- 493 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
ÇOK AZ ŞEYE BU KADAR ÇOK SEVİNDİM BEN
...
Okuyacağın bile şüpheli ya, buraya kadar yazabilmem sanmaki kolay oldu. 48 numaralı yaşımı; keskin viraj, sarp yokuş ve karanlık tünellerin en çok da yaşam yolunda olduğunu öğrenerek geride bıraktım. 48 plakalı ilde girdiğim 48 yaşımda büyük bir tümseğe takılıp kalmıştım. Evrende nasıl bir sistem işliyorsa artık, hiç ummadığım ellerin, kesişmez gibi görünen yolların desteğiyle o tümseği aştım. Şimdi daha güçlü yürüdüğüm yaşam yolunda harika manzaraların fotoğrafını çekiyor ve eşsiz mola yerlerinde durup yaşamın güzelliğine dair notlar alıyorum. Bir umut görebilir miyim diye dışarıya baktığım pencerelerin kendisi umutmuş, “Umut pencereden göreceklerin değil, bakabilmen” diyorum benim gibi umut arayanlara. Bedeninde tespit edilen kitle için endişe edenlere, “Korkmazsanız yağ bezesi olacak o, kendini üzmeyenler üzülmüyorlar.” diyorum. Annesinin ölümüne dayanamayıp otomobil park edemeyecek kadar kendini üzen ve benden yardım isteyen o kadına “Aracınızdan önce kendinizi güzel bir yere park edin lütfen” diyememiştim, çünkü kendimi üzmekle meşguldüm o zaman ben de. Dünyayı ve yaşamı kötüleyenlere “Hiç de öyle değil, dünya harika insanların yaşadığı bir yer ve yaşam daha da güzelleştirilemez güzellik” diyerek itiraz ediyorum. Bunları niye sana yazıyorum sorusuna bu mesajın neresinde ve nasıl cevap veririm bilmiyorum ama şunu tam da burada söylemeliyim; yaşam yürüyüşümdeki o duraksamamdan sonra hiçbir şeyi ertelemiyorum.
Yaşam öyle güzel, öyle eşsiz ve öyle bir defalık ki; benim, eşimin, çocuklarımın, ailemin, tanımadığım insanların, hamam böceklerinin, hatta dalından düşen yaprağın bile yaşamını bir tık daha güzelleştirecek şeyleri gerçekleştirmeyi çok önemsiyorum. Ben bir matematik yazarıyım. Eski yaşam yürüyüşümde sırt çantamda matematik vardı. Şimdi sevgi, sabır, cömertlik, telaşsızlık, kızgın olmama, güzel görme gibi güçleri de sırt çantama doldurdum ve tüm evrenin güzelleşmesine katkı yapacak biçimde neşeyle yürüyorum. Yaşamı ikide bir yürüme sözcüğüyle bilerek belirtiyorum, yürümeyi seviyorsanız anlarsınız yaşamak yürümeye çok benziyor. Ve yürürken insanın aklına hep güzel şeyler gelir. İşte sözünü ettiğim yaşamımın tümsekten sonraki anlamlı ve güzel bölümünde yürürken hikayemin başlangıcını yani çocukluk günlerimi çok düşünüyorum. Eğer doğru kişiye yazıyorsam çocukluğumun bir bölümünde siz de varsınız. Hatırlamanız mümkün değil ama bir kaç cümle konuşmuşluğumuz, bahçe duvarınızın oradan başlayan yokuşta karda kaymışlığımız bile var. Buraya kadar yazdıklarımda samimiyetimi iyi ifade edebildiysem bana inanacaksınız, bu mesajımla sırt çantanıza sürpriz bir güzellik koyun istedim, güzel yaşamınızda bir tık lezzet de buradan tadın istedim. Çocukluğunuzun bir iki yılında yer alıp sonra uzaklara giden ama karşısına çıkan her güzel şey gibi Selma’yı da aklında tutan birinin “Sizi 35 yıl öncesinden tanıyorum, harika bir çocuktunuz, İclal’inkinden bile güzel gamzeleriniz vardı.” cümlesi ile çocukluğunuzun sokaklarında bir kez daha gezin istedim, okula gittiğiniz o 6 numaralı otobüsün en arka koltuğuna tekrar oturun istedim.
Olurda yaşam yolunda umudunu yitirenlere rastlar ve “Var olmak öyle güzel ki” ile başlayan cümleler kurarsanız; insanlar ikna olmak için sizden açıklama bekleyecektir, bu sürprizimi örnek olarak verin ve “Neden umudunu kesiyorsun, bak bana, Rabbim çocukluğuma dair hiç bilmediğim bir sürprizle beni mutlu etti” deyin istedim, göreceksiniz çok beğenecek ve ümitle dolacaklar. İki şey daha var; birincisi içinde sizin de olduğunuz bir şiir bile yazdım, onu internet denizinde kendiniz bulun isterseniz. İkincisi; yaşam yolunda tümsekler kaçınılmaz. Ola ki siz de bir tümseğe rastlayacak olursanız dilerim bu sürprizim size destek olur ve bu sefer Yaratıcının kurduğu sistemin işleyişine siz de hayret edersiniz. Yazıda o kadar çok “yaşam” sözcüğü geçti ki, kelime tekrarı normalde rahatsız edicidir, yaşam zaten tekrar eden bir şey, yaşamınız hep harika tekrar etsin.
Yanlış kişiye yazdıysam beni bağışlayın, hiçbir art niyet taşımadığımı cümlelerimden anlamış olmalısınız. Her harfi tertemiz olan cümlelerimin bir de hiç kimseyi üzmek istemeyen pırıl pırıl bir kalbi var. O kalp hiç tanımadığı halde sizi de sevdiğini söylüyor.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.