Külli bir sefa istedim
Kalbimle insanlardan ayrıldım
Kalbimi ben sana bağladım
Dünya sevgisini kalpten çıkarttım
Ailemi ben sana teslim ettim
Kalbimi çırılçıplak herşeyden kurtarmak istedim
Ahiret kapısından içeri girdim
Seni bulamadım kaçtım
Seni bulan sefanın tamamını yanında bulur dediler
Rabbini bulan ondan başkasını görmez dediler
Cennet derecelere sahip olanların yeridir
Canların isteyeceği gözlerin zevk alacağı ne varsa ordadır derler
Kalbin zikri ömrün zikri nedir Allah’ım
Cennet borucu tutanların namazını kılanların lezzet ve ihtiraslarda sabır gösterenler içindir
Yarab sen bizden sözsüz ameller istedin
Bende Arif kişi gibi üzerinde demir dövülen sesini çıkartmayan örs olmak istedim
O adeta değişimlere uğrayan yeryüzü dünya yüzüdür
Hak erenler değil midir ki Allah’tan başka hiç bir şey görmezler
Onların dilsiz kalpleri vardır
Onlar ki Allah’tan başka herşeyden geçmiştir
Kalpleri dile gelir konuşan bir dil hâline gelir
İlahi Kudret kendiyle konuşur
Allah rahmetiyle Şevketiyle kendine çeker
Sen ki dünyada rahat huzur bulamazsın
Dünya keder taşa yuvasıdır
Dünya sevgisini elinden kalbinden çıkartmalısın
Senin nasibin senindir sana gelir
Senin kalbin ve özünün sıhhatli halim oluşunda toplanır
Kalbinin ve özünün arınması ilminle amelinle ihlâslı olmakla gerçekleşir
Zahir ilmi zahirin batıl ilmî batılın aşığı ile aydınlanır
Batılı ilim senin Allahla aramdaki bir ışıktır
Her ne zaman ilminle almel edersen
Yolun Allah’a yaklaşır
Allah’a aramdaki kapılar genişler sana ait olan kapının kanadı açılır...

Aynur ipek