoğalıyorum aşkın ölçeğinde umudun da sarkacında saklı hümayunu duyguların ve hükümranlığında Mevla’mın adı olmayan d/okunuşlarla içten içe esiyorum.
Hazan ya da bahar ne ki bir günde yaşadığım.
Umudun mizacı iken mevsimin rahlesine seriliyorum ve sarmalında bulutların bazen rahmete eş düşüyorum bazen yokluğa karışıp varlığımın mealini duyumsuyorum ve vardığım her sonuç beni İlah Aşka sürüklüyor ve sevginin kudretine aşkın niyazında sekiyorum kuşlar gibi göç mevsimi adeta her gecenin ritim bozukluğunda yüreğimin tik takları ve damlayan musluk gibi: tıp tıp tıp bazen sessizlikle s/özlendiğim ve yüreğimin gürültüsünde huzura ve mutluluğa boğulduğum.
Aşkın nüansı ile yeniden hayat bulduğum ve yüreğimin altına attığım o gülümseyen imza çünkü bu, benim…
YORUMLAR
Atlıları kaybeder yolunu hasretimin
Yaşlı dereler gibi ıssızlığa akarım
Muhteşem
Mustafa Çoban tarafından 6.10.2021 23:14:01 zamanında düzenlenmiştir.
Mustafa Çoban tarafından 6.10.2021 23:24:06 zamanında düzenlenmiştir.
Gülüm Çamlısoy
Teşekkür ederim
Gülüm Çamlısoy
Çok çok teşekkür ederim.
Sonsuz selam ve saygımla
Bugün peşpeşe güzel yazılar okuma mutluluğunu yaşadım.
Her zorluğun üstesinden gelecek kudrette, kararlılıkta ve azimdesin...
Kalemin coşmuş, ellerini kalemini çok sevmiş.
Hep güzel yazıyorsun.
Kocaman sevgilerimi gönderiyorum.
Gülüm Çamlısoy
çok çok teşekkür ederim güzel yüreğinize.
bu gün çok güzel yazılar var gerçekten.
var olun...
iyi ki varsınız...
çok çok sevgimle canımm arkadaşım.
<3
Umudun mizacı iken mevsimin rahlesine seriliyorum ve sarmalında bulutların bazen rahmete eş düşüyorum bazen yokluğa karışıp varlığımın mealini duyumsuyorum ve vardığım her sonuç beni İlah Aşka sürüklüyor ve sevginin kudretine aşkın niyazında sekiyorum kuşlar gibi göç mevsimi adeta her gecenin ritim bozukluğunda yüreğimin tik takları ve damlayan musluk gibi: tıp tıp tıp bazen sessizlikle s/özlendiğim ve yüreğimin gürültüsünde huzura ve mutluluğa boğulduğum.
Aşkın nüansı ile yeniden hayat bulduğum ve yüreğimin altına attığım o gülümseyen imza çünkü bu, benim…
Yüreğinizden süzülüp gelen harika duygularla yazılmış harikulâde güzellikte bir içsesiydi, kutluyorum tebrikler efendim.
Gönlünüze ve kaleminize sağlık diliyorum.
Her şey gönlünüzce olsun inşallah.
Sonsuz selam ve saygılarımla.
Gülüm Çamlısoy
çok teşekkür ederim.
yüreğiniz dert görmesin.
sonsuz selam ve saygılarımla
ÇÜNKÜ BU BENİM... YAZINIZI ZEVKLE OKUDUM. NİCE YAZILARA DİYORUM. SELAMLAR...
Gülüm Çamlısoy
Çok çok teşekkür ederim.
İnşallah Osman Hocam hep beraber nicelerine.
Sonsuz selam ve saygımla kıymetli hocam