- 1613 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Garson Okur (Hikaye)
KARSON OKUR
Erhan Gök, doğalgaz üzerine firması olan insanları seven ve değer veren amatörce de yazan bir arkadaşımdı. Aynı yayınevinden kitaplarımız çıktığı için yayıncımız Adem bey sayesinde tanışmış ve iyi arkadaş olmuştuk. İnsana değer vermesi, saygı duyması ve okumayı sevmesi, benim sevdiğim yönleri olarak O’nu sevmeme sebep oldu.
Erhan Gök ile ayrı şehirlerde yaşıyoruz. Bir gün beni aradı
“Oraya geleceğim, aynı zamanda da sana anlatacaklarım var “ dedi.
Erhan’ın bana anlatacağı şeyler varsa mutlaka güzel ve hayırlı şeylerdir. O’ndan güzellik gördüm, güzellik duydum ve gözlerinde hep samimiyet gördüm çünkü.
Erhan ile Emniyet Müdürlüğü Karşısındaki YAZICIK Sokak’ta Bulvar Restoran’da Tokat’ın çökelikli Pidesini yerken Erhan başından asla çıkarmadığı kasketini masaya koydu. Bu tavrı gayet neşeli olduğunu gösteriyordu. Gülümseyerek yüzüme bakarken
“Sana çok teşekkür ederim” dedi.
Şaşırmış ve sevinmiştim. Bana teşekkür edecek bir şey yapmamıştım son zamanlarda Erhan beye. Şaşırdığımı görünce, yemek sonrası Bulvar Restoranın ikramı çayları içerken yüzüme gülerek baktı.
“Recep Yazıcıoğlu hakkında yazdığınız kitap” dedi. Gülümsemesi gülmeye dönüşmüştü. Gözlerini kısarak güldü. Sonra anlattı
“Bana uğur getirdi”
Hayretle yüzüne baktım . Nasıl bir uğurdu bu .Anlatması için hiç sesimi çıkarmadan “tamam seni dinliyorum der” gibi O’na bakmaya başladı. O da yavaş yavaş tatlı sesi ile anlatmaya başladı.
“İlk çıktığı zaman siz bana o kitabı vermiştiniz. Ben bir arkadaşıma vermiştim. Daha doğrusu dükkana gelen arkadaşım benden almıştı. O’ndan da başka arkadaşı almış, O2ndan da başka arkadaşı sanırım böyle 5 veya 7 kişi okudu. Şimdi belki de başkaları okuyor. Bana geri gelmedi kitap. Bir gün bir esnaf arkadaşı ziyaret ettim. Baktım sizin kitap masasının üstünde. Kitabı nereden temin ettiğini sorunca ‘ Bir iş için Tokat valisi Dr Ozan Balcı’yı ziyaret etmiştik. O hediye etti. Rahmetli valimizi severdim. Ozan beyi de. Bu kitabı bana hediye ettikten sonra daha çok sevmeye başladım valimizi’ dedi. Ben sevinmişken yaşça benden büyük olan esnaf abimiz dedi ki “Hiç kitap okumam ama bu kitabı kendimi zorlayarak ama severek her gün 3 sayfa olmak üzere okumaya söz verdim. Bu kitabı gören torunlarım dahil en az 10-15 kişi istedi ama vermedim. Sonra aklıma geldi. Üniversitede okuyan torna rica ettim. 10 tane internetten sipariş etti. Gelen kitaplara firmanın kaşesini basarak her gelene değil ama okuyacağına söz verene hediye ettim. İnan Erhan Kardeşim her hediye ettiğim insan çok teşekkür etti. Şaşırdım ama sevindim. Hediye ettiklerim çocuklarına da okutmuş. Bu kitaptan yeniden isteyeceğiz torunla. Torun bu kitabı okuyunca “ Dede ben de mi kaymakam olsam” demeye başladı. Esnaf abimiz böyle deyince sizin hediye ettiğiniz kitap aklıma geldi. Kim bilir nereye gitmişti. Esnaf abime anlatınca çok sevindi o da. Ben de kendime esnaf abim bu kitabı sipariş ediyor da ben neye etmeyeyim? Diye düşündü. Ben 50 tane sipariş ettim. Gelen istedi giden istedi. Kitabı daha önce neden böyle hediye etmedim diye kendime kızdım” dedi.
O güldükçe okunan bir kitap yazmanın heyecanının yaşadım. Erhan keyiflenmişti. Ben de keyiflendim. Okumayı okutmayı seven Erhan kızına “Yatmadan Önce Hikayelerim” kitabını çıkarmış, Ünye ‘de Erhan n’ın televizyon çekimine gidince bu küçük yazarla Erhan’ın ailesi ile tanışmıştık. Gerçekten Erhan’ın hanımı da çocukları da çok samimi insanlardı. Ailesi ile tanışınca “Keşke Erhan gibi yazar dostlarım çok olsa “ demiştim “ içimden.
Erhan biraz dinlendi. Gelen yeni taze çaylarımızı içerken konuşmasına devam etti. Ben susmuş sadece çayımı yudumlarken Erhan’ı dinliyordum. O anlatıyordu :
“ Dükkanıma gelen bir taksici arkadaşıma kitabı firmamın hediyesi diye verince arkadaşım bana öyle bir sarıldı ki “ Ben Vali beyin hayranıyım hayatımda aldığım en güzel hediye bu oldu Erhan “ dedi. Bizim milletimiz kitabın kendisine hediye etmesine sevinir ama kitaba para vermeye gelince cimri kesilir ya. Kitabı benden alıp da okuduktan sonra bana getirmeyen başka arkadaşlara verenlere “karson okuyucu” demiştim ya değil mi ama . O arkadaşım başta olmak üzere beni daha çok sevmeye başladılar ve ondan da hem genç akrabaları almış okumu hem de başkaları. Ne kadar mutlu oldum anlatamam. Sana o yüzden teşekkür ettim “ dedi.
Bu sevinilecek bir haberdi. Vali beyin kitap hediye etmesi beni de sevindiren bir uygulamaydı. Vali beyin hediye ettiği kitaplar ile kitaplığım zenginleşmişti ama 35 yıl önce Recep Yazıcıoğlu imzalı kitaplar da kütüphanemin baş köşesindeydi. Erhan’a sevgiyle bakarak :
“Karson okur”ları bırakalım Erhancığım yazmaya devam edelim, bizim kitapları hediye ettiğimiz zaman okumayan bir köşeye atan kaymakamlar da olacak Tokat valisi Ozan Balcı gibi alıp hediye eden de . Herkes kendine yakışanı yapacak. Bize düşen olumsuzluklara bakmadan okumak ve yazmaya devam etmek ve doğru bildiklerimizi anlatmak ve yapmak. Yoksa kitabımız satmasa da elden ele okunsun. Yeter ki güzel insanlarımızı gençler tanısın” dedim
Erhan çayından bir yudum daha aldı. Sesini biraz daha güzel hale getirerek .
“ Güzel önerilerde bulunuyorsunuz Kardeşim, ama biz gecikerek uyguluyoruz” dedi. Beraber bir fotoğraf çekindik. Tesadüfen yanımda kitaptan bir tane vardı. Bizim fotoğrafımızı çeken garsonun kitaba dikkatle baktığını görünce “hayrola” dedim.
“Abi ne güzel bir insandı Recep Yazıcıoğlu. Babam durmadan anlatır, bunu bana ver de Yazıcıoğlu hayranı olan babama vereyim “ dedi.
Garsona “seni mi kıracağım, al sana olsun. Babana da yazarı hediye etti dersin” dedim. Garson çocuklar gibi sevinerek gitti. Bize “Abi bu da benden hediye olsun “ diyerek iki sütlaç getirdi. Kırmadık sevimli garsonu. Muzipçe Erhan’a bakarak dedim ki:
“Erhancığım bizim memleketimiz böyle işte bedava kitap okuyan “karson okur” da var, hediye ettiğimiz kitaba karşın bize sütlaç ikram ederek teşekkür eden “garson okur “ da memleketim böyle “ farklıklarla zengin işte dedim.
Sütlacı yedikten sonra hesabi ödemek için kasaya gittiğimizde “sizin hesabınız Recep Yazıcıoğlu tarafından ödenmiştir” deyince ikimizde birbirimize bakarak gülümsedik.
Garsona baktım kitabı sevinçle ve sevgi ile arkadaşlarına göstererek seviniyor bize bakarak gülümsüyordu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.