- 746 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
...CANI
Bugün hiçbir şey yapmak gelmedi içimden. Telefonuma gelen sürekli yapılacaklar listesi ve benim boş, istemsiz bildirimi kaydırmamdan ibaretti günüm. Bugün izinliyim kendimden, rapor bile yazdırdım. Hastalığım özlem, ilacı yok.Çok şükür şikayetci değilim halimden.Bugün sadece genişim maddelerimden. Sersem biraz da dağınık da diyebiliriz aslında, yine yürüyüşümü yaptım seni düşünerek keşke yanımda sende olsaydın, bu cümlede keşke hiç olmasaydı keşke... Pişmanlık emaresinden yazıyorum.
Şimdi sen gittin ya
Bende kaldım
Gidene mi ?
Kalanı mı zor ?
Sevene zor, özleyene zor. Ne giden ne kalan hepsi kılıf uyduruyor giden yollara, kalan yerlere... Derdin için kalıyor, gidiyorsan üzerine birde sessizceysen daha da zor. Bunları neden söylediğimi sorucak olursan mektubumdan sana bakınayım diye. Bir bilsen okurken nasıl göründüğünü utanınca kızaran yanaklarını, içime gömülen gamzeni... Sevdiğin kokundan da sürdüm kağıdın köşesine reyhani bir sesleniş olsun bu mektup sana. Buram buram hasretimle koksun parmakların. Rüzgarda salıver parmak uçlarından gelsin hasret kokuları. Nicedir buralar sıcak nicedir de soğuk kaç niceler yazdıracaksın bana nazlı hilalim. Sana nazlı hilalim deyince başını hafifçe öne eğerdin bak şimdide yaptın aynısını. Sen bana seslenirdin bende ismimin yanına canı derdim. Hasretin canı...
İki cihan kalbimde söner dönmekten
Benim aşkım mecnundan beter
Yanmakta dumansız acemiler
Ve ben seni beklerken.
Muhtemelen gece okursun mektubumu. Geceleri ayrı bir mahmurlaşırdın. Gözlerin buğulu bakardı balkonda asılı menekşene.
Bir yıldız daha etrafında buray gibi
Sessizce bıraktım çatına
Sessiz olsun kainat
Sevdiğim uykuya dalmakta.
Ve bir bildirim daha eklendi. Yapılacak listeme...