- 278 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İSLAM'DA BİR ERKEĞİN DÖRT KADINLA EVLENMESİNE MÜSAADE EDİLMESİ KONUSU
İslam, meşru bir şekilde eşlerin birbirini sevmesini tavsiye eder. Ama bu sevginin kısa dünya hayatında kalmayıp ebedileşmesini ister. Bunun için de bazı kriterler belirler. Bunlardan biri de sevdiğini Allah için sevmektir. Çünkü bütün insanların, bütün mülkün sahibi Allah’tır. O’nun için sevdiklerini seven insan sevgisini ebedileştirip garanti altına alır. Ölüm ve ayrılıklar bu sevginin yok olmasına sebep olamaz. Birden fazla evlenmeyi düşünen erkek, eşler arasında davranış, geceleme, adalet, ihtiyaçları giderme ve diğer konularda aralarında hiçbir fark gözetmeyeceği konusunda kesin kararlı ise ve eşininde izni olursa ikinci bir evlilik yapması uygun olur. Eğer bunlar yoksa ikinci evlilik uygun olmaz. Eğer bu şartlara riayet etmezse haram işlemiş olur. Allah Kur’an-ı Kerim’de birden fazla evliliğe müsaade etmiştir. Ancak adaletli olunamayacak durumlarda tek evliliğin yapılmasını istemiştir. Bu nedenle zorunlu olmadıkça birden fazla evliliğin doğru olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü birden fazla evlilik durumunda eşit davranmanın neredeyse imkansız olduğunu, en azından çok zor olduğunu ve her erkeğin işi olmadığını görmekteyiz. Ayette şöyle buyurulur:
Kovulmuş Şeytandan Rabbime Sığınırım
Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla
Yetimler konusunda adaleti koruyamayacağınızdan korkarsanız, sizin için temiz kılınan kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın. Eğer bu durumda adaleti gözetemeyeceğinizden korkarsanız, bir tek kadınla yahut sağ ellerinizin sahip olduklarıyla yetinin. İşte bu, haksızlığa sapmamanız için en uygun yoldur.(Nisa Suresi 3. ayet)
Ayette açıkça görülmektedir ki, birden fazla kadınla evlenme; mutlaka yapılması gerekli farz bir emir değil, bir müsaadedir. Ancak bu izin, kadınlar arasında tam bir adalet yapmaya bağlanmış, bir tek eş ile yetinmenin, adalete en yakın ve en doğru yol olduğu belirtilmiş; adaleti yerine getiremeyeceğinden korkanın, tek kadınla yetinmesi emredilmiştir.
Zevceler arasında adalet, yedirme, içirme, giydirme, barındırma, kocalık muamelesi, sevgide gösterilecektir. Yalnız şu varki, insanın sevgi hususunda tam bir eşitlik gösterebilmesi, imkansız denecek kadar zordur. Kadının çeşitli fiziksel ve ruhsal özellikleri sevginin derecesindeki farklılıkları meydana getirecektir. Erkek ne kadar eşitlik konusunda çaba harcasa da bunu başarması imkansız derecesindedir.
Ayette şöyle buyurulur:
Tutkunluk derecesinde isteseniz de kadınlar arasında adaleti sağlamaya asla güç yetiremezsiniz. O halde tam bir eğilimle bir yana yönelip de öbürünü askıdaymış gibi bırakmayın. Barışı esas alıp sakınırsanız, Allah çok affedici, çok merhametli olacaktır.(Nisa Suresi 129. ayet)
Bu ayette Allah erkekleri kadınlarına çaba gösterdiği halde sevgi ve muhabbet hususunda mutlak bir eşitlik sağlayamamasını normal karşılamış, sadece erkeğin bir tarafa tamamen meyledip ötekinden yüz çevirmesini yasaklamış, elinden geldiği kadar eşit davranmaya çalışmasını emretmiştir. Kadın yaratılışı itibariyle erkeğini normal şartlar altında ikinci bir kadınla paylaşmaya razı olmadığı gibi, hiçbir kadın da mecbur kalmadan evli bir erkekle hayatını birleştirmek istemez. Çok evliliğin hak olduğuna inanmak imanın gereğidir. Ancak buna inanmak kadının, kocasının kendi üzerine evlenmesini onaylayarak rıza göstermesi, tasvip etmesi zorunluluğunu getirmez. Hiçbir mümin babadan da kızı üzerine damadının ikincisi, üçüncüsü veya dördüncü kadını almasını olgunlukla beklemez. Kadının kıskançlık fıtratı ve babalık şefkati buna engeldir. İslam çok evliliği ne emir ne de tavsiye etmiştir. Sadece bazı şartlar oluştuğunda buna müsaade etmiştir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.