- 446 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
ŞİİR NEDİR?
Bilene şiir gönlün yorgunluğudur. Bazen gözyaşlarının dökülmesini engellemek için harf harf kalem ağlar kağıda fark etmeden fark ettirmeden. Aslında kağıda dökülenler gönle düşen yorgunluk faslının geçişidir. Ha bu demek değildir ki tamamen bitti gönlün yorgunluğu. Sadece bu geçici bir dinleniş saatleridir. Şairin gönlü yorgunluğa çoktan alışmıştır aslında. Ama şu var ki her alışkanlığa alışmış olmaz insan. Bazen alışkanlıklarda acı verir hatta öyle bir acı olur ki tarifini edemez anlatamaz hatta çaresini bulamaz.
Gönülden düşen yorgunluk nöbetlerine uzun uzadıya kelimeler halay tutar saatlerce, günlerce, gecelerce belirsiz müziğin eşliğinde. Ya da kimle dans ettiğini bilmeden belirsiz vakitlerde romantik hareketlerle adımlar atar. Kendini belli etmemek adına gülümsemeler kahkahaların gölge olmuş halini resmeder adeta. Yılların birikmiş acıları vardır o gönüllerde. Hüzzam bir makamda satır satır mısra mısra okunmak için dökülür sayfalar arasına. Öylesine şiirler düşer ki okuyan okudukça kendine göre anlamlar çıkarır. Çünkü her kelime bir başka yorgunluğun devamıdır aslında. O yüzden şiiri yazanın yorgunluğu yetmez gibi okuyanda yorgunluklarını yükler hiç bilmeden o satır aralarına.
Şiir aslında söylenilmeyen duygunun, yani aşkın yürekteki şarkısıdır duyabilene. Yüreğin aldanış faslını kabul ettiğini görme halidir şiir. Ya da şiir yürekte büyüyen sevginin, yüreğe sığmayıp taşdığı haldir belki. Satırlar dolusu hatta kıtalar dolusu gönlün döküntüsüne tutanak gibi açıklama halidir şiir. Yazanın aşkını tarif edemeyip dizeler dolusu haykırdığı cümlelerin öyküsüdür şiir. Yani bilinmezliğin içinde bilineni bulmaya çalışma biçimidir. Ya da daha basitinden güzel bir oyunun ilk perdesini aralama şeklidir şiir ...
...İPEK KALKAN...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.