- 306 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kuzey Rüzgârları Öldüğümü Fısıldayacak Kulağına Bölüm- 8
Kuzey Rüzgârları Öldüğümü Fısıldayacak Kulağına
Bölüm- 8
Asayişten çıkan İlayda, bir koşuda Eda’nın yanına gelerek önüne geçti.
‘’ Aklını başına topla kızım, bana da hakaret ettiler. Kapatma dediler. Bunları onların yanına mı bırakacağız? Şimdi sıra onlarda biz elimizi oynadık. Sen doğru evine git, kocanla baş başa güzel, romantik bir Yeşilçam filmi izle.’’
‘’ Sen ne yapacaksın? Tekrar Asayişe dönmeyeceksin değil mi?’’
İlayda, gözlerinde oluşan kara bulutları dağıttıktan sonra, neşeyle,
‘’ Ben cehenneme gidiyorum. Oyunumuzu sahneye koyacağım. Anlaştık mı? Ama ben senin için üzülüyorum. Yarın işe gelecek misin?’’
‘’ Bu gece belli olacak.’’
Eda Komiserin yanından ayrılan İlayda, en kısa yoldan Almila’nın evine doğru yola çıktı.
Bahçe kapısını açıp içeri girdi. Evin kapısını birkaç defa tıklattı. Kapıyı Almila açtı. İlayda’yı görünce sert bir sesle,
‘’ Nerede kaldın İlayda? Neredeyse seni beklemeden sofraya oturuyorduk.’’
‘’ Abla, beni azarlama ancak izin alabildim. Biliyorsun bugün işimde ilk günümdü, acemi olduğum için her işi bana yüklediler.’’
‘’ Ne iş yapıyorsun?’’
‘’Bir markette çalışıyorum.’’
‘’ Güzel boş durmaktan iyidir. Salatayla çorbayı masaya götür, kaşık ve çatallar şu çekmecede. Açlıktan ölüyorum.’’
‘’ Abla unutmadan buyur.’’
‘’ O verdiğin ne?’’
‘’ Bugün patrondan avans istedim bunu verdi 500 tl.’’
‘’ Cebine koy o
parayı bak kızarım.’’
‘’ Abla almazsan üzülürüm bana 50 lirasını ver yeter. Yol parası yaparım.’’
Almila, söylenerek İlayda’nın uzattığı parayı aldı. Ama kızın yaptığı hoşuna gitmişti. Yemek İlayda’nın tahmin etmediği kadar güzel geçti. Esprileriyle, hepsini güldürdü. Yemekten sonra televizyonun karşısına geçtiler. İlayda gayet ciddi bir ses tonu ile
‘’ Şimdi size benim için çok önem arz eden bir konudan bahsedeceğim. Abla, benim en zor anımda elini uzattın ve kol kanat gerdin. Evine aldın, sofrana oturttun, yatağında yatırdın. Ben bunlara layık mıyım bilmiyorum? Ama izin verirsen, bundan sonra sana abla demek istemiyorum.’’
Almila, birden ciddileşerek,
‘’ Bir hatamız mı oldu kızım?’’
‘’ Bak işte ne güzel söyledin. Bundan sonra sana anne demek istiyorum. Tabii izin verirsen?’’
Almila oturduğu yerden kalkarak, İlayda’ya sarıldı.
‘’ Bana istediğin kadar anne diyebilirsin. Duydunuz mu, Takoz, Moloz, artık bir kız kardeşiniz var. Haberiniz olsun.’’
****
Akşam yemeğinden sonra, babamla televizyonun karşısına geçip, tam koltuğuma yerleşirken, kapının zili çalınca bütün keyfim kaçtı. Babam,
‘’ Bu Azat olamaz Eda. Misafir falan mı bekliyordun?’’
‘’ Yok, baba, kapıcıdır bir bakayım.’’ Kapıyı açmamla, olduğum yerde kaldım.
‘’ Büşra Amirim, Kirli.’’
‘’ Büşra Amirin, ya? İstersen kenara çekil de, Eda Amirim içeri geçelim.’’
Bu sırada içerden babamın sesi duyuldu,
‘’ Kimmiş gelen Eda? Kapıcıysa sav gitsin.’’
Büşra eşiği geçip hemen cevap verdi,•’’ Misafir kabul ediyor musun Sedat Amirim? Büşra kızınızla Kirli gece ziyaretine geldi.’’
Babam oturduğu yerden fırlayıp, hemen yanımıza gelerek,
‘’ Hoş geldiniz buyurun içeri geçin. Nihayet beni hatırlayan birileri çıktı. Hadi kızım Eda, sana mutfağın yolu gözüktü. Çay suyunu ocağa koy’’
Karşılıklı hal hatır sormalardan sonra, Sedat Amir,
‘’ Buraya boşuna gelmezsiniz. Söyleyin rahatlayın.’’
‘’ Beni iyi tanımışsın Amirim’’ diye söze giren Büşra,
‘’ Huysuz kızının yüzünden senin huzurunu kaçırdık.’’
‘’ Ne münasebet Büşra, Kirli sen nasılsın? Yine ne yaptı benim densiz kızım?’’
‘’ İyiyiz koşturuyoruz Amirim, Büşra anlatsın.’’
Büşra cebinden Eda’nın istifa dilekçesini
çıkartıp Sedat Amire uzattı. Dilekçeyi alıp okuduktan sonra Sedat Amir kaşlarını çatarak,
‘’ Bu ne demek oluyor Büşra?’’
‘’ Bunu bana değil, Eda’ya sorsan daha iyi olur.’’
Sedat Amir, sert bir sesle,
’’Eda, çabuk buraya gel. Bu istifa dilekçesi de ne oluyor?’’
Mutfaktan gelen Eda,
‘’ Hiçbir şey demek oluyor baba. Gördüğün gibi İstifa dilekçesi. Adı üzerinde. Öyle icap etti istifamı verdim.’’
Sedat Amir,
‘’ Şimdi biriniz bana her şeyi baştan anlatsın.’’
Büşra Amir, kısaca konuyu özetledikten sonra,
‘’ Amirim, ben Heval ve Hansa, Eda’yı sınava soktuk. Heval Başkomiser, Eda’ya her fırsatta saldıracak ve davranışlarına not verecekti aldığımız sonuca göre hareket edecektik.’’
‘’ Niçin buna gerek gördünüz?’’
Büşra çantasından resmi bir evrak çıkarıp Sedat Amire uzattı.
‘’ Bu nedir?’’
‘’ Okuyun anlarsınız Amirim.’’
Elindeki yazılı kâğıdı okuyan Sedat Amir, hayretle Eda’ya bakmaya başladı.
‘’ Hayırlı olsun kızım, elimdeki evrakta Başkomiser olduğunu yazıyor.’’
Eda, şaşkınlıkla elindeki su dolu bardağı yere düşürdü.
‘’ Ama baba ben sanıyordum ki?’’
Büşra Amir,
‘’ Ne sanıyordun Eda? Bizim seni gözden çıkardığımızı mı?’’
Sedat Amir, Eda’ya sarılarak,
‘’ Hayırlı olsun kızım, senin Başkomiser olarak ta çok başarılı olacağına inanıyorum. Şimdi ilk icraatın çayları dağıtmak olacak.’’
Büşra Amir,
‘’ İlayda’nın üzerinden gözünü ayırmayacaksın. Kızın hayatı tehlikede, ölümle burun buruna.’’
‘’ Biliyorum Amirim, Ruşen peşinde adım adım takip ediyor.’’
BİR HAFTA SONRA ASAYİŞTE
‘’ Nihayet Asayişe teşrif edebildin İlayda. Biz seni sabahtan bekliyorduk.’’
‘’ Amirim önce Tarık Ahmet’i görüp onunla hasret giderdim.’’
‘’ Evden çıkmadan önce Boy abdesti aldın mı bari?’’
‘’ Amirim beni utandırıyorsunuz. Eve uğramakla hata yaptığımı sanmıyorum. Neyse bu konuyu kapatıp esas konumuza dönelim.’’
‘’ Sende haklısın insan kocasını ihmal etmemeli. Yoksa gözü dışarı kayar.’’
‘’ Öyle bir şeyi aklından geçirsin, gözlerini oyarım.’’
‘’ Bir hafta şüphelilerle beraberdin bir şeyler bulabildin mi?’’
‘’ Amirim, her şeyden önce beni çok iyi karşıladılar. Almila bana gerçekten kızıymışım gibi davrandı. Açıkçası benim kanımda onlara kaynadı. Amaa aması var?’’
‘’ Seni düşündüren ne?’’
‘’ Hiçbir şey bu kadar düzgün olamaz, sanki sahneye konan bir oyunu oynuyorduk. Fırsat buldukça etrafı karıştırıp araştırma yaptım. Ve beni şok eden bir şey buldum.’’
‘’ Hemen söyle nedir o?’’
‘’ Almila, İstanbul Tıp Fakültesinden, son senesinde mezun olmadan okulu bırakmış. Bulduklarım bu kadar. Buraya kadar her şey güzelde, bu bilgiyi biz niye bulamadık?’’
‘’ Bu sorunun cevabını da Leyle verecek.’’
Biraz sonra toplantıya katılan Leyla’ya bu soruyu bizzat Büşra Amir sordu.
‘’ Amirim, sizde bakın özgeçmişinde böyle bir şey yazmıyor.’’ Heval,
‘’ Çok akıllı kadınmış, geride kendini suçlayacak hiçbir kanıt bırakmıyor.’’
İlayda, birden elini alnına vurarak,
‘’ Ah benim salak kafam, o belgeye tekrar göz atmam lazım, nasıl düşünemedim?’’
‘’ Neyi düşünemedin?’’
‘’ Amirim şu anda net bir cevap veremem bir iki gün daha bekleyin.’’
İlayda, Asayişten ayrılırken Büşra Amire,
‘’ Amirim, bu geceyi de Tarık Ahmet’in yanında geçirip, yarın sabahtan Almila’nın yanına gideceğim. En az üç gün daha Asayişe uğrayamam. Beni merak etmeyin.’’
‘’ Seni gayet iyi anladım İlayda. Bu gecede kendi gönlünü eğlendireceksin.’’
‘’ Amirim, utandırmayın beni. Nihayetinde bende insanım benimde bazı ihtiyaçlarım var.
‘’ Hadi kaybol gözümün önünden.’’
İlayda, Büşra Amirin yanından ayrılınca, doğru Tarık Ahmet’in iş yerine gitti. Bir anda İlayda’yı karşısında görünce dün gece aklına geldi ve gözleri parladı. İlayda hiç vakit kaybetmeden,
‘’ Bak Tarık Ahmet, dün gece ben seni mutlu ettim, bu gecede sen beni mutlu edeceksin.’’
‘’ Zevkle karıcığım ama aşkın yolu mideden geçiyormuş. Bunu biliyor muydun?’’
‘’ Ah benim talihsiz başım, bir türlü doyuramadım seni?’’
Tarık Ahmet, gülerek,
‘’ Hangi konuda hayatım?’’
‘’ Tamam, sen gelinceye kadar bir şeyler hazırlarım.’’
‘’ Benim karım bir tanedir.’’
‘’ Hele başka bir İlayda daha bul. Hem senin hem de onun gözlerini oyarım. Ben eve gidiyorum. Sende fazla gecikme.’’
‘’ Emredersin patron.’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.