- 368 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Antik Rüya
Bir rüyadan kovuldum. Bunu nazikçe yapmış olmalı ki uyandıktan bir iki saat sonra, belki o sıra çayımı yudumluyordum, bir görüntü aklımı başka bir yere götürdü. O yerde karanlığın içinde konuşan ve hareket edenlerden birinin pencere kenarında oturduğuna ya da bir diğerinin bir ağaca çıkıp oradan konuştuğuna yemin edebilirdim. Bunca insanın arasında konuşurken parmağını şıklatıp duran biri, henüz dikkatimi çekmemişken bir cümleyi sessizce üç kez tekrarladı. İçtiği sigaranın kokusu burnuma gelince, ayağa kalktım ve omuzuna elimi koydum. O ana dek benimle konuşuyor değildi, şaşırmadı ve elimi iyice hissedince gözlerime bakmadan sigarasını uzattı. Kullanmadığım halde dudaklarıma götürdüm ve nerdeyse yeni yakılmış duran sigarayı, bir türlü uzlaşamadığım varlığımın içine tıpkı bir rüyadan kovulmak üzere olan birinden geriye kalacak olanlar ile gönderdim.
Belki biraz yürümüş bile olabilirdik. Bunu anlamam için gerekli olan mesafe, bağıranın sesini yankısında parçalara ayırıp içinden en öfkelisini derinlerine gönderen uçurumların sonrasında duruyordu. Konuştuklarını unutmamak için hüznümün içine kaydettim. Bunu yaparken gülümsedigini hatırlıyorum. O sıraydı sanıyorum, elimi elinin içine aldı ve işaret parmağıyla avucumun içine bir şey çizdi. Çizdiğinin bir antik bir duvar ve üstünde uçan kartalların çığlığı olduğunu onu uğurlarken anladım ve rüyamın artık benim olmayan kısmına sakladım.
Çayım soğumuştu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.