- 868 Okunma
- 6 Yorum
- 5 Beğeni
Kedili Teyze ve Mahallenin Sahipleri
Bizim mahallede bir teyze vardı; seksenli yaşlara merdiven dayamış, sessiz, yüzünde hiç anlam veremediğimiz huzuru ve asaletiyle tuhaf bir kadındı biz çocuklar ona kedili teyze diyorduk.
İsmini hatırlayamadığım bu teyzeden bir çokları rahatsız olurdu, genci yaşlısı herkesin dilinde benzer sitemler şikayetler ;
"-Mahallenin kedileri bitti diğer mahallenin kedileri de buraları sardı...
- Her yerden yavru kediler çıkıyor böyle sevgimi olur yazık ediliyor yavrulara...
- İşte yok efendim bu sokak, hayvan barınağımı olmuşmuş..." bir sürü sitem şikayet...
Hep meraklı gözlerle takip ederdim bu teyzeyi…Kimi duvar dibinde çekirdek çitlerken, kimi Alman kale top oynarken...
O yaz damacana su satan bir dükkana çırak girdim bana gün doğdu :)
Meğer bu teyzede bizim markanın abonesiymiş; abonelere adres sormuyoruz önceden belirlenmiş kodların adresi bir panoda asılı oluyordu.. Şimdi hatırlayamadığım 167-169 gibi bir kod ile suyu götürdüğüm bu bina sokağın en zengin binası ve teyzenin evi giriş katındaydı. Kapı açıldığında karşımda kedili teyze ve hemen üzerimden uçan bir muhabbet kuşu. İçerden gelen onlarca miyav sesleri, ayaküstü sayabildiğim kadarıyla otuza yakın kuyruğu bacağı kulağı bandajlı hayvanlar bi kaç hamile kedi. Köşede ayağı bandajlı bir yavru köpek ve dahası...
Damacanayı kaldıracak gücü olmadığını bu kadar yakından görünce anlamıştım ki ben kendimde su arabasıyla kolay, elde zor kaldırıyordum ondokuz litrelik şişe !
Mutfağına kadar taşıyabileceğimi söyledim ve ikna etmiştim.
Hemen bir limonata ikram ile oturttu beni. Bende ondördüme falan gireceğim çocuğum daha.
Bana daha ilk hitabında omuzlarım düştü yere, gözlerim fal taşı gibi açıldı.
Kedili Teyze:
"Evladım çok zahmet buyurdunuz, lütfen buyurun hararetinizi alır... Soluklanın lütfen" :)
Allah Allah diyorum kendi kendime; acaba arkamda biri mi var ?
Bana mı sesleniyor teyze ?
Siz de kim falan diyemedim tabi o an anladım farklı bir teyze bu...
Meğer teyzemiz - doksanlı yıllarda yaşı seksenin üzerindeydi - Osmanlı’da bir Sancak Beyinin torunuymuş bizim mahalle ve civarda ki diğer iki mahallede ona dedesinden miras kalan araziymiş... Buralar hep ay çiçek tarlasıymış şimdi ki belediyenin olduğu yer havuzlu meydanda Mustafa Reşit Paşa’nın Harasıymış… Evin mobilyaları, duvarda ki tablolar, zevkle döşenmiş vitrinler teyzenin dilinde ki zarafet duruşundaki asalet baya hayran kalmıştım...
Meğer teyzenin babası mübadele yıllarında, şimdi bizim mahalle olan arazisinin sadece altıda birini kendine bırakıp kalanını evi barkı Yunan mezaliminde yanan soydaşlara hibe etmiş… Şimdi onların torunları bu sokakta "Ne çok yavru kedi var" diyorlar...
Uzattım bağışlayın bu hatıramı bana hatırlatan Osman Akçay hocamın
“ Gariban’ın Bekleyişi” yazısı olup tavsiyeleri üzerine yayınlamış bulunuyorum, sevgilerimle…
S(y)N
YORUMLAR
Böylesi güzel bir anı bana da yaşadığım bir anımı hatırlattı.
Gün görmüş yaşamların hikayeleri her daim iz bırakır anılarda.
Sizde olduğu gibi...
güzel anlatım ve yazıya tebrikler
nice saygılarımla
Sahir Neva
Şiir ya da öykü namına yazıp karaladığım ne varsa bir yerlerde, oralara uğramanız, sizin beğenilerinizi ve hoş selamınızı almak çok güzel, çok teşekkür ederim Müslüm Abim
Nice sevgim ve saygımla,
Bu hikayeyi benim Gariban'ın Bekleyişi isimli öykümün yorum kısmında paylaşmıştınız. O kadar ibretlik bir hikaye idi ki beni kırmayıp burada hikayenizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim.
Değişik söyleniş versiyonları olan bir atasözümüz var:
'Baba (babası) oğluna bir bağ bağışlamış (vermiş), oğul (oğlu) babasına bir salkım üzüm vermemiş (üzümü çok görmüş)'
Sizin hikaye tam da bu atasözünün açıklaması gibi olmuş.
Değerli Üstadım;
Harika bir yazma beceriniz var. Yazmaktan ve paylaşmaktan hiçbir zaman çekinmeyin.
Kaleminize gönlünüze sağlık.
Saygılarımla.
Sahir Neva
Bana geçmişten, çocukluktan kalma güzel bir hatırayı hatırlattınız. Paylaşmamı tavsiye edip, yazılarımı da beceriye yorup iltifat buyurarak onure ettiğiniz için ben teşekkür ederim.
Müthiş motive eden gururlandıran tavsiye ve dilekleriniz için ayrıca teşekkür ederim, hocam.
Selam sevgi ve saygılarımla
Den(iz)
:)
Sahir Neva
Yazıya ve yoruma gelince farkındalığın hep hoşuma gidiyor söylemiş miydim daha önce bilmiyorum ... Çok teşekkür ederim
Tamamı hatun kişilerden oluşan öykü bu öykü değil ne yazık ki orda bir Sahir var :)
Ama tiyo vereyim aklımda izleri yavas yavas beliren bir bir kadın hareketi var :)
Patagonya gibi katolonya gibi söylenişi olan bir kadın site devleti :D
püff çene düştü yine :) teşekkürler sevgilerimle,
Bizim de mahalle de öyle bir kedici teyze var dı...
Ama bizim teyze biraz pasaklıydı (:
Off ne çok kedisi var diye bazen söylenirdik
Bende kedi olan eve giremez ve binaya kedi girse ayy oğlum kedi var diye bağırır dım halen Tekir cinsi kediler den kokuyorum (:
Ama kendi kedim var herkes şok sen ve kedi mi? Diye artık kedi ve kedi severleri seviyorum
Ama bazı insanlar hala evimde kedi var diye gelmek istemiyorlar
Oysaki çok tatlı (:
Kalemine sağlık olsun severek okudum
Yürek dolu sevgiler selamlar
Sahir Neva
Evet senin kedin çok tatlı. Bazen değişik hallere bürünüyor tanıyamıyorum, onu. Sinirli mi yoksa dikkat mi çekmeye çalışıyor anlamıyorum :)
Teşekkürler selam ve sevgilerimle,
yazının başını okurken “ gelecekteki halim” diye düşünmüştüm ama benim soyağacı oralara dayanmıyor:))
ne güzel insanlar var bu dünyada, kötüler olduğu gibi. şu berbat günlerde böyle bir hikayeyi okumak iyi geldi.
bir de düşündüm, hayvan besleyenler pek sevilmiyor toplumda. estetik kaygılarımız arttıkça her şeyi kontrol etmek, kurduğumuz düzeni bozan canlıları görmezden gelmek istiyoruz.
teşekkürler paylaşım için.
Sahir Neva
Ben teşekkür ederim sevgi ve saygılarımla