- 880 Okunma
- 7 Yorum
- 2 Beğeni
Sol el
Yıl 2017: oğlum üniversiteye giriş sınavın dan yüksek puan almıştı …
Hiç unutmam...
Bir gün ben koltukta otururken yanıma geldi. Dizlerini çöküp halının üstüne oturdu.
Gözlerimin içine baktı.
Kapalı olan avuçlarını önüme uzattı!..
-Annem seç birini sağ mı? Sol mu?
-Ne var ki oğlum elinde ona göre seçim yapayım!
-İki tane kelebek var.
-Anne hadi! sağ, sol, seç hangisi?
-Eeee sol olsun
-Oley, budur işte, annemin seçtiği olacaktır.
Uç uç diye üfürdü açtığı avucuna..
-şimdi bu nedir?.. Oğlum
-Anne iki tane hayalim var dı. ve oldu. karar veremedim seçim yapmak için
Sağ elime hukuk fakültesini
Sol elime harp okulunu koydum ve sen sol elimi seçtin. oğlun asker anammmm dedi ve güldü (:
Saat sabah 08:10 ve işte günlerden Sol el...
Üzerine giydiği siyah kapüşonlu montunun şapkasını kafasına geçirdi. Sırtında liseye giderken kullandığı,
okul çantası ve yanında onu yolcu etmek için gelen lise son sınıf öğrencisi bir kaç arkadaşı vardı.
Evin Balkonuna çıktım arkasından hüzün dolu gözlerle bakarken bildiğim tüm duaları okuyordum.
Yürüdü yürüdü ve yürüdü. Hiç arkasına dönüp bakmadı.
Benim görüş mesafemin ve sokağın sonuna kadar gitti.
Tam köşeyi dönmek üzere iken eve doğru dönüp baktı.
Yüksek bir sesle bağırdı " 2021 de görüşürüz annem hoşça kal dedi."
Kolunu havaya kaldırdı ve Sol elini salladı.
Sanki, koca mahalle inledi o çocuk sesi ile son vedasını ederken.
Ben, Öylece baka kaldım arkasından dakikalarca boş kalan sokağa.
Donmuştum resmen sanki o an dünya durmuştu.
O son" hoşça kal annem" sözleri kulağım da sürekli çınlıyor Du. Sanki birileri içimden bir parçamı koparıp almıştı.
Hiç kıpırdayamıyordum, balkon da öylece kala kalmıştım.
Dilimde "Kurban olsun annesi" sözcüğü, aklımda oğlumun yokluğuna nasıl dayanacağım düşüncesi, ne kadar kaldım
balkonda bilmiyorum. son olarak "kuzum, bir tanem annesinin canı" deyip Onu rabbime emanet ettiğimi hatırlıyorum.
Kimseler yok tu yanımda beni teselli edecek. Minik kızlarım ise ayrılığın farkında değildi. "Anneciğim anneciğim ağlama anneciğim,"
diyerek birisi kucağıma oturdu, diğeri ise sırtımdan sarıldı...
Olduğum yerde oturdum biraz daha, sonra balkondan içeriye girdim.
Evin dış kapısında Oğluma sarılıp uğurlarken hiç ağlamadım, içime içime akıttım gözyaşlarımı çünkü ağlarsam ayrılamazdı.
ilk defa annesinden uzaklara gidecekti. Sarıldı sımsıkı defalarca boynumu kokladı. " ohhh canım annem unutmam bu kokuyu" dedi. Onlarca kez yüzümü, gözümü öptü öptü. Arada bir gözlerimin içine baktı "ağlamak yok güzel kadın" dedi.
"Oğlum kendine iyi bak! korkma oralarda, yemeğini ye, aç kalma" diyordum sürekli
"Anne merak etme emin ellere gidiyorum bana iyi bakarlar . Asıl Sen dikkat et minik kız kardeşlerime ve kendine" dedi.
Yarabbi bir anne için hiç kolay değil Di.
Yaşı kaç olursa olsun çocuğundan ayrılmak ve askeri okula yollamak, çekeceği zorluğu ise düşünmek bile istemiyordum.
Sabah uyandığım da bazen odasına doğru gidip" hadi oğlum kahvaltı hazır" diyordum! yokluğuna alışamamış olmalıydım.
Masaya herkes oturduğun da Oğlumun sandalyesinin boş olması ilk haftalar çok üzücü oluyordu.
Bir yıl kadar evde onun sevdiği yemekleri pişirmedim. Pastaları yapmadım ve çok sevdiği mantıyı o yok iken asla yemedim.
Onunla dolu her an gözümün önünde canlanıyordu.
Geceleri diğer çocuklarım uyuyunca Oğlumun odasına girip ranzasında biraz uzanıp yastığını, yorganını koklamak benim için bir nevi hasreti bastırmak gibi geliyordu.
Okumak için dizmiş olduğu kitapları, gözüne bile güvenmediği sarı oyuncak arabası, kızımızı jip’i her şeyi geride benimle baş başa kaldı. Arada sırada telefonla aradığında "annem odamı bozmadın değil mi?
Bak!.. geldiğimde her şeyimi bıraktığım gibi görmek istiyorum" diyordu.
"yok kurban olduğum herşeyin olduğu gibi duruyor ve ben ölene kadar da, bu evde ki sana ait olan oda ve eşyaların hepsi yerli yerinde kalacak" diyordum.
Anaokulunda çizdiği resimleri, havası inmiş top’u bir türlü çalmayı öğrenemediği bağlaması, gitarı ne bileyim bir çocuğa ait ne varsa gerekli gereksiz hiç bir şeyini hâlen atmadım.
Aradan kırk beş gün geçti. İntibak için İzmir’e gitmişler Di. Yanındaki devre arkadaşının annesi ziyarete gelmiş. Okulda akıllı telefon yasak!
arkadaşının annesinde telefonu görünce bizimkisi
"Teyze telefonunuzla fotoğrafımı çekip, şu numaralı telefona atar mısınız? annem beni görürse çok sevinir" demiş.
Allah razı olsun! kadıncağız çekip yollamış
Mesaj sesi ile telefonu elime aldım gelen mesajı açtım.
Sevinsem mi? ağlasam mı? bilemedim.
Karşımda Oğlumun resmi var. Uzun saçları kesilmiş, üzerinde bedenine bol gelen bir kamuflaj ve kafasında kocaman
bir kep, elinde kendi boyuna yakın bir silah!
Başladım hüngür hüngür ağlamaya
O sırada yanımda olan komşum "ağlama bak oğlun çakı gibi subay olmuş gurur duymalısın dedi."
"Abla ona ağlamıyorum baksana giydiği üniformaya, şapka gözünün üstüne düşmüş. küçücük ellerinde kocaman silah,
her ne kadar on yedi yaşında olsa da
Benim oğlum daha çok küçük, ekmek tutmayı bilmeyen elleri silah tutmayı ne bilsin" diye ağladım ağladım.
Komşu olan abla
"bilir bilir neden bilmesin yarın öbür gün koskaca komutan olacak onlar böyle böyle yetişiyorlar.
Üzülme hadi" diye sarıldı.
Günler, aylar hatta tam koca dört yıl geçti. özlem, hasretle dolu.
Öyle her özlediğimde gidip göremedim eğitim ve öğretim gördüğü okul diğer okullar gibi değildi.
Oğlum da gelip gidemedi. Zaten corona olduğu için bütün okullar tatil olmasına rağmen, onlara tatil olmadığı gibi
pandemi den dolayı ayrıca okul içerisine ziyaretçi de alınmadı.
Çocukluk ve delikanlılık arasında günbegün nasıl büyüdü açıkçası göremedim!.
Özlem dolu bir bekleyişin ardından
Ve...
İşte...
Şu an yıl 2021:
Ve, oğlum 21 yaşında. 30 agustos zafer bayramı ile birlikte, kutlu bir tören, mutlu bir kavuşma, kutsal bir görev için yüzünün akı ile...
"Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK`" ile aynı okuldan mezun olmanın gururunu, mutluluğunu, yaşayarak ve yaşatarak annesine,
Yer yüzünün yürüyen yıldızı olarak mezun oluyor...
Ona bir anne olarak her daim hatırlattığım
"Evet, seni ben doğurmuş olabilirim!
Ben, sadece, Allahın seni doğurmam için seçtiği vesile olan annenim!
Senin ve benim, bütün kainatın sahibi Allah’tır...
Ve sen öncelikle
Bu vatanın bir evladısın
Bir gün ben olmasam bile...
bu ülke de ki, tüm anneler senin annendir.
Ve eminim ki duaları seninledir."
" Sakın nereden geldiğini unutma!"
#hüzünlükent
YORUMLAR
O cephelerde ki aslanları da fedakar Türk Anneleri doğuruyor sizin gibi... Askerlerimizin hepsine hakkımız helaldir, anneleri ile birlikte yeter ki kanlarına hainlik girmesin birileri gibi, 15 temmuzlarda olduğu gibi... Kutlarım yürekten...
MÜSLÜM BAYRAM
var gerisini sen anla hocam
saygımla
MÜSLÜM BAYRAM
Allah şahidim olsun ki doğru söylüyorum
tek hain barınamaz. BARINDIRMAM.
hüzünlükent
Yorumunuz la değer kattınız sonsuz saygılar sunuyorum
Ne muhteşem bir annesiniz değerli şair, gururla okudum duygulanarak ve de oğlunuza bende dualarımı gönderiyorum.
Bahtı ve şansı bol olsun.
yazınız günlerin değil yılın yazısı desem yeridir.,.. hele ki aşağıya aldığım sonuç kısmı edebiyat literatürüne geçti kanımca....
nice saygılarımla
Şu an yıl 2021:
Ve, oğlum 21 yaşında. 30 agustos zafer bayramı ile birlikte, kutlu bir tören, mutlu bir kavuşma, kutsal bir görev için yüzünün akı ile...
"Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK`" ile aynı okuldan mezun olmanın gururunu, mutluluğunu, yaşayarak ve yaşatarak annesine,
Yür yüzünün yürüyen yıldızı olarak mezun oluyor...
Ona bir anne olarak her daim hatırlattığım
"Evet, seni ben doğurmuş olabilirim!
Ben, sadece, Allahın seni doğurmam için seçtiği vesile olan annenim!
Senin ve benim, bütün kainatın sahibi Allah’tır...
Ve sen öncelikle
Bu vatanın bir evladısın
Bir gün ben olmasam bile...
bu ülke de ki, tüm anneler senin annendir.
Ve eminim ki duaları seninledir."
" Sakın nereden geldiğini unutma!"
hüzünlükent
Onur verdiniz
Bu anneler de sizin gibi vatan sever üstad ları görünce daha çok gururlanıyor.emeklerimiz karşılıksız kalmıyor diye düşünüyorum
Sonsuz saygılar teşekkürler...
Bu güzel yazıda neler gördüm, neler... Annelerin tükenmeyen merhameti, sevgi dolu gözyaşları, gurur, mutluluk, Allah'a olan inanç, milli duygular, vatan sevdası ve M. Kemal Atatürk yolunda yürüyen gençlerin gururu.
Tebrik ederim, yolu açık olsun .
Saygılarımla Efendim.
hüzünlükent
Yazıda Güzellikler gören gözleriniz.
Daima güzelliğe açılsın
Sonsuz saygılar teşekkürler...
// "Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK`" ile aynı okuldan mezun olmanın gururunu, mutluluğunu, yaşayarak ve yaşatarak annesine,//
Çok güzel bir yazı ve yüreği çok güzel bir anne...
Yazınızın en önemli cümlesini almak istedim yoruma. Atatürk'ü seven her delikanlı gibi uğraşmışlardır askerimizle akademide ama yılmasın yıkılmasın bu konuda bir tek annesine güvensin. Yüreğinize, evlat sevginize ve göz nurunuza saygı ile...
hüzünlükent
Onur verdiniz
"Gazi Mustafa Kemal Atatürk" yolunda yürüyen gençlerimiz Allahın izni, annelerin ve sizin gibi vatan severlerin duası ile yanılmaz
Sonsuz saygılar teşekkürler
onlar ki sadece annelerin değil
babaların duaları da onlarladır...
bir annenin evladından ayrılışının hüznünü okusak da
gelinen nokta itibarı ile sevinç ve mutluluğa şahit olduk...
duygulanmadım desem yalan olur hüzünlükent....
yolları bahtları açık olsun hep o vatan evlatlarının...
ve bir annenin evladına verebileceği en güzel nasihat
" Sakın nereden geldiğini unutma!"
çok çok güzel bir yazıydı
saygıyla
hüzünlükent
Güzel temenni için amin diyorum
Sonsuz saygılar teşekkürler...
hüzünlükent
Benden ve kızlarımdan veeeee karsu dan sanada sevgiler olsun
hüzünlükent
ama gel gör ki yazmak istedim kısa bir şekilde ayrılığı ve mutluluğu
Güzel temenni için amin diyorum
Ve çok teşekkür ediyorum Sör ...
Allah utandırmasın!..