YOZLAŞMA
Nereden başlayacağımı bilemeden başladım bile bu yazıya...
Tüm dünyada böylemi bilemem ama bizim ülkemizde bir ses sanatçısı olursan her şey oldun demek. Türkü söylersin, film çevirirsin, siyasetçi olursun... Hatta Nihat Doğan gibi bile olursun. Bu bir sanat yozlaşmasımı acaba? Elbette yalınız bununla sınırlı değil, mesela ünlü bir siyasetçi olursan kitap bile yazabilirsin, tutar tutmaz mesele değil. Verirsin parti sözcüsünün eline kürsüde reklamını yapar! İstemesede mecburdur yapmaya,. Çünkü, gelecek seçimde aday olamama korkusuyla ne emir verilirse amadedir zavallı. Eee bu işler böyle yürüyor azizim. İşte bunada kültür yozlaşması denir? Hele bir düşünün. Her partinin başına geçen liderdir, olsun veya olmasın bir şey farketmez. Kur bir parti sende lider ol! Lider olman önemli değil,"eyyy Amerika" dersin... Arada birde avrupaya çatarsın olur biter! Daos’a gidersin başka bir devlet Başkanına verir veriştirirsin, sonrada "ben sana demedim senin yaşına hürmetim var, ben moderatöre dedim" dersin ve adamı bir güzel şaşırtırsın. Sakın düşünme millet anlamaz; hem anlasa ne olurki? Bizim millet kabadayı tipli insanları sever. Hemde öyle severki, kıvırdığına falan bakmaz...Sana kitap bile yazdırır, ekonomist yapar, hatta dünya lideri derken birden asrın lideride oluverirsin. Bunlara hiç şaşırma dostum. Hitler bir Onbaşı iken Almanya’nın lideri oldu ve dünyayı kırdı geçirdi, sonu malûm... Neyse fazla uzatmanın bir anlamı yok... Haydi hayırlısı.
Tahsin Şahin (Kul Seyyah)