El açılan kapıya laf edilmez, gereksiz konuşulmaz, arkasından atıp tutulmaz. Çünkü varlığınızın güvencesidir o kapı. Bir yönüyle bu açıdan bir başka yönüyle de bir başka açıdan laf edilmez söz söylenmez. El açılan kapıya insanın bir minnet borcu olur. O kapıya saygı duyulur. Arada sırada hatırı sorulur.
………………………………

Ödenmesi gereken nedir acaba, el açıp ne aldınız o kapıdan? Altından kalkılması zor yüklü bir şey mi, maddi bir destek mi, bir yerde pozisyon mu, arkanıza güçlü bir destek mi ya da başka bir şey mi? Aldığınız şeye bağlıdır aynı zamanda laf etmeme hadisesi. Söz söylemek zaten kabul edilebilir bir şey değildir ama aldığınız şeyin ölçüsü, değeri, süresi, karşılıksız veya karşılıklı olması durumu bu meseleyi tayin eder.
……………………………

Aldığınız şey hibe ise yani bağış niteliğinde bir şeyse, karşılıksız bir destekse o kapıya ilelebet borçlusunuz demektir. Ancak zaman zaman alınan ve ödenen şeyse bu daha farklı bir durumdur ki burda yine söze uyulur ve laf edilmez. Ancak denk pozisyonda olan kişi aile, şirket devlet birbirinden alır verir ve ikili ilişkiler bu şekilde sürer. Burda yine bir iyi ilişki vardır ki alıp verme durumu vardır. Bu iyi ilişkinin hatırına bu şartlarda bile laf etmek doğru değildir. Tüm bu durumlara rağmen eder ve sonunda ne olur derseniz hiç de hoş olmaz. Bu zayıflığınızı gösterir. Hatır gönül bilmezliğinizi, kaba ve küstah olduğunuzu gösterir.


Kemal SEYFİ
10.09.2021