ŞİİRDE İMGE / NEO-POETİKA
Şiiri düş dünyasının hep aynı meyvası olduğunda, aslında o zaman kabak tadı vermeye vermeye başlar. Bir bakıma şiir bir kalıp içine oturtulup, hep o kalıpta imgeler üretmenin tatsız bir heyecanını yazan kaleme yansıttığında, düşsel hazzı köreltir.
Ne önemi var ki! neyi tartışıyoruz biz şimdi burada? Veya herşey bitti neo krtisizim, neo sürrealizm, neo bilmem ne! "Ne o!" yani diyemez mi bir insan? Aslında böyle söylemlerle kutuplaşan bir mentaliye tüm zıtlığımla da salvo yapmaya da açıkçası hiç niyetli de değilim. Çünkü bir yargıyı veya bir işlevi bir tarafın savunmak ya da diğer tarafın çürütmek eylemi eleştiri varlığı devam ettikçe her daim olacaktır. Düş değişim rüzgârları şiirin mutasyonunu her zamanki gibi değiştirecektir.
Şiiri estetiksel açıdan düşlerle nasıl törpüleyebiliriz aslında bizim en çok da bu açıdan bakmamız gerekir.
1- Duygu yönünden sıkıntımız pek de yok aslında.
’içli içli ağlıyordu bir kadın
yas tutuyordu gidenin ardından’
bu basit bir örnekten yola çıkarsak düz ve basit böyle dizilerden kurulu bir şiiri ne kadar sevip sarabiliriz ki?
oysa;
aşkı yüreğimde diken bir kadın vardı.
bir kadın öyle gül’dü
ömrüme ömür k’atarken"
diken; dikme etme eylemi gerçekleştirmek
diken; ucu sivri batıcı çıkıntılı bitki
gül; gülme eylemi
gül; kokulu bir bitki
2. İmgelerin yoğunluğu ne ölçütte?
İmgelerin dizeler içinde kombo şeklinde sıralanması şiirin akışını bozar bozduğu gibi okuyucusunu da yorar.
’kadife yüzlü bulutlara doğru dört nala koşan umutlarım vardı gümüşten...
hüzünlere gebeydi geceyi peşinde koşturan feryadım...
acımın içinde boğulup duruyordu mutluluk pervasızca"
abartılı mı değil mi bu da tartışılır!
burda demek istediğim şiirde dozunda ve estetik açıdan imgelerin olması. Yani fark yaratan yani işte nokta atış dedirten.
Oysa;
’nasıl dil olup konuşabilirdi dudaklarım
yüreğim sana bir kız çocuğu gibi utangaçken’
utana çekine sevgiliye belli bir mesafede olma...
ya da bir başka örnek ile
’rüzgâr artçıl kuvvetle kaldırmalı esmerliğini’
sevgilinin saçlarının hafif dalgalanmasına hayran olup böyle bir bakış açısı ile sevgilinin saçlarını sevişi. esmerliğinden kastın saçların olarak akılda canlanışı.
değerli sema güler’den bir örnek verecek olursak;
"ağır bir imanla
dindi yağmur"
nasıl da kıpkısa ve şık buluşlar ile şiiri devleştirebiliyoruz oysa.
Bazı örnekler ile yola çıktık,
ister imge veya imgelem olsun imajinasyon kavramlar... vazgeçilmez en renkli dünyasıdır kalemini şiire alıştıran her şair için.
"hangi gündü? ne önemi var efendi
yaşama dört elle sarılmazsan
yaşam da sarılmaz sana
şimdilik iki elin var
iki el daha lazım sana"
(zeki çelik / "efendi" şiiri)
Oysa dizeler arasındaki ses uyumları ve ses oyunları ile nadir kullanılan edebi sanatlar ile zaman kavramının şiirin bütünlüğünü koruması! Aslında bu saydıklarım güçlü bir şiirin habercisidir.
örneğin;
’sen halen eliftin tektin dimdiktin ayakta
bense lâmdım ilâmdım idâmdım bu aşka’
örneğin;
’buralarda
buram buram
yüreğimde "sin" yine
sin ruhumun inceliğine
olmasan da sen yüreğimdesin’
Birtakım örneklerden yola çıkılarak şiirin dinamizm kazanma yollarını aradık. Şiir nasıl olsa hep taptaze hep dipdiri kalmaya meyilli bir türdür.
Yakın bir zaman önce kafama takılan bir detayı da aslında bu yazımda geçiştirmek de istemiyorum. Şiirde en çok değindiğimiz iki kelime aslında... "kalp" ve "yürek"
Değerli cömert yılmaz’ın da uzunca bir zaman önce bir şiirimde "kalp" sözcüğünü kullandığımda estetik açıdan kulağa da tınısı açısından hoş gelmediğini beyan etmişti. Nitekim değerli yılmaz erdoğan’ın bir şiirine denk gelmiştim. Bu konuyu araştırırken;
"kalbim bir etten organ sadece
kalbim yüreğim olur,
sen gelince..."
İşte tam da bu yukarıdaki dizeler...
Yürek olarak kullanmak daha bir cana yakınlık anlamı katıyor... Kalp de şairin dediği üzere bir organ hissiyatı canlandırıyor zihinde.
Son olarak
Şiir düşlerin planetinde duygusu ve kurgusu ile eti kemiğinde ve ruhuyla iç içe zihinsel dünyamızın hazzını biz şiir canlılarına yaşattıkça
şiir hep hislerimizin şahikasında yaşayacaktır.
YORUMLAR
iMGE...
Duyularımızla (beş duyu) aldıklarımızın dış dünyaya canlı bir şekilde aktarımıdır.
Psikoloji : “Bir şeyin insan zihnindeki temsili (yeniden yaratılmış bir sureti)
Zihnindeki sözcüklere yeni giysiler giydirerek onu resimleştirmektir.
Şiirde imgenin önemi
Şiirin ne söylediğinden çok; nasıl söylendiği önemlidir: imge, simge, istiare…
Şiir yeni etkiler üretmelidir. En önemli üretim unsuru ise imgedir.
İmge bazen gizemli bir atmosfer yaratır.
İmge şiirde etkileyici öğedir.
Şiir bilinen sözcüklerle bilinmedik imgeler yaratmaktır.
Şiirin gücü imgenin gücüdür.
İmge şiirin sihirli mücevheridir.
Her kim ki şiirini geniş imgelerle kurma yetisine sahiptir; o, dile hâkim yetkin bir şairdir.
Şiir, hem imge ağıyla örülmüş hem de akıcıysa, bütünüyle mükemmelliğe erişmiş demektir.
Bazen bir imge bir şiir yazdırır.
İmge şiiri tek düzelikten kurtarır, anlam zenginliğini güçlendirir.
İmge şiirin anlamını daha canlı ve görünür hale getirir.
İmge, şiiri sanatsal düzeye yükseltir.
İmge ilgiyi canlı tutar (kanıksanma/alışkanlıktan kurtarır)
Okuyucunun hayalini tahrik eder.
Dil, imgeyle sözcüklerin yükünden, kirinden arıtılır.
Şiir, sadece imgeye dayanmaz. Ancak imgesiz şiir de şiir olmaz.
Kimine göre imge şiirin merkezidir; kimine göre gereksizdir. Kimine göre şiirin olmazsa olmazıdır.
İmgelerin dozu da çok önemli.
Bazen öyle şiirler okuyorum ki, yoruyor.
Evet güzel şeyler anlatıyor ama alıp götürmek yerine acaba ne demek istedi düşüncesine sürüklüyor. Örneğin imgeyi kullanmış ,cümle tek başına güzel ama bir önceki ya da peşindeki mısrayla bağlantısı yok.
Duygunun olmadığı şiirler ne kadar imgelerle süslenmiş olursa olsun ilgimi çekmiyor.
Sizin yazdıklarınıza gelecek olursam verdiğiniz örnekler çok güzel. Güzel olan herşeyi okumayı severim.
Kutlarım.
Çok da fazla yazılmıyor edebiyat sitelerinde böyle kaliteli yazılar. İmgelere boğmak şiiri ki okuduğum şiirlerde yapan bir çok şair dost var bu site de ve diğer sitelerde, tarzları o, bunu değiştirmek de zordur. Bir mısraı değişik şekilde anlatmak, daha da ilginç okunur hale getirecektir şiiri... Bir yağmur yağıyordu demek var, mısrada, aynı olayı bir de gökyüzünden süzülen güzellikler saçlarımı ziyaret ediyordu, demek var. Basit bir örnek bu aklıma gelen... Özetle güzel bir yazı kaleme alınmış kutlamak lazım arkadaşımızı...