SEVGİLİYE MEKTUPLAR (25)
Gecenin bir yarısı ve ben dertli yüreğimin sefil şairini dinliyorum. Sen en derin uykularındayken, ben o şairin mısralarında sensizliğe gizlediği hasretine hayran bir ruhla seni düşlüyorum. Cümlelerim çok karışık geliyor belki sana, ruhuna ağır geldi ki bu sevda, arayıp sormaz oldun beni, hayalin yine kayıplara karıştı sevgili.
Sen ne düşünüyorsun; ne düşlüyorsun bilemiyorum. Seni düşlemem; senin içinde olduğun bir dünyayı arzulamam ve beklide sana delice bağlanıp, seni ölümsüz bir aşkla sevmem, senin yanında en büyük hata değil mi? Çok ısrar ettim seni sevmekte… Senin hata olarak gördüğün bu sevdadan dolayı kendimi iflah olmaz bir günahkarmışım gibi hissediyorum. Haklısın, ben günahkarım; seni bir defa görebilmek uğruna saatin beşi vurmasını bekleyen, senden habersiz, uzaktan dahi de olsa görebilmek adına yollarda dolanan, her gün bugün beni anlar belki, saat kaçı vurursa vursun çıkar gelir diye umutla güne başlayan ve hüzünle akşamı eden, ıstırap dolu gecelerde seni yaşayan bir günahkarım.
Aslına bakarsan, hak veriyorum hayalinin terk edip gidişine; daha önünde nice yıllar var ve bu yılların içinde alacağın nice uzun yollar, kim bilir bu yolda yürürken senin önüne servetini dökecek ve zenginliği tartışılmaz nice şehzadeler çıkacak karşına, nice yakışıklı siluet sana sevdiğini söyleyecek kim bilir ki? Sırf bu yüzden, sorgusuz sualsiz terk etti beni hayalin… özür dilesem senden; beni istemediğini göremeyip bu aşkta ısrarcı olduğum için ve seni gözümden bile sakınırken, kaybetmekten korkarken, seni bu derece sevdiğim için özür dilesem, döner mi hayalin bana geri?
Ne yapsam boş! Keşke hayaline “Canımı bile ortaya koydum, yalnız değilsin.” demeseydim. Nereden bilebilirdim ki, hayalinin bu sözlerden korkacağını ve bir anda çekip gideceğini nereden bilebilirdim ki… Tamam sen nasıl istersen öyle olsun, bundan sonra “acaba gelir mi?” diyerek gözüm yollarda olmayacak, “belki telefon eder” diyerek kulağım telefon zilinin sesinde olmayacak ve sana söz veriyorum, sen istemiyorsan seni bu kadar sevmeyeceğim, yemin ederim. Bu aşkta bu kadar ısrarcı olduğum için binlerce defa özür diliyorum ama ne olur haber sal hayaline, geri dönsün bana, ruhun bulup getirsin peşinde Mecnun olan ruhumu… Yalvarıyorum; beni hayalinsiz bırakma, sensizliğe zaten alışığım sevgili bunu da unutma!
Çok çaresiz hissediyorum kendimi… Arayıp sormayışından anlamalıydım, beklemelerimin sonunda gelmeyişinden, kuşlarla selam göndermeyişinden anlamalıydım sevmediğini… Bu sevda oyununda payıma; hayatın boyunca mutluluklar dilemekten başka bir şey düşmüyor gözbebeğim. Kalbimin kapısına kilit vurdum. Seni her şeye rağmen seviyorum.
BAKİ EVKARALI
YORUMLAR
Sen ne düşünüyorsun; ne düşlüyorsun bilemiyorum. Seni düşlemem; senin içinde olduğun bir dünyayı arzulamam ve beklide sana delice bağlanıp, seni ölümsüz bir aşkla sevmem, senin yanında en büyük hata değil mi? Çok ısrar ettim seni sevmekte… Senin hata olarak gördüğün bu sevdadan dolayı kendimi iflah olmaz bir günahkarmışım gibi hissediyorum. Haklısın, ben günahkarım; seni bir defa görebilmek uğruna saatin beşi vurmasını bekleyen, senden habersiz, uzaktan dahi de olsa görebilmek adına yollarda dolanan, her gün bugün beni anlar belki, saat kaçı vurursa vursun çıkar gelir diye umutla güne başlayan ve hüzünle akşamı eden, ıstırap dolu gecelerde seni yaşayan bir günahkarım...
KUTLARIM SAYGILARIMLA