- 474 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
STRATONİKİEA VIII
PSIDIA
"Bütün ülke sizin bile olsa, başınızı sokacağınız bir ev ve orada çocuklarınız ve eşinizle küçük bir dünya hayal edersiniz"
Yolumuza devam edebilmek için Selevkos’un şehirlerinden geçmek zorundaydık. Psidia ne kadar Kral Selevkos’un şehirlerinden birisi olsa da halkı kalben Antiokhos’a bağlıydı. Antiokhos’u seven ve onun emirlerini yerine getirebilecek bir şehre girerken neden bu kadar temkinliydim bilmiyorum. Lakin bunun açıklaması çok basitti Kral Selevkos’un her an her yerde casusu olabilir ve bizi öldürebilir düşüncesi beni bir hayli huzursuz ediyordu. Antiokhos ise çok sakin ve bu insanlara gerçekten çok güveniyordu. Şehrin girişinde ki muhafızlar bizi selamlayarak karşıladı. Psidia bizi Kral ve Kraliçe gibi karşılamış olsa da güven duyamıyordum. Bize sundukları ikramlar ve her şey mükemmeldi. Neden bu kadar önemsiyorlardı ki, sonuç olarak uzaklaştırılmıştık. Ama işin aslını sonradan Antiokhos ile Psidia şehrinin ileri gelenlerinin konuşmalarından daha iyi anlamıştım. Antiokhos batıda egeye hâkim olabilmek ve bu topraklardan karşı kıyılardan yani Atina’dan gelebilecek tehditler için burada bir şehir kuracaktı. Bu şehre benim adımı vererek hem benim gönlümü kazanacak, hem de stratejik olarak bu bölgeye hükmederek ilerde babası öldüğünde burada yeni bir başkent olacaktı. Lakin bunu böyle düşündükten sonra inşa edeceği şehrin benim için hiçbir süksesi kalmamıştı. Psidia da ki yandaşları ile konuşurken acaba benim anlamadığımı mı düşünüyordu. Burada kuracağı şehrin halka hitap edeceği onlara en sevdiği kanlı gladyatör gösterilerinin yapılacağı ve bunu Karia’nın meşhur mermerlerinden yapılan bir şehirde onlara ve ileri gelen misafirlere ihtişamlı bir gösteriyi adeta altın tepside sunarak onların aklını başından alacaktı. Bununla birlikte zenginliğin ve gücünün ne denli olduğunu anlamaları için gerekli akıl oyunları ile çevresinde ki dost görünen düşmanlarına da gözdağı vermiş olacaktı. Düşünceler bu yönde ilerlerken artık konuşmalardan sıkılıp masadan kalkmak için izin isteyecekken. Antiokhos gülümseyerek ayağa kalkıp kadehini kaldırarak "kadehimi, benim bütün ömrümün variyetimin, geleceğimin ve ondan olacak çocuklarıma miras bırakacağım imparatorluğumun yegâne sahibim, biricik aşkım Stratonis için kaldırıyorum" diyerek herkesin kadehinin havaya kalkması ile yine günün sonunda az önce söylediklerini unutturarak kalbimi kazanmıştı. Psidia’da Elena isimli sarışın ve güzel bir kadın sürekli bana yaklaşıp benimle muhatap olmak için elinden geleni yapıyordu. Onun Psidia’nın ileri gelenlerinden Argus’un karısı olduğunu ve yıllar öncesinden beridir Antiokhos’u tanıdığını konuşmalarından öğrendim. Belki daha önce Antiokhos ile bir ilişkisi olmuştu diye düşünürken. Neden bana bu denli yakın olmak isteyecekti ki? Sorusu bu düşüncenin yanlışlığını doğrulayan nitelikteydi. Bende Elena’nın amacına ulaşması için ve aklından geçenleri öğrenmek için ona yaklaştım ve onunla konuşmaya başladım. Lakin hiçbir şey anlayamadığım boş muhabbetlerle dolu konuşmalarımız olmuştu. Henüz çözemediğim bir şey vardı bu kadında. Benimle samimiyet kurması beni bir hayli kuşkulandırmıştı.
Günler anlamsızca uzayıp gidiyordu. Psidia güzel bir şehirdi lakin can sıkıcı bir hal almaya başlamıştı. Burada daha ne kadar kalacağımızı eninde sonunda Antiokhos’a sorduğumda bana yanıt olarak hep birkaç adamı beklediğini ve ona altın getireceklerini söylüyordu. Bir hayli düşünceli ve bana karşı ilgisi zayıflamış, sürekli bu yapılacak olan muazzam, harika bugüne kadar eşi benzeri olmayan o mermer şehrin planı projesi için görüşmeler konuşmalar sürüp giderken sonunda bir gün hava almak için çıktığım ufak yürüyüşte bana Antiokhos’un yerine yine Elena’nın yanında aniden başım dönerek düşmüştüm ve bütün ilgi alaka artık benim üzerimdeydi. Bu avantajı lehime çevirerek Antiokhos’a ne zaman gerçek bir evimiz olacak ve biz orada yaşayacağız sorusunu sormadan başucumuza gelen bayan şifacı bize çocuğumuz olacağını müjdelemişti. Antiokhos’un sevinci gözlerinden okunuyordu. Psidia maceramızda bu sebeple son bulmuştu. Olacak çocuğumuzun da yeni yapılacak şehrimize daha yakın bir konumda olmamız açısından önem arz ettiğinden Psidia’dan Lagina’ya geçmiştik. Lagina’nın asırlık sureti esrarengiz ve kendine has güzel bir yapısı vardı. Lakin bakım isteyen bir şehirdi. Antiokhos buraya hayran kalmıştı. Sebebi ise benim adıma yapılacak olan şehir için kendisine büyük ilham vermesiydi. Buranın halkı Antiokhos’u basit bir şekilde karşılamıştı. Belli ki burada pek sevilmiyor ve ismi gururla anılmıyordu. Bu soğuk ve mütavazi karşılama beni bu şekilde düşünmeye teşvik etsede. Bu düşüncemi ispatlayacak kanıtım yoktu. Bizi kalacağımız yere götürdüklerinde basit bir ev karşımıza çıkmıştı. Prens için bunların hiç önemi yoktu ama ben onun bu şekilde değer görmesini istemiyordum. Bizi buraya getiren ve karşılama merasiminde ki birkaç kişiden birisi olan bu bıyıklı saçı uzun ve gözleri baygın baygın bakan adam; "Setropos, geldiğinde sizin yanınıza getiririm, o gerekli malumatı size verir efendim" dedi. Antiokhos’un ona doğru attığı gümüş parayı havada yakalayarak o zamana kadar somurtan yüzünde hiç olmasa daha iyi olurdu, diyebileceğim bir gülümseme ile ağzının içinde çürümüş ve sararmış dişlerinin görüntüsü gözlerimin hafifçe başka yöne bakmasına sebep olmuştu.
Tuhaftı ama burayı sevmiştim, hele de Setropos denilen o adam gelip imparatorluk için ayrılan yeri boşaltıp bizim oraya geçmemizden sonra. Çok mistik ve güzel bir yerdi. Antiokhos’ta yeni yapacağı şehrin hesaplamalarına göre buraya çok yakın olduğunu buradan işleri daha kolay idare edebileceğini düşünüyordu.
Bu yıllarda İmparator Selevkos’un her zaman işbirliğini elde bırakmadığı Lisimakus’un babamın olduğu topraklara taarruzageçtiğini duymuştum. Lisimakus Büyük İskender den sonra düzenbaz Selevkos ilesürekli işbirliği içindeydi ve büyük bir ihtimalle babam Demetrius’a kendisisaldırmayacağından ve oğlunun da kendisi ile denk bir imparator olarak halkıngörmesinden imparatorluğun ikiye bölünmemesi için onu kullanıyordu. Antiokhosen iyilerden oluşan 2000 kişilik bir ordu ile babama destek olmak için yolaçıkmak için hazırlıklara başlamıştı. O sırada hamile olduğumdan benim onubırakmak istemeyişim ve gözyaşlarımın tesiri olmuştu. Kendisi gitmektenvazgeçmiş ve sadece kumandanları ile destek orduyu yönlendirmişti
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.