- 605 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KALP SIZIM
KALP SIZIM
Öylesine içim acıyor ki giden zamanlara ve öylesine derinleşmiş ki kalp sızım!.. Hüküm almış, kuşatmış herbir yanımı, kuşlarda kulağıma seni fısıldamış, bülbüllerde “bizim için” ötmüş ama sen yoktun artık!
Senin her zerrenden kopup gitmişim, ayrılığın şarkısını bestelemiş; gönülden mutlu olmanı dilemişim, için kana kana ağlamadan hayatı yaşa istemişim, senin için çok iyilikler düşünmüşüm ama sen bunu “hiç” bilmiyordun!
İnsan, yaşlanınca değil, sevdiğini yitirince veda ediyormuş hayata, bunu yokluğunda “iyi” bildim!
Birbirimizden “çok uzak” kaldık, aylar, yıllar geçti, bu kent sensiz hüzün koktu ve içimden “binbir türlü fırtına” koptu desem inanır mıydın bana? Her günün ezanında gözyaşlarımla kalp sızım nüksetti, her gece ıslattı yastığımı, anlıyor musun?
Toprağa, çamura saplanmış ömrümün dakikaları, her günüme acı, her anıma hüzün doldurmuş!.. Ne olur, artık şu hayal dünyasında, sen de “gizemli” bir sayfa aç kendine, içinde mutluluk, içinde huzur olan! İnceden inceye yağmur yağıyor yaşlarımın üstüne, sazımın tellerine “beyaz aklarımı” düşürüyor, şu feleğin içinden yüreğimi dağlıyor, kalp sızım da beni benden alıyor!
Öylesine can kokunu özledim ki ve öylesine hasretinle günden güne yandım ki, yoktun artık!..
Kahretsin ki, bu can, bu beden beni artık taşımıyor! Kim bilir, kaç kilo çeker bu hayatı, kaç salisenin hükmünü yazar “tarih” ve hangi yargıcın tokmağında hayat bulur aşklar, kim bilir?
Mehmet Öksüz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.