HOPTİRİK YAZILAR

… Yazı yazmak bir sanattır. Her baba yiğidin yapacağı bir şey değildir. Her yazı bir insanın iç dünyasını ve karakterini yansıtır. Dolayısıyla okuduğumuz bir yazı o yazarın aslında kaç kilo kaç gram geldiğini gösteriyor.
… Benim asıl değinmek istediğim konu bu tip yazarların kaç kilo, kaç gram geldiğini bilemeyen topluma ve sözüm ona okurlaradır. Yani üzülerek şunu belirteyim ki: Toplumumuz kimi neden ve niçin okuduğunu bilmiyor. Gençlerimiz ne siyasi ne ideolojik nede bilimsel kitaplar ve yazılar okumuyor. Şiirden, edebiyattan, folklor ve kültür yazılarından anlamıyor.
… Gençlerimiz, özellikle metropol kesimi ve burjuva takımı öyle lüzumsuz ve hoptirik yazılar okuyorlar ki, kendileri de ne okuduğunun bilincinde değiller. Yani içinde bilgi olmayan, sanat ve kültür olmayan bu yazılar acaba neden yazılır ve insanlar bu yazılardan ne anlıyorlar. Günlük magazin yazıları, dedikodu ve yatak odası yazıları sürekli reklam edilerek ülke gündemimize getirilmektedir. Halkın hiçbir derdine derman olmayan, sorunlarını dile getirmeyen, işçiden, köylüden, garibanın ne çektiğinden, günlük kıyılara vuran bedenleri görmeyen bu yazılar, yine çalışmayı, üretmeyi teşvik etmeyen bu yazılar, yine inançtan, kültür, tarih ve medeniyetimizden bahsetmeyen bu yazılar ve bu yazı okurları acaba bu ülkeye ve bu ülke insanlarına ne gibi bir katkıda bulunmuşlar.
… Öte taraftan gerçekleri yazan, hakkı ve hakikati haykıran ve gençlerin milli ve manevi değerlere bağlı yetişmesi için çaba harcayan yazarlar, gençlerin uyuşturucu ve alkol bataklığına düşmemesi için çaba gösteren dini ve tasavvuf ehli yazarlar, gençlerimizin istikbaline yönelik çalışmalar yapan akademik yazarlar okunmamak da ve hiçbir şekilde tanıtımları yapılmamaktadır. Bir gazete köşesinde yer verilmemektedir. Bu karmaşık ve üzüntülü durumu dile getirmek yine bizim gibi ehli insafın bir görevi olsa gerek…
… Ne diyeyim… Sözlerimi ünlü Kürt mutasavvuf ve şairi olan Şeyh Ahmed-i Xani’nin şu beytiyle bitireyim :
Çı bıkım ku qewi kesad e bazar
Nin ın jı qumaşê ra xeridar ..

Yani
Neyleyeyim pazarımız çok kesat,
Kumaşımızın alıcısı yok gibi….

Erdinç Tip