- 598 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ATATÜRK BİR TEK SOSYALİST ASMADI
Çine’li Hoca Adnan Menderes’e şunları söylüyordu:
’’Değerli Çakırbeylim ! Cumhuriyet çok kişiyi astı. İtilafçıları astı, Kuvayicilerden bile astı. Gazi’nin silah arkadaşlarını astı. Sarıklı yobazları astı. Şeriatçıları astı. Nakşileri astı. Ama dikkat et, tek bir sosyalist asmadı. Bu bir tesadüf olamaz...Bu asılanların hepsi Cumhuriyet inkılaplarına karşıydılar. Ama Gazi akıllı adamdı. Sosyalizmin Cumhuriyetin hedeflerine aykırı olmadığını biliyordu. Hiç bir sosyaliste dokunmayışı bundandır. Bütün isyanlara bak Çakırbeylim. Hepsinde irtica zihniyetinin hortlaması vardır. Hepsi bir siyasetin aleti olarak başkaldırmıştır. Cumhuriyet’in başındaki en büyük bela budur...Bilesin ki ilerde bu irtica belası bu Cumhuriyet’i çok ama çok hırpalayacaktır.’’
Yahya Kemal, annesi Nakiye Hanım’dan bir hatıra fotoğrafı bile kalmayışından duyduğu üzüntüyü büyük bir aşkla bağlı olduğu Nazım Hikmet’in annesi Celile Hanım’a şöyle anlatıyor:
’’Biliyor musun Celile, üç beş habis ve seviyesiz yobazın korkusuyla Nakiye Hanım fotoğraf çektirememiştir. Onun bir resmi hayatımın en büyük yadigarı olurdu. İslam tesettürünün en acımasız uygulandığı bir muhitin terbiyesinde büyüdüğü için tek suret bırakmadan göçüp gitti.’’
Yahya Kemal’in Paris yıllarında dinsizlik hevesleri kabarmış, bu ihtilalci şehrin sokaklarındaki miting ve nümayişlere katılarak, milliyetini ayırmaksızın bütün anarşistlerin emrinde bir avare çığırtkan gibi dolaşmıştı. Üstelik sert sosyalist rüzgarların önünde savrulup gitmişti. Malato, Faure, Vailland, Jaures, Grave gibi ünlü anarşistlerin müfrit bir çırağıydı. Yine böyle bir nümayişin en heyecanlı çığırtkanlığını yaptığı günlerde Abdullah Cevdet kolundan tutup kendisini kalabalıktan çıkarmış ve çok yumuşak bir sesle uyarmıştı:
’’Üsküplü ! Sosyalizme en kolay kapıdan girmişsin...’’
6-7 Eylül olaylarında azınlıklara ait dükkanlar talan edilmiş, İstanbul’un altı üstüne gelmişti. TBMM’ de kürsüye çıkan Başbakan Adnan Menderes’in ’’İstanbul ve memleket bir komünist tertip ve tahrikiyle ağır bir darbeye maruz kalmıştır.’’ demesi ve bazı suçsuz kişilerin tutuklanması üzerine Yahya Kemal, Adnan Menderes’e yakınlığı ile bilinen Fuat Hulusi Bey’e şunları söylüyor:
’’Hala başvekil üzerinde tesirin olduğunu düşünüyorsan, söyle hemen o çocukları serbest bıraksınlar...Bir kaç masum solcuyu suçlayarak bu ayıbı temizleyemezsiniz. Üçünü beşini belki asmayı düşünebilirsiniz ama unutmayın Cumhuriyet evlatlarını asacak bir Kel Ali bulmaya, bir İstiklal Mahkemesi kurmaya sizin gücünüz yetmez...Başbakan hilafeti bile getirmeyi düşünecek kadar çığırından çıkmış. Bu üsluptan kendine de memlekete de hayır gelmez. Unutma ! Felaket hadiselerle değil, insanlarla gelir.’’
Terakki Perver Fırka’nın ve Serbest Fırka’nın kapatılış nedenlerini şöyle yorumluyordu:
’’Her iki hareketinde bir doktirini yoktu. Bu kadar kısa ömürlü olmaları bir tesadüf değildir. Hangi ülkenin siyasetinde muhtevasız bir hareket başarıya ulaşmıştır ki, bizim gibi genç bir Cumhuriyet’te başarılı olabilsin. Bunlara demokrasi teşebbüsü değil, olsa olsa Gazi hazretlerinin hevesleri denilebilir...Bütün mesele Atatürk’ün dostluğunu devam ettirmek değil, onun inkılaplarını ikmal etmektir. Milletin kaderi ve Cumhuriyet’in akıbeti bu noktadadır.’’
Yazımı yine Yahya Kemal’in bizzat Adnan Menderes’e söyledikleriyle bitirmek istiyorum:
’’Eğer Meclis’e nitelikli bir kadro getirmezseniz, parti başkanının seçtiği insanlarla sadece diktatör yaratırsınız. Emsal aramaya gerek yok, CHP’nin geçmişine bakınız yeter.
’’Siyasette mükemmeliyeti iki şey berbat eder...Din ve iktisat, siyasetin iki önemli unsurudur... Siyasetteki mükemmeliyeti din değil yobazlık bozar. İktisada gelince; millet fakirdir ama dürüsttür. Siyaseti bozan fakru zaruret değil, suistimaldir...Farkına varmadığınız sandığım endişelerim budur.
Hayret içindeyim ve hala makul bir izah noktası bulmuş değilim. Neden Halkevleri’ni kapattınız? Bunlar Cumhuriyet’in aydınlanma politikalarıydı. Böyle geniş tesirli irfan yuvalarını kapatırsanız, bugün şikayet ettiğiniz karanlığın gelmesi kaçınılmaz olurdu.’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.