- 228 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AZİZ SANCAR.
AZİZ SANCAR.
1997’den beri ABD’deki Kuzey Karolina Üniversitesi’nde[4] görev yapan Sancar, son 20 yıldır DNA onarımının pek çok parçasının tanımlanmasında kullanılan biyokimyasal yaklaşımlardaki öncülüğü ile tanınır.[5] Mehmet Özdoğan ile birlikte ABD Ulusal Bilimler Akademisi’ne seçilen ilk Amerikalı Türktür. Hücrelerin hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları sayesinde 2015’te Nobel Kimya Ödülü’nü kazanmıştır.
Aziz Sancar’ın geliştirip ismini koyduğu “maxicell” tekniği ile buluşunu yapıp ismini koyduğu “excinuclease/excision nuclease” enzimi terimleri Oxford Biyokimya ve Moleküler Biyoloji Sözlüğü’ne girmiştir.[6][7][8]
İçindekiler
1 Hayatı
2 Özel yaşamı
3 Ödülleri ve başarıları
4 Kaynakça
5 Dış bağlantılar
Hayatı
1946’da Mardin’in Savur ilçesinde, orta gelirli çiftçi ailesinin sekiz çocuğundan yedincisi olarak dünyaya geldi. Aziz Sancar, ilk ve orta eğitimini Mardin’de tamamladı. Lise yıllarında futbolla ilgilendi, ancak son sınıfta futbolcu olmaktan vazgeçerek yüksek öğrenimine devam etmek üzere İstanbul’a gitti.[6]
1963 yılında girdiği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’den 1969 yılında birincilikle mezun oldu.[6] İki yıl Savur’da bir sağlık ocağında hekimlik yaptıktan sonra bir NATO-TÜBİTAK bursu ile önce Johns Hopkins Üniversitesi, ardından Dallas Teksas Üniversitesi’ne gitti.[9] Dallas’ta üniversitenin moleküler biyoloji programına ve Caude Rupert’ın laboratuvarına katıldı. Bu laboratuvarda Sancar, danışmanı Claud Rupert ile fotoliyaz olarak adlandırılan bir geni klonlamış ve genetik mühendisliği ile bakterilerde çok yüksek oranlarda çoğaltmıştır.[9] Bu genin kodladığı enzim, ultraviyole ışıkları ile zarar görmüş DNA’nın onarımını yapmaktaydı. Bu buluş Dr. Sancar’ın önce yüksek lisans, ardından doktora derecesi (1977) almasını sağladı.[9]
Aziz Sancar, 1977-1982 yılları arasında Yale Üniversitesi’nin tıp fakültesinde çalıştı. Bu dönemde fotoliyaz enzimi çalışmalarına ara verip nükleotid kesim onarımı araştırmaları başladı.[9] DNA onarımı dalında doçentlik tezini tamamladı. 1997 yılından itibaren araştırmalarını biyokimya ve biyofizik alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Amerika Birleşik Devletleri North Carolina-Chapel Hill’de North Carolina Üniversitesi biyokimya ve biyofizik bölümünde sürdürmektedir.
DNA onarımı, hücre dizilimi, kanser tedavisi[10] ve biyolojik saat üzerinde çalışmalarını sürdüren Sancar, 415 bilimsel makale ve 33 kitap yayınladı. Sancar, kanser tedavisinde sirkadiyen saat kullanımıyla ödüller aldı.[11][12] 2001 yılında Amerikan Kimya Cemiyeti tarafından verilen Kuzey Carolina Seçkin Kimyager Ödülü’nü almaya hak kazanan Sancar, 2005 yılında bilim dünyasının en prestijli üyelikleri arasında yer alan[13] ABD Ulusal Bilimler Akademisi’ne seçilerek bu akademiye seçilen ilk Amerikalı Türk oldu. Bu ödülü aldıktan sonra, ABD’de okuyan Türk öğrencilerine yardım etmek ve Türk-Amerikan ilişkilerini geliştirmek amacıyla eşiyle birlikte Aziz&Gwen Sancar Vakfı’nı kurarak[6] ABD’nin Kuzey Carolina eyaletinde "Carolina Türk Evi" isimli bir öğrenci misafirhanesi açtı. 2006 yılında Türkiye Bilimler Akademisi’ne aslî üye olarak seçildi.
Sancar, DNA’nın onarılması ile ilgili yaptığı çalışmalardan dolayı Amerikalı Paul Modrich ve İsveçli Tomas Lindahl ile birlikte[14] 2015 Nobel Kimya Ödülü’ne layık görüldü. Bu üç araştırmacı, 30 yıldan uzun süre birbirlerinden bağımsız olarak ve büyük oranda bakteri hücrelerinde çalışmaktadır.[9] Sancar nükleotid kesim onarımı alanında buluşlar yapmış, Tomas Lindahl ve Paul Modrich ise diğer DNA onarımı mekanizmaları olan bazı kesim onarımı ve yanlış eşleşme onarımını keşfetmişlerdir. Aydınlattıkları temel mekanizmalar daha sonra insanlar dahil olmak üzere kompleks organizmalarda da gösterilmiştir. Örneğin, nükleotid kesim onarımı bozuklukları ile deri kanserleri arasında doğrudan nedensel ilişki bulunmuştur. Sancar’a, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından verilen Nobel Kimya Ödülü Alfred Nobel’in ölüm yıldönümü olan 10 Aralık’ta düzenlenen törende verildi.[15] Ödül, İsveç Kralı XVI. Carl Gustaf tarafından takdim edildi. Sancar “Beni ödüle götüren, Atatürk’ün ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yaptığı eğitim devrimidir. Dolayısıyla bu ödülün sahibi, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden Anıtkabir Müzesi’dir.” diyerek Nobel Ödülü ile madalya ve sertifikasını Anıtkabir’e teslim etmiştir.[16] Ödül, Anıtkabir’deki Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’nde kendisine ayrılan özel alanda sergilenmektedir.[17]
Sancar, yaptığı bir açıklamada 5 TL üzerindeki DNA sarmalının hatalı olduğunu bunu Merkez bankasına ilettiğini ancak uyarılarına rağmen bunun düzeltilmediğini söyledi.[18]
Ayrıca Aziz Sancar’ın ismi Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı tarafından İstanbul’da 2018 yılında proje okulu olarak açılan Aziz Sancar Anadolu Lisesi’ne verilmiştir.[19]
2019 yılında Aziz Sancar, Ahmet Davutoğlu’nun ricası üzerine katıldığı ve 4 senedir yürüttüğü İstanbul Şehir Üniversitesi’nin Mütevelli Heyeti üyeliğinden istifa ettiğini duyurdu.[20]
Özel yaşamı
Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri vatandaşıdır. Biyokimya profesörü Gwen Boles Sancar ile evlidir.[2][5] Sancar, HDP eş genel başkanı olan Mithat Sancar ile akrabadır. Nobel ödülünü aldıktan sonra Aziz Sancar’ın etnik kökeni gündeme gelmiştir. Aziz Sancar anne ve babasıyla Arapça konuşulduğunu ama kardeşler arası Türkçe konuşulduğunu belirtmiştir.[21] Sancar, verdiği her röportajda Arap olarak gösterilmekten rahatsız olduğunu ve Türk olduğunu vurgulamıştır.[7][8][22] Ağabeyi Tahir Sancar’ın ifadesine göre, ailesi Oğuz Türkleri’nin Hasi kolundan olup Horasan’dan Mardin’e göç
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.