YOZLAŞMA

• 29 Ağustos 2021 Pazar 15:38:08

Toplumsal değerler yozlaşınca at izi it izine karışır.Bu çok doğru bir tesbittir..yanlış olan şeyler zaman içinde kanksanır,
toplumun hasasiyetleri aşınır ve yok olur.Toplumda adalet duygusu,ahlaki değerler önemini kaybeder.Gelişmiş toplumlardaki değer yargıları varlığını her alanda hissettirerek bir yaşam tarzı haline gelirken,gelişmemiş toplumlarda
zaman içinde akıl ve izan yerini kör inanç ve taassuplara bırakır.Akıl ve mantıkla yönetilen toplumlardaki üstün değerler ve insani vasıflar herkesce kabul gördüğünden o tarz davranış göstermeyenler yasadışı kabul edilir ve cezalandırılır.Yanlış yapanın kınandığı,toplumda kabul görmediği ve cezalı yaptırımlara tabi tutulması olağan bir davranış olarak görülürken, geri kalmış toplumlarda yönetim keyfidir ve iktidar makamında olanlar kendilerine verilen yetkiyi keyfilikle ve hoyratça kullanmakta bir beis görmezler.Benimsenmiş değer yargıları aşındırılarak kendi yönetim anlayışlarını topluma kanıksatma yolunu seçerler.Hak edenin hakkının verildiği toplumlar gelişir ve toplumsal yaşayış standartları yükselir.Herkesin kanun önünde eşit olduğu,kanunların herkes için var olduğunu, yanlış yapanın kim olursa olsun bunun bedelini ödeyeceği bilincinin yerleşmesi o toplumda suç işleme eğilimindeki kişiler için bir caydırıcılık unsurudur.Bunun içindir ki gerçek demokratik toplumlarda yönetimde kim olursa olsun anayasa ya uygun davranmak zorunluluğunu hisseder.Yasama,Yürütme ve yargı erklerinin ayrı olmaları bu görevleri yürütenlerin birbirinden bağımsız ve anayasada vücut bulmuş kanunlara uygun davranmalarını sağlar.Yargı erkinin bağımsızlığının zedelenmesi halinde yasa yapanlar ve yasaları uygulama, yani yürütme yerinde bulunanlar yasalara uymayı önemsemez ve keyfi bir yönetim tarzı ortaya çıkar.Bu tarz keyfi yönetimler kanunların gereğini yapmaktan uzaklaştıkları gibi yargı ve yasama yı da kendi istekleri doğrultusunda şekillendirmeye başlarlar.Bu tarz yönetimlerin olduğu ülkelerde hesap verilebilirliği ortadan kalktığı için çoğu kez yönetimde olanlar hesap vermedikleri gibi yargıyı da kendi dümen sularına kırdığından yargılama görevleri de adil olmaktan çıkar.Bu tarz yönetim anlayışı toplumun bütün katmanlarını etkiler.Hukuk sistemini,Üniversiteleri,Devlet kurumlarını,dini kurumları,toplumun haber alma kaynaklarını velhasıl bütün devlet mekanizmasının işleyişini bozar o ahenk içinde çalışan devlet denilen organizasyon bozulur,sekteye uğrar.Bu tarz bir yönetimde Temel değerler yok olduğu için toplumsal denge de bozulur.Vatandaşlar arasında gelir dağılımı bozulduğu gibi adalet dugusu da yaralanır.Çünkü yanlış yapanın yanlışının yanına kar kaldığı duygusu yerleştikçe yanlış yapma güdüsü artar ve doğru yapanlar enayi veya başka uygunsuz tarzda dğerlendirilir.Sizce Bugünkü yönetim tarzımız buna yakınmı uzakmı?yakın ise toplumumuza kazandırdığı bir güzellik ve iyilik varmıdır? sizlerin takdirine bırakıyorum.