Bol ödüllü Şair İBRAHİM ŞAŞMA.:” Şiir yazarken özlemlerimden, yaşanmışlıklarımdan, hasretlerimden, sevdalarımdan besleniyorum”


TURAN YALÇIN- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz ve nerelerde çalıştınız bugüne kadar?

İBRAHİM ŞAŞMA- Merhaba. Ben İbrahim ŞAŞMA. 1974 Yılı Karaman doğumluyum. Çiftçi bir ailenin çocuğuyum. Karaman ilinde ikamet ediyorum. Selçuk Üniversitesi Et Endüstrisi Programı mezunuyum. Halen Karaman ilinde bir kamu kurumunda memur olarak görev yapıyorum. Evliyim ve bir çocuk babasıyım. 46 yaşında olsam da tahsile hiç ara vermedim. Şu an İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelişimi Programında tahsil görüyorum.

TURAN YALÇIN- -Şiire başlama hikayenizi anlatır mısınız?

İBRAHİM ŞAŞMA- İlkokul dönemimde duygusallığımı ve okumaya yazmaya olan merakımı keşfeden öğretmenimin beni şiirle tanıştırması, bana ısrarla şiir ödevi vermesi şiir yolunda ilk adımım oldu. Yazdıklarım o dönemde hiçbir şeye benzemese de onun vermiş olduğu şevkle yol aldım. Her yazdığım şiir onun yüzünde bir tebessüm oldu, yazdıkça ona götürdüm. Onun her aferin demesinde daha bir azimlendim. Sonuçta şiiri çok sevdim. Şiir benden, bense şiirden yana oldum hep.
TURAN YALÇIN- Çok şiir ödülü kazandınız. Bugüne kadar ne kadar ödül aldınız şiir alanında?

İBRAHİM ŞAŞMA- Ben evet çok şiir ödülü aldım. Ama asıl ödülün kalp kazanmak olduğunu dile getirdim hep. Kalp kazanmayı asıl ödül olarak gördüm. Kazandığım edebiyat ödülleri elbette beni hep motive etti. Kazandığım her ödül elbette beni onurlandırdı. Birçok edebiyatı şiirlerin ve şairlerin yarıştırılmasına karşı olsa da ki onların görüşüne de saygım var, ben her yarışmada kendimi kazanan saydım Zira derece almasam da heybeme farklı bir kategoride ve konuda bir şiirim girmiş oldu. Ki, bu şiir emeğin sabrın ve uzun bir uğraşının ürünü olarak heybeme girdi. Bu bağlamda edebiyat alanında düzenlenen öykü, şiir, hikaye, şarkı sözü, makale, deneme, masal gibi edebiyatın her alanında tertip edilen yarışmalara keyif alarak katılıyor, derece aldığımda rabbime şükrü, dostlarıma manevi varlıkları için teşekkürü borç biliyorum. Şu ana kadar 30 yıllık edebiyat yolculuğumda, kamu kurumlarının, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşların, yayınevlerinin çeşitli kurum ve kuruluşların tertip ettiği edebi yarışmalarda beşyüze yakın derece aldım. Üstüne basarak söylüyorum bunlar benim için onur verici bir güzellik olsa da asla kibire kapılmadım kapılmayacağımda. Birçok kişi iki üç yarışmadan derece aldığında ben ödüllü şairim vs gibi ifadelerle kendini Kaf dağında saymakta. Yarışma derecesi jüri takdiridir. Asıl olan halkın takdiridir.


TURAN YALÇIN-Bugüne kadar kaç kitap yayınladınız?
İBRAHİM ŞAŞMA-

Aç Gözlerini Anne (Şiir)
Hicran Yağar Karaman’a (Şiir)
Nâr-ı Muhabbet (Şiir)
Tuz (Şiir)
Asmalar Üzüm Vermeyecek (Öykü)



TURAN YALÇIN-Şiir yazarken nelerden besleniyorsunuz?

İBRAHİM ŞAŞMA- Şiir yazarken özlemlerimden, yaşanmışlıklarımdan, hasretlerimden, sevdalarımdan besleniyorum. Halk şiirinin öncü şairlerinin çizgisini kendime şiar edinirken milli ve manevi duygularımıza tercüman olan usta şairlerimizin asil duruşlarını ve üsluplarını yaşam biçimi sayıyorum

TURAN YALÇIN-Şiirin hayatınıza kattıkları neler?

İBRAHİM ŞAŞMA- Şiir hayatımın rengidir, sesimdir, çığlığımdır, gözyaşımdır, varlığımın temelidir. Şiire sarıldıkça öz Türkçe’me ve ana dilime daha bir sevdalandım. Şiir sayesinde insan tanıdım, yürek tanıdım. Şiirle kanatlandım. Şiirle yanık yüreğim serin sulara erdi, şiir ekmeğim oldu. Şiirle binlerce çocuğa seslendim. Şiirle insanların yürek seslerine tercüman oldum. Şiir bende oldukça yaşadığımı anladım. Kalbimin varlığını hissettim. Şiir hayatıma çok şey kattı evet, şiir ben göçüp gittikten sonra da susmayacak. Şiirlerim okundukça ben yaşayacağım. Ona inanıyorum


TURAN YALÇIN- “Türk halkının her 3 kişisinden 5 tanesi şairdir” klişe söz var. Böyle bir memlekette Şiir yazmak sizce ifade ediyor?

İBRAHİM ŞAŞMA- Bırakın yazsın insanlar. Her şiirin bir sahibi bir okuyucusu vardır. Her şiirin nasip olduğu gönül farklıdır. Bırakın yazsın insanlar. Silah tutacaklarına kaleme sarılsınlar. Şiirden ne zarar gelir ki. Şiir kötü ise bir yerde hükmü biter. Şiir, şiir ise gönülden gönüle ulaşır durur. Ben kimsenin şevkini kırmak istemiyorum. Kimseye sen şiir yazma, sen eline kalem alma deme hakkım yok. Sadece çok okuyalım, öz yazalım. Sadece güzel Türkçe’mizi baş üstüne koyarak yazalım. Ne yazdığımızdan utanalım ne de yazdığımız bizden utansın

TURAN YALÇIN-Genelde şiirlerinizle tanınıyorsunuz. Edebiyatın öteki alanlarında ne gibi çalışmalarınız var?

İBRAHİM ŞAŞMA- Öykü, şarkı sözü, makale, deneme, naat gibi çalışmalarım mevcut.

TURAN YALÇIN-Şair olmanız ve şiirle alakanız ailenizi de etkiliyor mu?
İBRAHİM ŞAŞMA- Elbette, evladımda dil bilincini geliştirmek, edebiyata sanata yönelmesini hem de gönülden yönelmesini istedim hep. Bu bağlamda rol model olarak benimsediği babasındaki şiir sevdası doğrudan evladıma da geçti. O yazdıkça ben mutlanıyorum.

TURAN YALÇIN-İyi şair olmak isteyen gençlere neler önereceksiniz?

İBRAHİM ŞAŞMA- Başarının maddi ve manevi emek verilerek elde edileceğine inanan birisiyim. Kaliteli eser metotlu ve verimli çalışılarak ortaya çıkar. Bütün mesele verimli çalışmanın usulünü ve sırrını bilmektir. Genç kardeşlerim kendi yazdıklarını küçümsemesinler. Onların gözünde küçük olanlar, okuyucunun gözünde büyük olabilir. Yazdıklarını eleştirmelerine izin versinler. Eleştiri yol ve yön gösterdiği için eleştirilere açık olsunlar. Türkçe dilbilgisi bilmeden yazıya koyulmasınlar. Dilimize de, yazdıklarına da yazık olur. Ve kalem tuttukları demden itibaren asla pes etmesinler. Günün birinde hiç söylenilmemiş en güzel sözü onlar söyleyeceklerdir.