RAYDAN ÇIKARAK ALLAHA ŞİRK KOŞACAK VE ONUN DÜNYA ÜZERİNDE KURDUGU KAİDE VE KURALLARINI NİZAMINI DÜZENİNİ BOZACAK OLAN AŞIRILIGI GÜDEN BİLİME KARŞIYIM ÇÜNKÜ

• 15 Eylül 2021 Çarşamba 08:02:53

Bilimin buluşuna
yapıcı onarıcı vede kurtarıcı olan isleyişine
Elbette varım

Ama bilimin yıkıcı yok edici düzeni ve nizamı bozacak şekilde
surekli yaratilmanın gayesini sorgulayacak olan tarafina
Ve gizi irdeleyeci
kısmınada karşıyım

Yüce Allah dünyayı
Yoktan var ettiginde
Zaten dünyanın ilk var oluşunda yaşaması
gereken hayvan ırkını
O günün şartlarına göre yaratıp yaşattığı,,
Bi zaman sonra onların miyadının dolması surecinde
Tekrardan
Farklı hayvan ırkına yaşam
Sureci susmasının önune ne geçebilir,,,

Bu süreç insanlar içinde dahi
olsa Şu şekilde ilerlemiyormu
Dogmak
yaşamak ve ölüm
,,,

Heyecanlandıran çalışma: Mamutlar geri dönüyor...

Bilim adamları ve girişimcilerden oluşan bir ekip Pazartesi günü, yünlü mamutu genetik olarak diriltmek için yeni bir şirket kurduklarını duyurdu. Colossal adlı şirket, bu muhteşem canavarları nesli tükendikten binlerce yıl sonra Sibirya tundrasına geri yerleştirmeyi amaçlıyor.

Harvard Tıp Fakültesi’nde sekiz yıldır mamutları canlandırmak için çalışan bir araştırma ekibine liderlik eden bir biyolog olan George Church, “Bu, dünyada fark yaratacak ve bizim için çok önemli bir kilometre taşı." ifadelerini kullandı.

FİL DNA’SI DÜZENLENECEK

İlk fonda 15 milyon dolar alan şirket, Dr. Church’ün laboratuvarındaki araştırmaları destekleyecek ve Boston ve Dallas’ta kendi laboratuvarlarında deneyler yapacak. Dr. Church’ün laboratuvarında eski bir araştırmacı olan Eriona Hysolli, yeni şirketin fil DNA’sını düzenleme çalışmalarını denetleyecek ve DNA’ların soğuğa dayanması için yoğun saç ve kalın yağ gibi mamut özellikleri için genler ekleyecek.

ETİK TARTIŞMASI

Araştırmacılar, birkaç yıl içinde bu mamut benzeri fillerin embriyolarını üretmeyi ve nihayetinde de tüm hayvan popülasyonlarını üretmeyi umuyorlar.
Diğer araştırmacılar, Colossal’ın bu projesine şüpheyle yaklaşırken"Biyolojisi hakkında çok az şey bildiğimiz bir hayvanı üretmek insancıl mı?", "Üretilen bu hayvanın Tundraların ekosistemlerini derinden değiştirebilecek potansiyele sahip olup olmayacağına kim karar verecek?" sorularını soruyor. Colossal, yavru mamut benzeri filler üretmeyi başarırsa, şirket ciddi etik sorularla karşı karşıya kalacak.

California Santa Cruz Üniversitesi’nden paleogenetikçi ve "Bir Mamut Nasıl Klonlanır" kitabının yazarı olan Beth Shapiro konuya ilişkin, "Bu süreç boyunca herkesin karşılaşacağı tonlarca sorun var" ifadelerini kullandı.

AKRABA GENLER YENİDEN YAZILACAK

Colossal’ın fikri ilk olarak 2013 yılında Dr. Church’ün National Geographic Society’de yaptığı bir konuşmada kamuoyuna yansıdı. O zamanlar araştırmacılar, fosillerden elde edilen DNA parçalarına dayanarak soyu tükenmiş türlerin genomlarını nasıl yeniden yapılandıracaklarını öğreniyorlardı. Sonrasında, antik türleri modern kuzenlerinden ayıran genetik farklılıkları saptamak ve DNA’daki bu farklılıkların vücutlarında nasıl farklılıklar ürettiğini anlamaya başlamak mümkün oldu.

Farklı DNA okuma ve düzenleme yöntemleri icat etmesiyle tanınan Dr. Church, yaşayan bir akrabanın genlerini yeniden yazarak soyu tükenmiş bir türü etkili bir şekilde canlandırıp canlandıramayacağını merak etti. Asya filleri ve mamutlar yaklaşık altı milyon yıl önce yaşamış ortak bir ataya sahip olduklarından, Dr. Church bir filin genomunu değiştirerek mamut gibi görünecek ve hareket edecek bir şey üretmenin mümkün olabileceğini düşündü.

MAMUTLAR EKOSİSTEM MÜHENDİSLERİ

Dr. Church, bilimsel merakın ötesinde, canlandırılmış yünlü mamutların çevreye yardımcı olabileceğini savundu. Bugün, hayvanların bir zamanlar otladığı Sibirya ve Kuzey Amerika tundrası hızla ısınıyor ve karbondioksit salıyor. Church "Mamutlar varsayımsal olarak bunun için bir çözüm" dedi.
Bugün tundraların geneli yosunla kaplı. Ancak yünlü mamutların yaşadığı dönemde, alan büyük ölçüde otlaktı. Bazı araştırmacılar, yünlü mamutların ekosistem mühendisleri olduğunu, yosunları parçalayarak, ağaçları devirerek ve dışkılarıyla gübre sağlayarak otlakları koruyacağını savunuyor.

Rus ekolojistler, tundrayı tekrar otlaklara döndürmek umuduyla Sibirya’da Pleistosen Parkı adını verdikleri bir koruma alanına bizon ve diğer canlı türleri getirdi. Dr. Church, dirilen yünlü mamutların bunu daha verimli bir şekilde yapabileceğini, restore edilen otlakların toprağın erimesini ve aşınmasını engelleyeceğini ve hatta ısıyı hapseden karbondioksiti hapsedebileceğini savundu.

100 BİN DOLAR FON SAĞLANDI

Dr. Church’ün önerisi basından büyük ilgi gördü, ancak PayPal’ın kurucu ortağı Peter Thiel’den 100.000 dolar civarı az bir fon sağlandı. Dr. Church’ün laboratuvarı da, devasa araştırmaları daha iyi finanse edilen başka deneylere odaklandı. Dr. Hysolli, "Bu araştırma, insan neslinin yok edilmesi veya insan genomunun yeniden kodlanması gibi birçok amaç için kullanılabilir." dedi.

ŞİMDİYE KADAR YAPILMAMIŞ BİR ÇALIŞMA

Bilim adamları, genomu eski bir mamutu andıracak şekilde değiştirilmiş bir fil embriyosu yapmaya çalışacaklar. Bunu yapmak için bilim adamlarının bir fil yumurtasından DNA’yı çıkarmaları ve onu mamut benzeri DNA ile değiştirmeleri gerekecek.Ancak şimdiye kadar hiç kimse bir filden yumurta toplamadı. İşe yaramazsa, Dr. Hysolli ve meslektaşları, sıradan fil dokusunu kök hücrelere dönüştürmeyi de araştıracaklar ve bu hücreler daha sonra laboratuvarda embriyolara dönüştürülebilecek.

UZMANLARDAN UYARILAR

London School of Economics’ten bir filozof olan Heather Bushman, mamutların tundraya ne gibi yararları olursa olsun, bilim adamları tarafından yaratılırken yaşayabilecekleri olası acıların da hesaba katılması gerektiğini söyledi.

Dr. Shapiro, “Bilim adamları Colossal’ın ilerlemelerini, tehdit altındaki türleri bir patojene karşı direnç genleriyle donatarak hastalıklardan kurtarmak için kullanabilirler. Diğer türler, iklim değişikliğinin neden olduğu ısıyı ve kuraklığı daha iyi tolere etmek için genlerle zenginleştirilebilir.” şeklinde konuştu. Shapiro, ayrıca "Günümüzde pek çok tür için iklim değişikliğinin ve habitat bozulmasının hızının, evrimin onları kurtaramayacağı kadar hızlı olmasından endişeleniyorum. Daha fazla müdahale etmemiz gerekiyor" uyarısında bulundu.

SEVİLAY ALPASLAN