1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
501
Okunma
Nöbetçi duygularımızın çatallaşmış sesleri konuğum. Hazır kıta bekleyenlerle düşler kol kola. Karanlığın kıyısında demleniyorken muhabbet, adımlayarak gelen yağmur oturdu baş köşeye.
Bulutun ocağından kucakladığı hüzünü, umutları bırakıyor yer sofrasına. Usulca yaklaşıp kenarına bağdaş kuran duygulara seslendiler;
-“Ayak izlerimden anlamadınız geleceğimi.
İşte geldim, gelirkende boş gelmedim. Avuçlarımda her şey var. Herkes kısmetini alacak”.
Kısmet derken hıslarını,yeislerini, yenen kendine düşeni alır.
Umudun seslerini duyan, sevginin, merhametin kokusunu duyan da nasipte ne varsa onu alır.
Ve ardından perdeler kapanır bir bir.
Kalbe iner bir perde, göze gerilir bir perde.
Duygular ve akıl ikiz kardeştir ezeli.
Saf ve masum yağmur gelmeden haber gönderir; bazen sesli, bazen de sessiz.