Hicretsiz Göç
[ /Bu içimin sana karşı başlattığı bir göçtür, yansıması hüzünle karıştırılmış
yüzüne açtığım masum bir savaş belki de..
Ben hicretsizim huzeyfe, aydınlığına karşı kaybolmuş bir bedeviyim. Uzun ve soğuk gecelerde düşündüm ki , hüznüm bu dünya ya ait değilken senin ayak basmadığın kurak topraklarda yaşamak sevgime zulüm olur.
inancım dağınık ve esirik iken Allah ile olan tüm konuşmalarım alnıma ve yanağıma
sadece mahçup yangınlar doğurur.
O yangınlar ki benim avucumla dosttur.
üzülmediğim her gecenin sabahında ellerimi
düşsel bir yalnızlıkla tetiklerler.
Ben çekilen her tetikte aynaların karşısına geçer
hz.ömer ile ak düşmüş kalbime ağlarım.
-O Rasulallahtan bahseder, iki mübarek dişinin uhudla kırıldığına gül dökerek ağlar , ben ise dişlerimi sıkar iki yüzlü ruhuma gözyaşı dökerim.
Yani benim medine de sürme çektiğim dualarım hurma ağacının altında otururken, onunkiler arşda meleklerle sohbet eder.-
Bu içimin başlattığı yalnız bir göçte kalbim duvaklanır huzeyfe, ellerim jarjör olur her bir müşriğin alnının çatına sertçe düşer. Bu ötekileşmiş savaşta ardımda ne kabilem
ne de meşalesini omuzumda yakacağım bir kavmim vardır. Seninle yürüdüğüm yollarda
kendi kendimi yakıp yalnızlığımı gülistanla kaplı aynalara yine seni ararken asmışımdır.
Senin o aydınlık yüzünde bir ihtimal vardı huzeyfe, Allah a yemin olsun ki gözlerine bakınca acını göğsümde hissetmiştim sanki bir mühür gibiydi hazan gecesinde diline döşenen gazeller.
-Ah ki senin o geceyle düşen yalnızlığında bile en çok ben ağlardım, elimi tutup kaybolduğun o merdiven altı soğuklukta huneyn e katılamamış bir inanan gibi pişmandım.-
bize bıraktığın ipekten korkularımla kaderimden utanip dantel çektim kirpiğimin ucundaki
hüzünlü evsizlere ve yetimlere ,
Kalbim ilk defa beni anlamayışlarına yıkılmadı, içimdeki o yılgın ve ölü ezgi şarkılar tutturdu
cuma gecesi kırgınlarına
-Kırgındım, bedir de olmayışıma, uhud da iki dişimin kırılmayışına, anneme benzemeyen gözlerime ve senin beni anlayabilme ihtimaline karşı cebimde karanfil saklayışıma..-
Huzeyfe ben bu putlaşmış gönlümün kıblesinde beni her anımsadığında yüzünü bir şarkı gibi ararım. ]