EYLÜL HAZAN MIDIR?
Ayrılıkların ayı dense de eylüle, bence biraz abartılmış gibime geliyor. Bu söz belki de yıllar öncesinin nostaljik, o duygusal anlarına bakılarak söylenmiş olamaz mı? Olabilir elbette…
Günümüz teknolojisi artık ayrılıkların da canına okudu. Eskiden ayrılıklar yoğun bir özlem birikimine sebep olurken, bugün aynı sonucu, aynı hazzı vermiyor. Karşınızda canlı gibi duran birbirinden güzel fotoğraflar, anında telefonla görüşebilmeler, görüntülü konuşmalar, özlemin canına okudu… Sevdiğiniz birini biraz özlemek isteseniz de artık ne mümkün! Her şeyin tadı kaçtı... Belki de özlemin özü saklı kalsa da şekli değişti.
Artık eylül dahil hiçbir ay, ayrılık ayı değil. O halde sevdiklerimizi doyasıya özleyebilmek için geriye ne kalıyor? Söylemeye dilim varmasa da birini doyasıya özleyebilmek için onun bu dünyadan göç etmesi gerekir diye düşünüyorum
Bu şartlarda eylül ayı için hazan, ayrılıkların ayı diyemeyeceğimize göre; bu aya dair yazılmış o güzellim duygusal şiirlerden mahrum mu kalacağız. Sanmam! Öyle olsa bile geçmişte yazılan birbirinden güzel şiirleri okur, eski tadında olmasa da yine de bir miktar haz alabiliriz diye düşünüyorum…
Her şeyden haz aldığımız, her anın, her dönemin tadında yaşanabildiği o güzelim devirler artık geride kaldı diye düşünüyorsak ve de öyle olduğuna inanıyorsak doğaya çok büyük bir haksızlık etmişiz demektir. Gelecek yeni kuşağa belki hanlar, hamamlar anlamında dünyevi bir miras bırakmış olabiliriz. Bunun yeterli olup olmadığı da sorgulanmaya muhtaç bir durum olarak karşımızda duruyor…
Bu şartlarda bizim ayrılıkların ayı diye bildiğimiz, öyle tanımlamaya çalıştığımız, binlerce dizelerle dile getirilen, şarkılara esin kaynağı olmuş ayrılıkların ayı eylülü bir nostalji olarak gelecek yeni kuşaklara, devraldığımız bir tat da bırakamayacağımız daha da net anlaşılıyor ki; bu da canımızı çok yakıyor olmalı…
Herkese sağlık dilerken, ayrılıkların ayı başka bir eylül de buluşabilmek umuduyla…
Salih KOÇ
kocsalih57@hotmail.com