- 1112 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRKDİLYURDU (ıv)
MÜZİKAL DİL TÜRKÇE
Melih Aşık’ın MİLLİYET’teki 28 Eylül 2021 günkü açık penceresinden:
"Yıl 1960... Gazeteci Ömer Sami Coşar ve Orhan Karaveli Moskova’da Nazım Hikmet’le bir kaç gün geçirirler. Bir şiir toplantısına katılırlar. O toplantıda Nazım şiirlerini Türkçe okur. İzleyenler çılgınca alkışlarlar. O akşam yemekte Orhan Karaveli Nazım’a sorar:
"Salonda pek Türkçe bilen yoktu ama seni çılgınca alkışladılar. Ruslar sesini mi beğendi?"
"Onlar , biliyor musun, Türkçemizi dinlerken mest olurlar. Türkçeyi müzik dinler gibi dinlerler. Ben Mısır’da Türkçe şiirler okudum, Küba’da da. Nereye gitsem Türkçe şiir okumamı isterler. Sonra da bugün gördüğünüz gibi alkışlarlar. Çünkü Türkçe dünyanın en güzel, en müzikal dilidir"
Türkçemizi yabancı dilbilimciler de sever överler. Müzikalitesiyle kulak okşayan kaç dil var Dünya’da... Dil, anlam yüklenmiş sestir. Dilin müzikalitesi için, kuralları göz ardı edilebilir. Söz gelişi Türkçede (İ) ünlüsünden sonra (e, i, ö,ü) ünlülerinin gelişi kuraldır. Bu kurala aykırı olarak GELİYOR diyoruz. O’nun yerine kurala göre gelmesi gereken harfleri koyarsak; GELİYER, GELİYİR, GELİYÖR, GELİYÜR dememiz gerekirdi. Bunların hiçbiri kulak okşamıyor. Dilimizin müzikalitesi için GELİYOR diyoruz.
--DAŞ EKİ
Dil kuralcıları müzikaliteyi göz ardı edebilirken, dil sanatçısı şairler, edebiyatçılar toz kondurmazlar. TDK sözlüğünde kurala kurban edilen bir örnek: TÜRDEŞ; türleri bir olan... Ses uyumu kuralı için müzikalite harcanmış... Türdaş daha müzikalken kulak ardı edilmiş...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.