12 Eylül 1980 Askeri Darbesi
Darbenin Cuma sabahı,
12 yaşındaydım Beyazıt’da bir sayacı’da çalışmaktaydım,
12 Eylül 1980 Cuma sabahı, saat altı çıktım evden,
Bir ses geldi pencereden arkadaşım Nedim’den,
Nereye gidiyorsun böyle Darbe olmuş dedi bana,
Anlamadım ki ne darbesi ne ihtilali bilemedim ki,
Tamam dedim el salladım ve devam ettim baktım yoluma,
Yer altı çarşısı önündeyim, çıktım aradan merdivenlerinden,
Askerleri gördüm vatandaşları durdur’muşlar kimlik sormuşlar,
Kontrol yapıyorlar zannettim her zaman ki gibi aldırış etmeden,
Hopp dedi bir asker! Çocuk gel bakalım buraya nereye gidiyorsun?
İşe gidiyorum Beyazıt’a asker ağabey ne oldu ki de durdurdun beni,
Yürü git hemen evine darbe oldu haberin yok mu senin?
Ses kızgınca anladım ki durum ve vaziyet çok da ciddi,
Hemen döndüm bir solukta girdim eve kaldırdım babayı,
Darbe’miymiş neymiş askerlerde yolları kesmiş dedim heyecanlı,,
‘Yine Darbe’mi! Yaptı bu alçaklar’ dedi tarihe geçen sözü söyledi,
Bastım tuşuna açtım hemen siyah beyaz tv grundiği,
Kelli felli apoletli birileri önceden yazılmış bir bildiri,
Kurtar’mışlarmış yine demokrasiyi, askıya almışlar Anayasayı,
Kendileriymiş bu Milletin efendisi Cumhuriyetin bekçisi,
Üç gün de sokağa çıkma yasağı konulmuş, izinsiz çıkan yamulur muş,
Öğleye doğru bir anons pencereden baktım önce askerleri gördüm,
Fırıncının arabasına da darbe yapmışlar ekmek dağıttılar,
Biraz ortalık durulur gibi oldu sokaklar boş ve yalnız kaldı,
Ertesi gün duramadım bisikletimle boş kalan sokaklara daldım,
Aralardan dolaşıyorum merakla ne oluyor bitiyor bakıyorum,
Askerler meydanları kontrol altında tuttuklarını görüyorum,
Ne için ise dışarı çıkmış birkaç kişi durdurmuş onları darbe askerleri,
Gözünün yaşına ve savunmasına bakmadan dipçikle vuruyorlar,
Hani düşman gelirde de işgal eder ya sizi öyle hissettim işte,
Canım meyve çekti bisikletim ile daldım Aksaray’daki açık çarşıya,
Bilenler bilir vatan caddesindeki Sonrasında yıkılan o çarşıyı,
Doldurdum Allah affetsin poşete birkaç meyve tadımlık işte,
Bunları bana hatırlatan asıl ana sebepte bu oldu ya işte,
Yıllar sonra Sarıyer’de denize nazır yeni yapılmış villalar gördüm,
Bilenler bana dediler ki bunlar darbe yapan konseyin evleridir,
Atalarımız ne kadar güzel demiş! Darbe yapanlar Villasınıda kaparlar,
Bu Millet neler çekti, Kahraman kurtarıcı zannetti kanı emildi,
Şükür ki vade var,ölüm var,hesap var,mahşerde buluşmak var……..
...
12 Eylül 1980 Askeri Darbesi.
Milliyetçi, Sağ :
Devlet elden,gidiyor, korumak rejimi vazifesi,
Orak çekiçli, sol:
Mao,lenin ,karl marx takipçisi,kominizim ideolojisi,
Memleket bölündü:
Memuru,işcisi,mekteplisi,meslekli si,
Memleket hali:
Sokaklar tutulmuş,nice erler vurulmuş,
Senaryosu filimi:
Dış menşeli,vatan yontan Heykeltıraş,
Gayesi hedefi:
kapitalizm, egemen güç meselesi
Siyasetçisi:
Kukla İradesi! Meclisi :tiyatro sahnesi,
İpucu:
Vahşet,Kargaşa ,Kan, baristik! aynı mermisi
Ve ! 12 eylül 1980 Askeri Darbesi
Bir nesil ki,beyinleri yontulmuş,
Dedeleri ise sakarya’da çanakkale’de,
Hangi emeller adına vurulmuş,
Ne şairini bilmiş, nede tarihini tanımış,
Arkadaş!Yurduma alçakları uğratma, sakın! M.akif)
Bir nesil ki,bu yurda düşman ve alçak olmuş..
Abdulhamit Erkaner
Kayıt Tarihi : 19.3.2021
...
YORUMLAR
Merhaba
Artık büyük ölçüde kırılmış olsa da iki binli yılların sonlarına kadar Silahlı Kuvvetlerde "Askerlik yaşam tarzıdır." inancı yoğun şekilde hakimdi. Her asker kurum kültürü ve ideolojisinin olumlu/olumsuz bütün niteliklerine uyum sağlamak zorundaydı. Aksi takdirde sistem, doğrudan ya da dolaylı yöntem ve gerekçelerle personelini rahatlıkla cezalandırabilirdi. Hatta yargılama olmaksızın sıralı amirler marifetiyle göstermelik bir savunma alınıp bir aya kadar hapis cezası bile verilebiliyordu ve itiraz yolu da kapalıydı. 2013 yılında yapılan yasal düzenlemeyle bu adaletsizlik ortadan kaldırılmış olsa da bu ve buna benzer baskılayıcı, birey olma ve insiyatif alabilme yetisini kısıtlayıcı, bir noktaya kadar bütünlüğü sağlamak açısından faydalı olduğuna inandığım ancak aşırıya kaçtığı için tektipleştirici nitelik kazanmış birçok uygulama darbelerin yapılmasını kolaylaştırmaktadır. Farklı görüş, inanç ve yaşam tarzlarının saygı görmemesi ve ideolojik etkenler, darbe karşısında ordu içinden çıkacak çatlak sesleri engellemiştir.
Diğer taraftan hem "Her Türk asker doğar" hem de "Ordu Millet" anlayışıyla yetişiyor oluşumuz, bir noktaya kadar olumlu etkiler yapsa da aşırıya kaçırdığımızdan olsa gerek darbeler karşısında 15 Temmuz darbe girişimine kadar sessiz kalmayı tercih ettik. O gün biraz Cumhurbaşkanının dirayeti, biraz Silahlı Kuvvetlerdeki katı anlayışın kırılmasının etkisi, biraz da milletin zihnindeki ordu şemasının değişmesi bu girişimi boşa çıkardı.
Bundan sonra ne olur, tekrar bir darbeye maruz kalır mıyız bilinmez ama askeri anlayışla ülke yönetilemeyeceği mutlaktır. Askerlik mesleği açısından makul seviyede kaldığı ve dini, siyasi, ideolojik gerekçe barındırmadığı müddetçe katı kurallar ihtiyaçtır; disiplinin muhafazası, birlik bütünlüğün sağlanması için harici bir seçenek yoktur. Ancak bütün toplumu askeri anlayışla tektipleştirmeye çalışmak artık pek kabul görmüyor ve dirence neden oluyor. Zira teknolojinin gelişmesi ve bilgi akışının hızlanması, toplumu hak ve özgürlükler konusunda daha bilinçli hale getirdi.
Temennimiz tekrar darbeye maruz kalmamaktır. Allah bir daha o günleri göstermesin bu millete.
Tebrik ederim. Saygılarımla.
Kalemine yüregine saglik usta
neticede "BIZIM COCUKLAR BASARDI" demisti coniler
Bati emperyalizmini canakkalede hasta adam mesabesindeki Osmanli dedem perisan etti
Bati bunu hazm edemedi, ismi bizden zihni onlarlan olanlarlan geldi...
Biraz bas kaldiri gördüler mi balans ayari yaptiriyorlar usaklarina...
Bu yüzden tam bagimsizlik gerekli, o nasil olacak ? Alemlerin Rabbine tam bagimli oldugumuz gün
Mustafaoğlu İlyas tarafından 11.9.2021 16:56:24 zamanında düzenlenmiştir.