Resim ve heykel yapmanın dinen hiçbir sakıncası yoktur. Resim ve heykelle ilgili rivayetler uydurma hadislerdir. Bu hadisleri kabul edenler aslında bilmeden Kur’an’daki Elçi Süleyman kıssasını bile inkâr etmekte ve kendilerine heykel yapılan elçilerin dahi şirk koştuklarını iddia etmektedirler zira Sebe Sûresi 13. ayetinde Elçi Süleyman’a heykellerin yapıldığı şöyle geçmektedir:
Kovulmuş Şeytandan Rabbime Sığınırım
Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla
"Ona dilediği şekilde kaleler, heykeller, havuz büyüklüğünde çanaklar ve yerinden sökülmeyen kazanlar yaparlardı. " Ey Davud ailesi, şükrederek çalışın." Kullarımdan şükredenler azdır."(Sebe Sûresi 13. ayet)
Yine heykel ve resmin haram kılınması demek teknolojinin haram kılınması demektir. Düşünün robotlar metalden yapılan cansız varlıklardır bu durumda robotların haram olduklarını ve şirk olduklarını söylemek gerekir. Televizyon ve bilgisayar bir tür resmin video hâlidir. Bu durumda resim ve heykelin haram kılınması demek aslında teknolojinin haram kılınması demektir. Ve Mecusiler ateşe, Hindular ineğe, bazı topluluklar Güneş’e tapıyor diye bunların haram olduğunu söylemek mi gerekir? Burada sakıncalı olan onları ilahlaştırmaktır. Harama girenler onları ilahlaşyıranlardır.(Allah’ı tenzih ederim.) Ayrıca resim ve heykelin haram olduğunu söyleyenler her ne hikmetse hadislere ve Tevrat’a göre haram ve şirk olan muskalar yapmaktalar, Nur Cemaati tarafından Risale-i Nur’lar Kur’an’ın önüne koyulmuş Kur’an’dan çok Risaleler okumaktadır. Kadirilik tarikatı tarafındansa Abdulkadir-i Geylani putlaştırılmıştır.(Allah’ı tenzih ederiz.) Ve bunlar Said Nursi hocamın, Buharinin, Abdulkadir-i Geylani’nin ve diğerlerinin fotoğrafını evlerinde bulundurdukları hâlde resmin haram olduğunu söylemekte ve resmin olduğu eve meleklerin girmediğini iddia etmektedirler yani başkalarına haram dediklerine bunlar uymuyorlar.