- 277 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
milli görüşten demokrasiye
milli görüşün içinden gelenler bağımsız türkiye idealine inanmıyordu.
nitekim erbakan laiklik konusunda bir fikir değişimi yaşamıştı siyasetten uzaklaşma nedeni olacak şekilde.
erbakan islamcılığı siyasal bir zeminde görmüştü.
bir çok yazara göre siyasetle mümkündü türkiyenin kalkınması.
ancak yeşil sermayenin kendi iktidarını yaratmasındaki engeller ortadan kaldırılmalıydı öncelikle.
erdoğan arkadaşlarıyla birlikte erdemliler hareketiyle ak partiyi kurmak için milli görüşün ideolojik kimliğini inkar etmek gereği duymuştu her ne kadar muhafazakarlığı savunur görülsede.
islamcılık neşvü nema bulurken islamcı kesimin zenginleştiği görüldü.
başörtülü edebiyatçıların şehrin kültürünü islamla idealize etmesi.
türkiye her türlü ittifakların olağan hale gelmesinde yaşamıştı çoğulculuğu son seçimlerde.
artık toplumsal kamplaşmanın ortadan kalkmasında bir neden yoktu.
bu noktada egemenlik haklarına vurgu yapıldı tüm baskılara karşı.
dış politikada görünürde işbirliği kuruldu emperyal ülkelerle.
türk ekonomisi hedef alındığında bölgesinde bir yalnızlığı yaşamak kaderi oldu dünyaya karşı.
bu değişimle birlikte eski argümanlarına ters düşmüştü erbakanın şahsında.
ortaya iddia koymanın gerekliliğine inanmıştı islamcı entelijansiya.
tabiki bunun koşulu yoksulluğu bir kader olmaktan çıkarmaktı.
mustafa kutlu yoksulluk içimizde diyordu kendi değişimini yaratamayan topluma bakınca.
mine alpay günde türkiyenin kararlı bir siyaseti özlediğini vurguluyordu milli gazetede.
sahip çıkılmalıydı ülkeye öncelikle.
sadık albayrak gibi ahmet hakanda radikal islamcılığı terketme nedenini reel politikanın bu değişikliği yarattığı inancındaydı.
temel karamollaoğlu chpyi desteklerken spnin tabanı için çözümler öne sürmüş olsada ak partinin gücünden bir şey kaybetmediği görüldü.
geleceğin dünyasında bu paritilerin nasıl yer alacağı tartışma konusu.
işte miskinlikten kurtulmak gerekiyor öncelikle burhan bozgeyik gibi yazarları anlamak için.
oda mustafa armağan gibi tarih bilincini savunuyordu kendi fikir geçmişinde.
insan ruhunda bir inkılap yaratması beklenir irfandan söz edince.
nihat genç bu noktada islamcıları eleştiriyor.
fikri açıdan bir evrim yaşansada geçmişin heyecanı kalmamıştır şairlerde.
topluma ait olmanın zorluğunu yaşamaktır ruhsuz dünyanın ruhunu islamda aramak.
iran islam devrimine öncülük edenlerde görülmüştü bu heyecan fırtınası.
ancak devrimin vadettikleri bir baskı aracına dönüşünce.
yasaklarla toplumu dizginlemekte görülmüştü islamın pratiği.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.