- 298 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yağmurun Gözleri
Yağmurun Gözleri
“Yağmurun Gözleri”, Şair Gülçin Yağmur Akbulut’un, Klaros Yayınları aracılığıyla, nisan 2021’de okurlarıyla buluşturduğu şiir kitabı. Yüzonaltı sayfa cesametindeki kitap elli bir şiirden müteşekkildir.
“Yağmurun Gözleri” ismiyle müsemma, yağmur, bulut, su, deniz, ırmak ve çiçek imgeleriyle önde görülüyor. Bu bağlamda; konu, tema bütünlüğü olan bir eser. Her ne kadar aşk konusu başat olarak şiirlerde kendine daha çok yer bulmuş gözükse de hayatın geneline değinildiği görülmektedir. Ayrıca şair; şiirlerdeki yağmur, hava ve tabiat durumlarını kendisiyle özdeşleştirdiğini görmekteyiz. Hatta “Yağmur Kız” “Yağmur’un Yüzü” “Yağmur’un Uçurumu” gibi birçok şiirinde birebir kendi ismi üzerinden şiirlerini işlemiş görülüyor. “şiirin diliyle yağıyor/ Yağmur Kız’ın gönlüne” (sayfa 23) mısrası şiirinde kendini açık ediyor. Yine başka bir şiirinde “anıları kalır mı aramızda/ bitince misafirliği Yağmur’un” (sayfa 31) ve “ey yağmurun kızı” seslenmesiyle bu bağ perçinleniyor adeta.
Hava ve tabiat olayları gibi insanoğlu da baharı, kışı, celallenmeyi, durgunluğu ve birçok hâli yaşar. Diğer bir ifadeyle insanda olan her hâlin tabiatta bir karşılığı vardır. Gelgitleri de yaşar insan, doğumu da, ölümü de. Aynı tabiat gibidir, havanın durumu gibidir insan. Kitabın genelinde bu benzerlik örneklenmiş, işlenmiş adeta. Kümülüs, nimbus bulutlarına da yer verir şiirlerde şair, sulu sepken, çiy, çisenti gibi yağış ve hava olaylarına da. Bir hava tahmincisi gibi bir atmosfer bilimcisi gibi bilgi donanımıyla şiirlerini yazar. Alıntı, güzel sözlere de mısralarında yer verir. “bulut/ salkım salkım umut/ yağmur/ iliklerini ıslatan sevda” gibi.
Şairin şiirlerinden seçtiğim bazı mısralara yer verecek olursam.
* “yükü saf aşk olan/ bir karınca kervanıyım” (sayfa 7 )
* “sulu sepken sağanak/ ahmakıslatan ya da” ( sayfa 9 )
* “ölümün ve dirimin/ vakti saati var derler/ aşkın neden olmasın/ huşu içinde sabret”
(sayfa 46)
* “gülleri solan bahçede/ yalnız bir çınarım şimdi/ aşk sarmalını bekleyen” ( sayfa 47 )
* “çölü gülşen sanacağım/ bir mumun alevinde/ hayatın ipine nasıl sarılacağım” ( sayfa 60 )
* “gözlerim ki kahırlı keder” ( sayfa 64 )
* “buğulu gözlerimde eriyen bir mum şimdi zaman” ( sayfa 84 )
* “bir dağın sırtından döne dolaş/ iniyorum yüz yılın/ merdivenini usulca” ( sayfa 94 )
* “omurgası kırılmış yağırımı/ hoyrat mevsimlere açılıyor” ( sayfa 107 )
* “ölümler kentine giden/ bir vadinin yolcusuyum/ yüküm kelebek yürekli bir ölü” (sayfa 116)
Şair, az kullanımda olan bazı kelimelere, farklı söz guruplarına ve imgelerine bolca yer verir. Örnekleyecek olursam. “ahmakıslatan, kav tutuşur, küçümencik, siklamen, buhurumeryem, encam, kalantor, günlerin kıyıcığı, dertop, sersebil, ibrişim, diken kuşanımlı duvarlar, çıtırık güller, alkım sanrısı, devingen yangın, hamal ezikliği, belgin satırları, tente, göynük, mübdîi, gönenç, gülibrişim, teşrin, çavlan, hayalbaz, haspa, cicime, döne dolaş, ayça, yağırım, tortul, izam, şetaret, göynümek, yelkensiz ve yekesiz, algın” gibi.
Satır satır hayatı, ömrü şiirleriyle işleyen şair “bir kapıdan diğerineymiş ömür” diyerek adeta son noktayı koyup hayatı özetlemektedir. Şairin “gülün öfkesi” isimli şiirine yer vererek yazımı sonlandırmak istiyorum izninizle. Güzel bir kitap, tavsiye ederim.
“aynalardan yansıyor/ öfkenin gülleri
sabırsız kımıltısız/ içinden geçiyorum
duvarlar içinde kaldı/ aradığım o kapı
bir gül diyorum, bir gül/ yüreğimin saçlarına bir gül
gök çayırına dikip gözlerimi/ dağlara savruluyorum
acı bir türküymüş yaşamak/ hayatın soğuk odalarına
bahçelerin sesi yanlış/ kuş kanatsız uçmaz biliyorum” (sayfa 49 )
İlkay Coşkun
25.08.2021
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.