21
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
2132
Okunma
Hiçbir dini inanış insanları suçsuz yere öldürme eğilimini benimsemez. Dinlerde insanlara her zaman daha iyi ve daha güzel yaşamak, inandığı uğruna akitler vermek ve bunu yerine getirmek esastır.
Kitabı olan dinlerde de zulüm yeralmaz. Affetme bağışlama ve insanın iradesi ile kabullenmesi esas alınır. Kimseye dayatma yapılması önerilmez. Bu sebepten bir adam ortaya bir fikir atar.
"Mars ta veya başka bir gezegende hayat yok. Dünya gün geçtikçe yaşanılmaz bir hal alıyor. Cahil insanları eğitmek onlara eğitimi götürmek ve belli seviyelere zekasını getirmek, Herkesi tekdüze bir seviyeye ulaştırmak imkansızdır. O halde bu insanlar nasıl kontrol edilecek. Çocuk sayısı evlilik sayısı vs her geçen gün artarken, Çin ve Hindistan gibi dünya nüfusunun büyük bir kısmını oluşturan ülkelerde bir gün kaynaklar yetersiz kalırsa, sınır, yasa kural dinlemeyerek yaşam koşulları daha iyi ülkelere göç başlayacak eğer onlar bu ülkelere alınmasa saldıracaklar. Çünkü aç ve çaresiz bir insanın kaybedeceği canı pekte önemli değildir.
1987 de BM İnsan nüfusunun 5 milyarı aştığını söyledi. 2021 yılında 7.9 milyar olan insan nüfusu 34 yılda %60 lara varan bir artış göstermiş. Nüfus kontrolsüz bir şekilde gelişiyor ve buna engel olabilecek bir yasal merci yok. Dünyanın kaynakları tükeniyor. iki dört, dört sekiz, sekiz onaltı olarak artış katlanarak devam ediyorken ekmek sayısı artmıyor ve bu ekmek önce ikiye sonra dörde vs bölünerek küçülüyor. Bunun için BM İnsan nüfus sayısının 2100 yılında 10.9 milyar olmasını hedefliyor. Oysa 34 yılda 2.9 milyar yani %60 artan nüfus 79 yılda nasıl %38 artış gösterebilir. Normalde hesap edilince 20 milyarı aşması gerekmiyor muydu? Bunun sırrı nedir? Bu verilere ulaşmak için ne yapılmalıdır. Savaşlar bitti denecek kadar azaldı, herkes anlaşma veya nükleer savaş sebebiyle savaşmaktan kaçınıyor. Yaşam koşulları ve refah seviyesi arttıkça, İnsan ömrü uzuyor. Teknoloji geliştikçe hastalıkların çaresi daha çabuk bulunuyor. Ölümler minimize olacak kadar azalmaya devam ediyor. Bu dünyanın geleceği için can sıkıcı bir durum haline gelmeye başlayınca artık kaos olma zamanı çoktan gelmiş olacak.
Bir hastalık türetmeli insanlar çaresini bulamayıp araştırırken onlara çare elini uzatıp tutmalı lakin istenildiğinde bırakalabilmeli. Bunu kendi istekleri doğrultusunda yapmalı tıpkı bir inanış biçimine tabi olur gibi, zoraki olmamalı. Lakin iradesi yerinde olmayan 12 yaş altı hiç kimse bu virüsten etkilenmemeli, çünkü irade hürriyeti henüz yok.
Kutsal Kitap’a Göre Kader ve Özgür İrade, Öğretilerinin İncelenmesi/Carlos Madrigal.
Telif Hakkı/Copyright Carlos Madrigal, 2003
Bu kitabın ilk sayfası bile özgür iradenin dinler için ne denli önemli olduğunu size anlatır.
Covid 19;
X aşısını size bedava sunmak ve bundan hiçbir maddi beklentisi olmamak. İnsanların aşı olabilmesi için, bütün kolaylıkları sağlamak, bir taraftanda psikolojik baskı ile hızlıca aşı olma sayısını artırmak ve hatta buna alternatif bir çıkış yolu da sağlamak gerek. Lakin aşı olmasanız bunun sosyal cezaları olacak, çalışırken dahi bunu iş yerinde yaptırmak zorundasınız yada ikinci sınıf vatandaş muamelesi görürsünüz birde genizden gelen tükrükten bile sonuç alınabilirken, burnuna çubuk sokup test ederek bu işi biraz zonlaştırmak. Bu zorluklara rağmen halen inatla aşı olmuyorsa, bu insan belli bir psikolojik düzeye sahip olduğundan, artık yakasını bırakabiliriz. Zaten o evreye ulaşıldığında, artık yeterli seviyelerde aşı olma sayısına ulaşılmış olacak. Kalanlar ise zaten dünya nüfusunu oluşturacak azınlık olacağı için hedefe varılmış demektir.
mRna aşısı ile hücrelere direkt nüfuz edip kalıtsal bir doku çeşitliliği bırakarakta ilerde bu bırakılan şifre dokuya uygun virüs ile ölüm sayıları ve hastalık oranları istenilen düzeyde uygulanırsa, İnsanlar bunlara değişik isimler verecek mesela, Delta varyantı, mu varyantı vs. Mesela Delta varyantı karaciğer sorunlarına, Mu varyantı kalp sorunlarına, Delta 2 varyantı başka bir soruna sebep olarak insanları sağlık sorunları ile köleleştirmeye devam etmek. Mesela kim annesinin, babasının veya çocuğunun ölümcül bir hastalığa mahkumken başka bir şey düşünür ki, veya kim ona çare bulabilmek için canını ortaya koymaz ki. Bu virüs ve hastalıklar ile insanları meşgul ederek dünyayı bir taraftanda kontrol etmeye devam eden ise yine bu olayların kontrolünü elinde tutanlarda bu sebeple dünyanın sahibi olacaklar. Dünyaya hükmederek dünyanın ne olacağına onlar karar verecek.
Son olarak size tavsiyem,
2 yıldır içinde bulunduğumuz bu covid19 hastalığına toplumsal bağışıklık kazanıldı. Artık öyle veya böyle vücudumuza bir şekilde sızan mikrobu vücut mekanizması tanıyor. Bir nevi doğal aşı gibi düşünün. Şu an covid 19 bir gripten daha tehlikeli değil. Bu sebepten boşuna mRna aşısı olarak hucrelerinizi dejenerasyona uğratmayın. Doğal beslenin bağışıklık sisteminizi artırmak için çocuklarınızın evcil hayvan edinmesini sağlayın. Doğal yoğurdu bilhassa sofranızda eksik etmeyin bol bol ev yapımı turşu yeyin, covid 19 korkulacak bir hastalık değil. HIV virüsü ve ya kanser gibi değil, grip gibi çabuk yayılabilen bir virüs. Bu sebepten kendinizi mRna kobayı haline getirmeyin. Sadece ve sadece bekleyin ve sabredin sonuçları göreceksiniz. Eğer aşı oluyorsanızda aşı olmayanlara saygı duyun, unutmayın ki, onlar eğer bu teoriler doğru çıkarsa sizin hakkınızı savunacak ve size yardım edecekler. Siz aşı olurken yanlış oldugunu düşünmesine rağmen size karşı durmayan saygı duyan aşı olmayan kitleye baskı uygulamaktan vaz geçin.