- 353 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
15 TEMMUZ KAHRAMAN MİLLET DESTANI
15 TEMMUZ KAHRAMAN MİLLET DESTANI
BU nasıl bir kahramanlık. Gözü kara millet liderinin bir işaretiyle ölümün savaşıyor. Elinde silah olmadan sivil bir savaşa başlıyor. Tek ahı imanı. Tek kalkanları bedenleri.
Bin yıllık bir uyku dağılıyor, koca bir dev bin yıllık uykusundan uyanıyor, aldığı darbelere rağmen bir türlü yok edilemeyen ruh yeniden diriliyor, düşmanlarını paniğe sevk edercesine yattığı yerden kalkıyor, diri diri gömüldüğü mezarından çıkıyor ve düşmanına en büyük tokadını atıyor, öldürücü sillesini vuruyordu.
Bu tarihin en büyük kahramanı bu büyük millet Allah’tan ve ona olan büyük imanından aldığı güçle inancını, vatanını, namusunu savunuyor, düşmanlarını yüreklerine saldığı korkuyla kahr-u perişan ediyordu.
Birinci Cihan harbinde yedi düvele karşı savaştı bu koca dev. Her birine gereken dersini verdi. Her türlü imkânsızlıklara rağmen büyük kahramanlık gösterdi. Ancak masa başında çeşitli entrikalarla yenik sayıldı, silahsızlandırıldı, eli kolu bağlanarak teslim alındı, parçalandı.
İstiklal savaşına mecbur edildi. Varını yoğunu ortaya koyarak bu savaşı da kazandı. Ama yine masada mağlup edildi. Lozan’da tekrar esir alındı. Savaştığı değerleri elinden alındı. Savaştığı zihniyete mensup insanlar tarafından yönetilmeye mahkûm edildi.
Değerlerine savaş açıldı. İnkılap adı altında yapılan değişikliklerle benliğinden, inanç değerlerinden koparılmaya çalışıldı. O yine direndi. Sessiz direniş gerçekleştirdi. Demokrasinin açıklarından faydalanarak inanç ve değerlerine sahip çıktı.
Batı eğitimiyle dönüştürülmek istenen millet alternatif eğitim ve kısmi demokrasi ve özgürlüklerden yararlanarak adım adım bir milli devrim başlattı. Önce Demokrat Parti, sonra Milli Nizam, Milli Selamet ve en son Ak Parti hareketiyle kendi değerlerini yeniden canlandırmaya koyuldu.
Kişi bazında söylersek Önce Said-i Nursi, Necip Fazıl, Nurettin Topçu, Sezai Karakoç gibi mütefekkir mücahitlerin gayretleriyle inanç ve değerlerini yeniden diriltmeyi başardı.
Bu millet sessiz ve derinden bir devrim yaptı. Adına devrim denen tefessüh hareketini yerle bir etmek için alayiş ve valayişe kalkışmadan, sessiz ve derin bir hareketle gerçek devrimi başlattı.
Şairin ‘Ve bir devrim gelecek devrimi devirecek’ diye işaret ettiği devrim başladı. Bu devrimin en gür sesi onu yıkmaya çalışan 15 Temmuz kalkışmasına bu milletin verdiği destanlık çapında cevapla ortaya çıktı.
İşte 15 Temmuz bugünün adıdır. 15 Temmuz bu büyük dönüşümün mihrak noktasıdır.
Ancak bu sessiz devrim bitmemiş, sona varmamıştır. Daha yapılacak çok şey vardır. Bu sadece bir ön çalışmadır. Büyük devrim başlamıştır. İnşallah akamete uğramayacak, büyük bir gayret ve çabayla hedefine varacaktır.
Ahmet Kemal
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.