- 370 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
RENAN HANIMIN ALTINLARI
“Kitap açmak” özellikle ığdır,kars yöresinde yaygın bir uygulamadır.Nedir kitap açmak? Şii- caferi mollaların bazılarının para kazanmak için buldukları bir yoldur.Yani yollarını bulma aracıdır.Bu mollalardan bir çoğu bu yöntemle birçok garibanın parasını iç etmektedirler.Burada özellikle belirtme gereği duyuyorum,Bazı din adamları mollalar bu işe asla tevasül etmezler ben onları tenzih ediyorum.Kitab açmak tabiri yani birinin bir dileği bir isteğinin yerine gelmesi veya istediği o şeyin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini merakından dolayı ortaya çıkmış olup bunu istismar eden din adamları da bunu bir gelir kaynağı olarak gördüklerinden bu olaya girmişler ve epey insanı da bu konuda ikna etmişlerdir.bir isteği bir dileği olan mollaya gider, bu dileğinin bu beklentisinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği,bu işe girişmesinin hayırlı olup olmayacağı konusunda bir öngörü sahibi olmayı amaçladıklarından kitap açtırma gereği duymuşlardır.Hoca o şahsın isteğini az buçuk duyduktan veya duymadan abdest alıp, Kutsal kitabımız Kuran’ı açarak önlerine çıkan sayfayı okuyarak şahsın isteği konusunda fikir yürütmeye çalışmışlardır.Bu düpedüz
din ve Kuran’ın istismar edilmesinden başka bir şey değildir.
Hikayede adı geçen kahramanımız aileden gelen dini duyguları güçlü, fazla derinden dini ilmi olmayan,aileden ve etraftan öğrendiği dini bilgilere sıkı sıkıya bağlı,yeniliklere fazla açık olmayan 45 li yaşlardaki Renan hanım, kocasının aksine mollaların her dediğine inanan biridir.O günlerde evlerinde tatlı bir heyecan vardı.Çünki ilk göz ağrısı biricik kızının kınası yapılacaktı.Kızı meral, izmit li bir genç ile nikahlanmış bir birbuçuk senelik bir sürenin sonunda yani kovit hastalığından dolayı sürekli ertelemek zorunda kaldıkları düğünlerini nihayet yapma imkanı bulabilmişlerdi.Kızın kınası Iğdır’da düğünü İzmit de yapılacaktı.Iğdır’da yapılacak kına ile ilgili bütün koşuşturmaları kız tarafı
yapacaktı.Kınanın yapılacağı salonun ayarlanması,kına organizasyonu,kınada gösteri yapacak folklor ekibinin ayarlanması,misafirlere yemekler hazırlanması ve diğer işleri kocası ile birlikte yapmaya uğraşan Renan hanım bu telaş içerisinde bir de ev temizliği yaptırmıştı.Eve gelen temizlikçi kadınla birlikte evini kafasına uygun bir tarzda hazırlamak istiyordu.O günlerde ev çok kalabalık olduğundan kendi takılarını bir zarar gelmesin diye ortada bırakmama
adına gizli bir yere koymaya karar verir.Bu takıların o günkü değeri 50 bin lira kadardı.Bunları nereye koysam zarar gelmez diye düşünerek beze sarıp mutfaktaki çek yat’ın bir köşesine koymuştu.üç dört günlük bir telaşın ardından
düğünde takmadığı bu takılarını bulunduğu yerden almaya ve düğünde taktığı takılarla birleştirmeğe karar verdi.Ama o altınları nereye koyduğunu unutmuştur. Renan hanım aklına gelen her yeri yoklar,arar fakat bir türlü bulamaz.Onun
O günkü halini görseniz çok şaşırırdınız.O “Evim yıkıldı,gitti bütün birikimlerim”diye dövünüyordu.Düğünün tatlı yorgunluğu ve mutluluğu yerini dövünme ve hayıflanmaya bırakmış, evi bir matem havası sarmışdı.Eşi ona itidal ve sukunet tavsiye etse de o kendi kafasında kurguladığı senaryolarla ağlayıp sızlıyordu.Onu kim alabilirdi, evden ya da koyduğu yerden? düşündü, düşündü sonunda arkadaşları ve komşularının da desteği ile o altınları eve temizlik için gelen Nahcıvan’lı kadının aldığına kanaat getirdiler.Olayı daha da kesinleştirmek için bir mollaya gidip kitap açtırmak için kafadar iki arkadaş anlaştı.yakınlarda bulunan kitap açmada mahir mollaya gittiler.Molla ya olayı anlatıp kitap açmasını istediler.Molla abdest alıp kadınları yanına oturttu ve bismillah diyerek kuran’ı açtı rastgele çıkan ayeti okudu ve kendilerine anlatılan olayı açılan sayfadaki ayetle bağdaştırarak yorumunu söyledi:”Beni iyi dinleyin,sizin evdeki kayıp ziynet eşyalarını temizlik yapan kadın almıştır.Fakat kadın yaptığına pişman olmuştur,geri getirmek istiyor ama çekiniyor,bir tarzda onu çağırıp konuşun o kadın aldıklarını geri getirecektir.”dedi ve kadınlar çıkarken hocanın cebine 100 lira parayı sıkıştırarak oradan ayrıldılar.İki kafadar eve gelerek hocanın tavsiyelerini uygulamaya karar verdiler.Önce Nahcıvanlı temizlikçi kadını tavsiye eden apartmanın Nahcıvanlı kapıcısını aradı renan hanım.Ona hiçbirşey söylemeden kadının acele eve kadar gelmesini kapıcıdan istediler,kapıcı temizlikçi kadını arayarak renan hanımın evine gelmesini istedi;Temizlikçi kadın iş yaptığını, bir saate kadar bitirip geleceğini söyledi.Renan hanım kendisine fikri veren arkadaşıyla beraber kızını da çağırarak olayı anlattı,ve hep birlikte kadını ikna etmeye çalışacaklardı.Temizlikçi kadın bir birbuçuk saat sonra gelebilmişti.kadın ne olduğunu anlamayaçalışıyordu,
Renan hanım“Bak hanım benim 50.000 Liraya yakın takılarım kayboldu bu olay senin temizlik İçin geldiğin günden sonra ortaya çıktı, ben bütün evi aradım,taradım o takıları koyduğum yerde bulamadım, evin altını üstüne getirdim yok,evdeki kamera kayıtları da bunları senin aldığını doğruluyor,eğer aldıklarını getirip teslim edersen şikayet falan olmadan olay kapanır,aksi takdirde kamera kayıtlarını polise teslim edeceğiz size hem ceza alacaksınız hemde sınırdışına çıkarılacaksınız,buna gerek kalmasın dedi.Temizlikçi kadın fenalaşarak feryat figan içinde siz beni neye göre hırsızlıkla suçlarsınız.Kocam zaten izin vermiyordu, ben ondan habersiz geldim, gelmez olaydım”diyerek ağlamaya başladı.Renan hanım ona;"Bak bacım sana düşünmek için yarın sabaha kadar vakit veriyorum.yarın o takılar gelmezse polise gideceğim”dedi ve eşi de kadını azarlayarak” evden çıkın hemen” diye bağırdı.Kadın gidince Renan hanımın eşi "bir daha etrafa iyice bakın, bu çok ağır bir suçlamadır sonra pişman olacağımız birşey yapmayalım" dedi.Renan hanım, çekyatın altına sakladığından emin olduğundan İlk önce orayı tekrar aramaya koyuldu, aradan birkaç dakika geçmişti ki yanındakilere oradan çıkardığı bazı keseleri göstererek” bakın bunlara benzer bir şeyin içinde saklamışdım”dedi ve eliyle yokladığı o çıkının içinde eline bir şeylerin değdiğini hissetti, sonra da bağırarak “bakın takılarım buraadaymış,
şükürler olsun buldum”dedi,böylece kaybolan takılarını dikkatli bir aramadan sonra bulmuştu.Şimdi bunu Nahcıvanlı kadına nasıl izah edeceklerdi, günahsız kadına ağır bir suçlamada bulunmuştu.Renan hanımın kocası kadının haksız yere suçlanmasına karısı dolayısı ile dahil olduğundan dolayı çok üzülmüş ve pişmanlık içinde kadının bulunup ondan özür dilemeleri gerektiğini eşine söyledi. Kapıcıyı arayıp o kadının nerede oturduğunu sordu, onun tarifi ile 2 mahalle yukarıda bahçeli eski bir evde oturduğunu öğrendi, eşini de yanına alarak tarif edilen evi arayarak buldular.Kadın görüşmek istmediğini söylese de onlar emrivaki bir tarzda evin balkonuna geldiler Reyyan hanım ve eşi özür dileyerek yapmış oldukları hatadan dolayı af dilediler.Kadın ağlayarak haksız bir davranışa maruz kaldığını söylüyor,eşinin temizliğe gitmesine karşı olduğunu bu olayın onu haklı çıkardığını söyledi.O sırada kadının kocası da geldi kendisinin rahatsız oduğunu buna rağmen eşinin başkalarının evine temizliğe gitmesini sırf bu yüzden istemediğini söyledi.Renan hanım ve eşi tekrar tekrar kadın ve eşinden özür dileyerek ikiyüz lira para kadının eline sıkıştırıp helallik istediler ve evlerine döndüler.Bu olay onların kitap açan din hocalarının(mollanın) “Kitap Açma”olayının ne kadar yalan ve yanlış olduğunu anlamalarına vesile oldu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.