- 550 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
UNUTULAN KİTAP
Raflarda tozlanan kitap gibisin.
Alıp, önce sana dokunmayı, tozlu olan bu kitabın tozunu alarak okunmayı bekliyorsun,keşfedilme hissi ile yaşıyorsun..
Daha sonra insanların elinden yavaş yavaş o tozlu sayfaların açılıyor, sen konuşamasanda o insanların ne düşündüklerini, seni ne amaçla ellerine aldıklarını, sayfalarında kendi hayat benzerliklerini bulduğunu anladın, sayfayı bazen bakıp hızla kapatanlarında sende ne hissettiklerini yaşadın sanırım..
Hayat merdivenlerini çıkarken o tozlu raflarda seni eline alırken
kendini bulamayan, anlamayanlarda sana dokunup kapatmıştır anlamsızca...
İnsanız işte!
Ne zaman ne istediğimizi bilemeyiz.
Bu yüzden o raflarda kendini arayanlar seni eline almış göz ucu ile bakmış, bazılarında sayfaları sağa, sola doğru savurdukları olmuştur, hayatlarındaki alabora olmuş gemiler gibi...
Ben o tozlu raflarda seni elime aldığımda ne hissettim neden sevdim söyleyim mi?
O sayfaların engin satırlarında her geçen kelimelerin emek verilmesi,bir harfin bile kelime haliyle oluşup tozlu cümlelerin anlam kazanmasını, bütün duygular ve düşüncelerin kitap sayfalarının parçasının kendim oluşum.. En çok hisler ve güzel duygular virgülle ayrılıp devam etmiştir, o atmosferin bilgeliğinde...
Aklımıza gelir acaba bu tozlu kitabı yazarken, kalemi eline alan fikir işçisi, ne düşündü ne yazdı ne yaşadı yaşarken ağladığı veya sevindiği kelimeleri bizlere dile getirdiği o güzel kokan sayfaların bölümlerinde bazen kendimizi bulduğumuz anlar seninle buluştuğumuz anlardı işte..
O raflarda parmaklarını sana dokunduğunda kendini bulan, bunu mimikleriyle ve tebessümü ile yada gözyaşlarıyla bulanlarda olmuştur.
Yada araştırma yaparken bilginin doğruluğuyla ve anlatabilirliğin birleşmesiyle yükselen ruhlarda olmuştur..
Her kitap sahibine hitap eder, ve bu kitaplar elbet sahiplerini bulacaktır..
Ne olursa olsun bütün kitaplar açılıp kendini okuyanla bütünleşmesini bekler.
O tozlu raflarda ne olursa olsun o sayfaları okuyacak birileri var.
Ben bu raflarda hep seni bekliyor olacağım.
Geçmiş, sana dokunmayan beyinlerle balçıklanırken,
Gelecek o tozlu raflarda kendini bulan ve o yoğun bakış açısını ve birbirini yakan mum gibi aydınlatanların, bu aydınlatmada karanfil yeşertecek gül olmak yolunda kalanların olacaktır...
.