Küçükken bi çok zorluklar çekmiş kendinden dahi iğrenen hilalin hikayesini anlatacağim bugün sizlere neyse başliyayım görüşlerinizi bildirmenizi rica ederim okuyanlardan.
Hilal bi köyde doğmuş küçücük yasinda çok iğrenç şeylerle tanışmış bi kız çocuğudur. Kendine dahi bakarken iğrenen Hilal korkudan mı dersiniz çekinmemi dersiniz hiç kimseye sesini çakaramayan bütün kötü sıfatları kabulenen arkadaşları tarafından hor görülen biridir.
...
(Bazen varlık içindede yokluk yaşanabilir
anneler
babalar sizden ricam bu hususta çok dikkatli olun der hilalin bi
gece yaşadıklarını anlatmak isterim müsadenizle.)
Hilal bi
gece yarısı ateşi çıkar fakat Hilal
babasından çekindiği için usulca yatağına siner uyuyamaz uyumuş gibi davranır bi süre lambalar söner herkes yatağına çekilir. Yatağına çekilir dememe bakmayın altı kişilik bi ailenin bi odada yatığı bir yer. Neyse Hilal uyuyamaz o yana bu yana kıvranır durur bi süre sonra iğrenç bir şeye şahit olacagından habersiz yatağindaki Hilal öylece bekler ateşler içinde.
Yaklaşık Yarım saat sonra
babası
annesini döve döve soyar. Annesinin vucudu mos
mor kesilir. Babası afınıza sığınarak söylüyorum
annesiyle zorla ilişki yaşar. Bunu bi türlü kabulenmiyen Hilal defalarca
annesine vucudundaki
morlukları sorsada cevap alamaz. Bi kaç gün araya girer
annesi artik cocuklarını b
aşka bi odada uyutmiya başlar. Hilal artık huzursuzdur
geceleri uyuyamaz hatta coğu
zaman kapının önüne
gece yarısı ayni sesleri işitmekten korktugu icin siner. Babasının
annesine bisey yapmasindan korkan Hilal bi
gece yine aynı sesleri duyan kızcağız küçücük boyuyla odaya dalar
babasının karşısına dikilir. Dayaktan bitap düşen kız
babasından yediği dayağın etkisiyle oracikta uyuya kalır.
O günden sonra artık odaya dahi gitmeye korkar. Araya yıllar girer evlenme cağına gelen Hilal evlilikten o kadar çok korkarki karşısına çıkan herkesi reddeder.
Bi gün çeşme başında
annesiyle yün yıkıyan Hilal’i Hüsnü diye bi genç görür dikatini çeker.
Hüsnü nün aklına giren kızı ertesi günde görmek umuduyla gelsede göremez üzüntü ile döner.
Araya gunler girer Hüsnü aklından çıkaramaz Hilali şans ya
bayram yaklaşmakta Hüsnü alışveriş için çarşıya gider. Bütün herşeyi bi tamam alan Hüsnü
annesine bi çift terlik almak için ayakabıcının yanına gider. Ayakabıcıda Hilalle karşılaşan Hüsnü nün ağzı kulaklarina varır.
Hüsnü poşetleri oracıkta bırakır düşer Hilalin peşine evine kadar takip eder.
Evini öğrenen Hüsnü doğruca pošetlere geri dönüp alır eve bi sevinç
annesine koşup evi tarif eder ve kızı istediğini söyler. Herneyse araya bi kaç gün geçtikten sonra Hilalin evinin yolunu tutan Hüsnünün ailesi kızı ister bi cevap alamiyan aile geri döner. Bu arada artik
annesi Hilali sıkıştırmaya başlar ne yapar eder Hilal i ikna eder. Hüsnünun ailesi haber alir almaz herşeyi hazirlar tekrar Hilali isterler yüzükler takılır.
Söz nişan derken hic bişey anlamiyan Hüsnü evliliğe doğru Hilal in davranışlarına bi türlü anlam vermez AMA umursamaz stresten böyle davrandığını düşünür.
Gelin kınası gelip çatar kına sırasında dansa Davet edilen çift mutsuzdur Hilal düşünceli bi tavırla hüsnüye bakar ve şunu sorar sende benimi dövüceksin der. Hüsnü ne dövmesi der Hilal korkar o an sinirli olduğunu sanarak susar.
O
gece sabaha kadar ağlar Hilal
anne babası yüzünden evlilikten korkan kız cağız sabaha halsiz halsiz yapilan butun herseyi sanki onun değilmiş gibi izler. Kuaför bilmem ne her şeyi bi tamam olan Hilal düğünü bile uzaktan bi yabanci gibi izler. Hüsnünün saçma sapan bakışlarından o kadar korkar ki ismini dahi söyliyemez . Ordaki
kadınlar Hilalin ellerinden tutup boş bi odaya götürür sanki bütün yaşadikları o gün yaşıyormuş gibi gözünde canlandıran hilal göz yaşları içinde duvarda gördüğü pompalı tabanca ile canına kıyar.
Ne diyeyimki bazen insanlar varliğin icinde yokluğu sığdırıyor
annesini o şekilde goren Hilal unutamasada
annesi unutup üstelik bi de Hilalin düğününde oynar Hilal ise düğününü bi yabancı gibi izler bu
dünya işte böyle.
Hüsnü gözyaşları içinde Hilalin kanlı gelinligini alır. Oracıkta bayılır. Hüsnünün ne suçu var bilinmiyor fakat sevdiğini o gömüyor ve bi dahada evlenmiyen Hüsnü 74 yaşında vefaat edip Hilal’in yanına gömülüyor.