EYLÜLCE
Eylül’deyiz.
Birkaç gündür Eylül’ün nimetlerini yudumluyorum. Bu yazıyı 14 Eylül’de kaleme alıyorum. Sene 2021. Ömür ise 34.
Eylül benim için birçok manaya, birçok güzelliğe, birçok renge, birçok sarıya, birçok hüzne, birçok düşüşe, birçok huzura, birçok sevince, birçok ayrıntıya karşılık gelir.
Eylül, bende kesinlikle boş bir ay değildir. Öylesine dünyamda geçen bir otuz gün değildir. Bende etkisi dopdoludur. Gözlerimdeki ışığı capcanlıdır. Önümdeki zamanı, an an yaşanmaya değerdir. İçimdeki yeri bambaşkadır. Gönlümdeki kokusu değişik ve biriciktir. Kalbimdeki dokusu ise aşka açılan kapıdır.
Ne zaman Eylül’e girsem farklı duygularla karşı karşıya gelirim. Sanki ilkbahara merhaba demişim gibi mutlu olurum. Sanki bir bulunmaz değere kavuşmuş gibi içim çocuklar gibi şen olur. Sanki kaybolmuş kıymetli bir oyuncağımı bulmuş gibi çok sevinirim, ne zamanki Eylül ayına girsem.
Tamam Eylül, belki çok insan için hüzün ifade eder sadece. Benim için böyle bir durum yok. Eylül’ün sadece hüzün yönüyle ilgili değilim. Eylül’e büsbütün sarılırım. Mesela sakinliği, serinliği ve sevecenliği beni kendine çeker. Mesela yavaşlığı, durağanlığı ve olağanlığı beni kendine hayran bırakır.
Eylül ile aşkımız farklıdır. O anlar beni. O kucaklar yaralarımı. O acılarımın dinmesine yardımcı olur. O birçok duyguyu aynı anda yaşamama sebep olur.
Ben de Eylül’ü çok severim. Ağaçlar yapraklarını döküyor diye ona kızmam. Sokaklar ve caddeler sarı yapraklarla doluyor diye ona sitem etmem. Eylül’e dair ne varsa ön yargı olmadan değerlendirir ya da tadarım.
Çünkü Eylül ile münasebetimiz karşılıklıdır. Birbirimizi olduğumuz gibi kabul ederiz. Birbirimize sımsıkı sarılır, birbirimizden güç alırız.
Eylülce olsun akan zaman(ımız).
-Meselci
14.09.2021, Kızıltepe
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.