Sağ Elin Verdiğini Sol El Bilmemeli
Dinimizin, kültürümüzün, töremizin özünde olan; devlete olsun şahsa olsun verileni, hibe edileni, al harca denileni kimsenin bilmemesi gerekir. Eğer verilen vereni bilir tanırsa ona karşı eziklik ve mahcubiyet duyar veya tam tersi olur minnet duyar. Hem ahlaki de değildir bu durum. Veren eli alan elin bilmemesi gerekir. Ancak günümüzde tam tersi olmaktadır. Verme işi davul zurnayla yapılmaktadır adeta. Tüm ahaliye ilan edilmektedir. Kime ve hangi adrese ulaştırıldığı elaleme duyurulmaktadır.
....
Gizlilik diye bir prensip vardır. Hayır da gizlidir şerde. İbadette gizlidir kabahatte. Düstur bu olması gerekirken tam aksi yönlü uygulamalar insanı rahatsız etmektedir. Denilir ki hayır aleni yapılırsa, bu açıktan ve aşikar iletilirse teşvik edici olur; başkaları da bundan etkilenir, elini açar servetini saçar.
....
Doğru olan hiç bir vatandaşımızı yardıma muhtaç konuma düşürmemektedir. Eğer buna gücünüz yetmiyorsa devlet eliyle ulaştırılmalıdır. Kurumsal olmalıdır yardımlaşma. Sana bana ona kalmamalıdır. Hayırsever hayır mı işlemek istiyor bunun türlü türlü yolu vardır. Kendisi devlete verecek, devlet ihtiyaç olana ulaştıracaktır. Ulaştırma gerçek ihtiyaç sahiplerine yönelik yapılacaktır. Çok muhtaç olup ancak çok onurlu olan insanlar bunu açıkça dile getiremiyorlar. Alanların önemli bir bölümü ise yaygara kopararak, bir yerle yetinmeyerek, ne elde edersem kardır düşüncesiyle hareket ederek alıyor. Fırsatı ganimete çeviriyor.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.