0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
350
Okunma
necip fazıl bir cumhuriyet yazarı.
islamı anlamak istemesi yazgısı olmuş anadolunun.
tasavvufun ne olduğunu açıklamak ister mehmet zahit kotku.
ancak tarikatler sosyal hayattan bir kopuş yaşar 80li yıllarda.
sufi geleneği mevlevilik ve bektaşilik gibi tarikatlerle kendi dönemini tamamlamıştır cumhuriyetle birlikte.
osmanlı tanzimat edebiyatıyla divan şiirinin dışında kalmış erken dönemde.
şair nedimi küçümsemek sadi şirazinin eteklerine yapışmakla izah ediliyor günümüzde.
ibadet kendi tarzını yaratmış günümüzde.
abdulhakim arvasinin buhranlı kimselere bir sembol isim olan gazalinin çilesini yaşatmak için yakıcı bir azabın şifrelerini verir necip fazıla.
rimbaudnın şiirindeki coşkunluğu islam kültüründe arar şairler bu çıkıştan sonra.
atilla ilhanın şiiri nerudanın gerilimiyle süsler içimizi.
nasılki mayakovski etkilemiş nazım hikmeti.
rusyada gerçeği bulduğuna inanmıştır onu intiharın eşiğinden dönüştürecek olan.
bir dönem sowyet yönetiminden rahatsız olsalarda şiirin bu ideolojiden beslendiği görülür.
diğer sanat dalları bir ütopyanın poetikasını zihinlere nakşetmiş.
ted hughesin intiharı kadar aragonun yaşadığı buhranda elsa için düşündüğü dünyada kanatlanır şiiri çağın yalnızlığına karşı ona kazandırdığı dirençle.
şiirin coşkunluğu çağlara söz geçirmek ister.
ismet özel kan kalesinde topluma bakışını netleştirir şairlerin.
yolu tarikatten geçen şairlerin bu coşkuyu hissetmesi olanaksız birol yıldırım için.
takke şiiri yenileşmenin öncüsü olmaz tevfik fikrete göre.
ibir çeşit ruhbanlıktır metafizik gözüyle bakılınca dini hayata.
ibrahimin tevhitten anladığı kadardır kültüre bağlılık.
binlerce vakıf talebelere insan sevgisini aşılamıyorsa estetiğin anlama kılavuzudur şiir.
osmanlı kültürünü bir anlama sorunsalında görmek hilmi yavuz gibi şairlerin tek heyecanı.
tanpınarın yolundan gidenler için arayış tükenmiştir zamanın durağanlığını anlamanın kıyısında.
ayrıca ehl-i sünnet deniyor ismail ağanın yolundan gidenlere.
hangi bilinçle kılavuzluğunu üstlenmiş topluma medreselerin tedrisatıyla fırka-i naciyenin seçilmişliğini hissettirmek mümkün olacak.
işte tasavvuftan anlaşılan bu kabil bir irşada güvenmektir insanın tabiatından beklenilen.
hallacı mansuru küfürle itham etmiş ulemanın tavrını takınmıştır kültüre karşı bu hoca takımı.
küfür tek millettir deniyordu 90lı yıllarda.
sonra holdinglerin cafcaflı hayatı muhafazakar hayatı değiştirdi.
yani marksin deyimiyle alt yapı üst yapıyı değiştirdi.
islamı modernin varoluş biçimine yaklaştırdı yeşil sermaye.
kendi içinde çözülen tarikatler bir özgürlük arayışına çıkmışken kapitalizmin sömürüsüyle şekilciliğin gereklilkiğine ikna edermi toplumu.
islam sanatı ifade gücünü modernin isyanında aramalıydı sezai karakoç için.
cahit zarifoğlu bu tarz ürünler vermiş bir şair her kesinin saygıyla karşıladığı.
ancak suçlanması gereken toplumdur bir çok şaire göre.
kültürsüz bir zenginliğin ölçüyü kaçırması mukadderdir onun için.
islamcılığın iktidar döneminde beklenen çoğulculuk yaşanması ideologlarının tek tip anlayışı benimsenince.
homojen toplum varoluş gayesini cihatta görüyordu geçmişte.
ancak aydınlanmayla barışan gençlik için sanatı kullanmak bir bilinci gerekli görüyordu insan fıtratı ıstırap duyuyorsa bu homojen yapıdan.
enis baturun öncülüğünde batı sineması sanat akımlarının aktaracısı olmuştur bu seçkinci düşünce için.