- 503 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Şükür Nimetleri
Şükür Nimetleri
Seherin eteklerinden topladım kelimeleri.
Soğuk suyla yıkayıp hepsini karşıma otutturdum. Kimisinin gözlerinde uyku mahmurluğu kiminin dünden kalan yorgunlukları.
Şükür ki güne erdik, şükür ki nefes aldığımız her an yeni fırsatlar sunuluyor kalan ömrümüze.
Kulluğun boynumuza yüklediği sorumluluklarını tartmalı gün ağarırken pencereden. Verilen belki son fırsat son dönemeç şuuruyla hareket etmeli. Amel heybesini doldurma telaşlarımızda koştururken ahlaklı, hassas yaşamanın dairesinden çıkmadan şükürle eğilmeliyiz rabbin huzuruna.
Şükür nimetlerini sayıyorken kalbimin dili; canımız sağ şükür mal gitsin diyen sel mağduru amcam ne badirelerden geçtin de şükür şerbetini her gün içtin.
İnsan mayasının bir parçası sanki şükür. Karakterine serilmiş bir perde. Özüne karışmış bir katık.
Şükür abidesi yapan ne ki insanı. Hangi damarı. Şartlar ne olsa bu da geçer şükür verene deyip ömür sermayesini güzelleştiren hassas gönül. Aşın ne ki yüreğinin sesi billur gibi çıkıyor.
Buzdolabının kapağı bozuk olduğu için arkasına tahta ve sandalye koyan ve yıllar geçiren teyzem; şükür çalışıyor deyip eşine söylenmeyen; görüyor ve biliyor diyen elleri öpülesi sen hangi ırmağın suyundan içiyorsun da sabır ve şükürü karıştırıp helva yapıyorsun.
Asi, tatminsiz, mutlu olamama, hep fazlası deyip kendini bitirme, hangi ruhun gıdası.
Besin kaynakları çürük olunca gençlerimiz, çocuklarımız mutsuz.
Doymayan mideleri değil artık ruhları, gönül dünyaları. Aylar yıllar geçtikçe daha açlar daha mutsuzlar.
Ellerindekinin kıymetini bilmeyen, daha fazlası daha güzeli olacak diye kendilerini yıpratan, yıpratmaktan da öte hayatlarını heba eden bir nesil geliyor.
Kanaat yok, sabır yok şükür ise hiç yok. Nereye gidecek bu gençlik, nasıl ayaklarının üzerinde duracak diye kemirirken beynimin yamaçlarını; zorluklarla, çalışmayla, ayaklarına batan dikenleri kendi mücadelesiyle çıkarmaya çalışan, hırkasındaki yırtıklara gücüyle yama yapmaya çalışanlar nimetin kıymetini bilirler.
Alın teriyle yedikleri lokmanın şükrünü eda ederler.
Armut piş ağzıma düş yaşayanlar daha fazla armut ister gelenin de kıymetini bilmez.
YORUMLAR
Şükür.
Aldığımız nefes dahi şükre vesile.
Olanlar hep şükürsüzlükten.
Doyumsuz dünya insanı ve ruhları adeta sökülmüş yerinden.
Oysaki sahip olduğumuz ne çok şey var.
Bir kere sevgiyle umutla yoğrulmuş varlıklarımız ve duyguların sonsuza tekabül ettiği.
Huzur ve şükür elbet nimetin ta kendisi lakin bitimsiz bir tüketim ve savurganlıkla her şeyi de yerle yeksan ettik ya sonunda.
Yaşama amacımız ama sorguladığımız sadece başkaları hatta küçük gördüğümüz isyankar ruhların da sonunda tükettiği bir evren.
Eski insanlar gibisi var mı?
Yaşları kemale ermiş büyüklerimiz yoklukla büyümüş bu yüzden her şeyin değerini bilen ve yetinen.
Güzel yüreğine selam olsun canım arkadaşım.
Ne güzel dile gelmiş olan biten.
Sevgimle güzel yüreğine.